Metin Çınar

Metin Çınar

Mail: cinarmetin06@hotmail.com

DENENMİŞİ DENEMEYİN

Bektaşi’ye tatması için iki kadeh şarap vermişler ve “hangisi iyi” diye sormuşlar. İlk şarabı içmiş ve ikincisini içmeden “ikincisi daha iyi” demiş. “Yahu içmeden nasıl bildin” demişler, o da “ilkinden daha berbatı olamaz” demiş! Buridan’ın Eşeğine birini tatması için deney yapsalardı, eşek ölür müydü? Tabiî ki ölmezdi! Ama diğerinin tadı hep merakında yer olarak kalırdı. Oysaki yönetimde denediğimiz ve de iki cepheli bir tercih hakkımızda denemiş kötü ise, ikincisi tercih sebebimiz olurdu. Bektaşi’nin tattığı şarap misali!

Felsefede Buridan Paradoksu diye bir kavram vardır. İki seçenek arasında bir tercih yapmak zorunda kalırda hangisine karar vereceğinize kararsız kalırsınız ya! Bu kararsızlığa felsefede “Buridan Paradoksu” deniyor. “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” ülkemiz siyasetinin getirdiği yönetim şeklidir. Adına “Türk Tipi Başkanlık Sistemi” diye adlandırmayı da düşündüğümüz bir ucube yönetim şeklidir. Dünya yönetim sistemlerinde tanımı yapılmamış, adı konulmamış bir yönetim şekli. Bu sistemi neden Buridan Paradoksuyla birlikte anma gereği hissettim, açıklayayım.

TÜRK TİPİ BAŞKANLIK ERDOĞAN’DA PİŞMANLIK

Yeni tip yönetim sistemimizde yönetimin başı olan cumhurbaşkanı seçilebilmek için ilk turda geçerli oyların yarısından bir fazlasını almak gerekiyor. İlk turda bu şartları sağlayamayan ve en fazla oyu alan iki aday ikinci turda yine katılanların yarısından bir fazlasını alarak, cumhurbaşkanı seçilebiliyor. Biz bu sistemle 14 Mayıs 2023’de ikincisini gerçekleştireceğiz. Genellikle iki kademeli seçim sistemlerinde seçim öncesi siyasal zorunluluktan ittifaklar oluşuyor, bu da genellikle iki cephe olarak gerçekleşiyor. İlk kademede ikili cephe oluşmamışsa, ikinci kademe sistemin özelliği gereğince iki cephe mutlak hale geliyor. Bu iki cephenin ortasında kalmış seçmen muhakkak birini tercih etmek zorunda kalıyor. Seçim dönemleri sayıca artıkça bu cepheleşmeler (başkanlık sistemlerinde) kendiliğinden geleneksel hale geliyor.

 

BURİDAN’IN EŞEĞİ

14. Yüzyılda yaşamış Fransız filozofu Jean Buridan’a ait bir çalışmadır. Çalışmanın baş aktörü bir eşek olduğu için bu eşeğin adına filozofun adı verilir ve literatürde “Buridan’ın eşeği” adıyla yerini alır. Buridan’ın Eşeği bir balya saman ile bir kova su arasında tam ortada duran, eşit derecede aç ve susuz olan varsayımsal bir eşektir. Bu örneklem bizlere, eşit derecede arzu edilen iki alternatif arasında seçim yapmanın ne kadar zor olduğunu gösterir.

 

 

Bu düşünce deneyinde bir eşek kendini eşit büyüklükte ve lezzetli iki saman yığını arasında bulur. Birini diğerine tercih etmek için bir nedeni yoktur. Her iki yığın da birbirinden tamamen aynı uzaklıkta, biri sağında, biri solunda ve her yönden aynıdır.

 

 

Paradoksa göre, birbirlerinden eşit uzaklıkta oldukları için eşek bir seçim yapamaz. Kararsız kalır ve sonunda açlıktan ölür. Bu size aptalca bir düşünce deneyi gibi gelebilir. Ancak aslında bazı ilginç noktalara faydalı bir açıklama getirir.

Şimdi, insanların özgür iradesi olmadığı ve nihayetinde karmaşık makineler olduğu inancını yani determinizmi kabul edelim. Bu, insanların yaptığı herhangi bir seçim de dahil olmak üzere tüm davranışların nihayetinde beynin soğuk, mekanik hesaplamasının sonucu olduğu anlamına gelir. Olası alternatifler göz önüne alındığında, insan her zaman daha iyi olanı seçer.

 

Peki, iki alternatif eşit derecede iyi olarak değerlendirildiğinde ne olur? Buridan’ın kendisi, rasyonel bir seçim yapılamayacağı ve koşullar değişene kadar eylemi askıya almamız gerektiği sonucuna vardı.

 

TERCİHİNİZİ ÖZGÜR İRADENİZLE YAPIN

Normal koşullarda gerçek hayatta hiçbir eşek zavallı Buridan’ın Eşeği gibi açlıktan ölmez. Mutlaka yiyeceklerden bir tanesine doğru hareket edecektir çünkü bunun için bir nedeni vardır. Fakat bu kararı özgür iradesi ile verip vermediği tam olarak kesin değildir.

Açlığı ve yiyeceğin cazibesi onun kararını etkileme potansiyeli taşır. Gerçekten özgür olup olmadığınızı anlamak için hiçbir nedenin diğerinden daha güçlü olmadığı bir durumda olmanız gerekir. Böyle bir durumda karar verebiliyorsanız, iradenizin özgürlüğünü göstermiş olursunuz.

 

BEKTAŞİ’NİN İÇTİĞİ EN KÖTÜYDÜ

“Buridan’ın eşeği” alegorisi aynı özelliklere sahip alternatiflerle karşı karşıya kalındığında birinin yerine diğerini seçememe durumu için felsefe ve politikada günümüzde sık kullanılır. Sonuç olarak unutmayalım ki en kötü karar kararsızlıktan iyidir.

Bu paradoksunu çözecek sihir özgür iradedir. Onu kullanarak bu zor durumlarda çözüme ulaşabiliriz. Aslında filozofun en baştan beri vurgulamak istediği de budur. (Why Buridan’s Ass Doesn’t Starve, Buridan’s ass, Don’t donkey with decisions, matematiksel.org,)

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar