Ne nesilmişiz be kardeşim!
Kavganın en harlısını, acıların en korlusunu yaşadık da aşktan nasıl harlanır, horlanır, onu tatmaya bile ihtiyaç duymadık!
Duymadık dedimse de en azından eksikliğini hissetmedik!
Sağıyla soluyla, ülkücüsüyle sosyalistiyle ve dahasıyla, en ağır, en insanlık dışı işkencelere karşı, sabırlarıyla Eyüp, çileleriyle de Yusuf olanlarımız oldu!
Ferhat olup, Amasya'nın dağlarını delmemiş olsak da, Ergenekon 'u eriten ecdadın torunu her birimiz, pençelerimizde demirden dağları un ufak edecek kuvvet hissettik!
Her birimiz bu ülkeyi yönetmeye, ülkücüsü, sosyalisti dünyaya nizam vermeye kalktık!
Kimimiz kanını, kimimiz canını, kimimiz hürriyetini, kimimiz istikbalini kaybetti!
Şimdilerde, yaşadıklarımıza, yaşananlara bakıyorum da artık pek ortada yoklar!
Kimseler adlarını anmıyor!
Hiç düşündük mü neden?
Alın size enteresan bir bilgi daha, aralarında gasptan hüküm giyenler de vardı, hırsızlıktan ceza yatanlar da...!
Ama, hiç birisi ne bir eşkıya ne de hırsızdı!
Deniz, banka soydu, ama kimseler onu bir banka soyguncusu olarak anmadı, anmayacak da...!
Çünkü, onların her biri delikanlıydı!
Biliyor musunuz, onlar sokaklarda kavga ettiler, sokaklarda öldüler, ama o sokaklarda, sokak ortasında asla kadın dövülmezdi!
O sokaklarda kavga vardı, ama sokak gezmeleri de vardı!
Biliyor musunuz, Mamak Askeri Cezaevi avlusunda bekleyen analar, o kadar birbirlerine benzerdi ki, kim kimin anası fark edilemezdi!
Çok duygusallaştım, farkındayım!
Dün, işte o delikanlılardan, delikanlı arkadaşlarımla beraberdim!
Neredeyse üç saat, hiç susmadan konuştuk!
Önce, İlhan'ı sonra en yakışıklı delikanlımız İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sayım Yorgun'u, en bıçkın delikanlımız Mustafa Macit'i, en halim selim delikanlımız Nigari Erdem'i sonra da diğer delikanlıları uğurladık.
Sonunda, iki delikanlı baş başa kaldık, bendeniz ve kadim delikanlım Sayın Ramazan Akgün!
Biliyor musunuz, biz bizim delikanlılarla, gündemde konuşulan konulardan bir tek kelime bile konuşmadık!
Bizim delikanlılarla, gündemimizden hiç düşmeyen, kanımızın son damlası, son nefesimize kadar da düşmeyecek olan konuları konuştuk!
Biz kim miyiz?
Biz, bu ülkeyi, Türk Dünyası'nı, İslam Alemi'ni ve dahi dünyayı kurtarma idealini yaşayıp, birbirimizden aldığımız dolmuş parasıyla devlet yurduna ya da evine dönen nesiliz!
Sorarım size, bu nesil, bu gündemde ne konuşur, daha doğrusu konuşabilir?
Delikanlıların bu konuları midesi almaz...!
Yorum Yazın