Haftada bir kez muhakkak muhafazakâr bir yazar, şöyle bir iddiada bulunuyor:
Deizm çığ gibi artıyor!
Hiçbir ölçülmüş veriye dayanmayan bu türden cümlelerle sürekli ortalığın telaşa verilmesi...
Deizm propagandası yapmaktan başka bir şey değildir.
*
Nihat Hatipoğlu’nu seversiniz, sevmezsiniz.
Sizin bileceğiniz iştir.
Ama Nihat Hatipoğlu’nun yazdığı köşe yazısında...
“Şu kişilerin cesetleri camiye getirilmesin, namazları kılınmasın” türü itici, nefret ettirici, dışlayıcı yaklaşımlara açıkça ve alenen karşı çıkmasını...
Takdir etmek boynumuzun borcudur.
*
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın camilerde okutturduğu yılbaşı hutbelerinde içkinin zararlarına vurgu yapmasına fena halde bozulan tipler var.
Niye bozuluyorlar?
Anlamış değilim.
Ne yapsın Diyanet?
“Yılbaşında içki içmek çok iyi bir şeydir” diye mi hutbe okutsun?
Yılbaşı yaklaşırken bizim dindar muhitlerde bir hareketlenme oluyor.
Ödünsüz itirazlar alıp başını gidiyor.
Başkalarına benzeme korkusuyla açıklanamayacak denli şiddetli bir itiraz.
Halbuki...
Mesela “Hediyeleşmek sünnettir, bu açıdan iyi bir şey” falan diyerek biraz yumuşasalar...
Mesele kalmayacak.
SEVDİM BU FOTOĞRAFI
İlham Aliyev ile eşi Mehriban Aliyev’in süslü çam ağacı fotoğrafı önünde çektirdikleri bu fotoğraf, bana çok sempatik geldi.
Özellikle İlham Aliyev’in duruşu, tarzı, stili...
“Mahallemizden biri” izlenimi vermiyor mu?
*
Bir de gözlemimi aktarmak istiyorum:
Karabağ savaşının ardından kazanılan zaferle birlikte...
Aliyev çiftine yönelik müthiş bir sempatinin oluştuğunu gözlemliyorum.
Eskiden kıyasıya eleştirenler bile en azından susmuş durumdalar.
Yorum Yazın