Bu korona belasının önümüzdeki yılın sonlarına doğru geçeceği, yani yok olmayacağı ama vakaların çok azalacağı ve virüsün grip kadar sıradanlaşacağı tahmin ediliyor...
Neresinden bakarsanız bakın, 2022 sonuna kadar üç yılımız "çöpe gitmiş" olacak.
Bu badireden sağ çıkanlar "Hiç olmazsa ölmedik ya" diye avunacaklar.
Yakınlarını kaybedenler de "Niyazi oldular" diye üzülecekler.
Özetle durum bu.
Bir psikiyatr (aktrise "aktrist" diyen necip Türk matbuatı psikiyatra da "psikiyatrist" diyor), Dr. Agah Aydın, "korona sonrası" hakkında tahminlerde bulunmuş...
Pandemi sonrasını, dünya savaşları sonrasına benzetmiş.
Haklıdır. Haklı çıkacaktır.
İnsanlığın uğradığı ilk büyük çaplı bela olan Birinci Dünya Savaşı sonrası bir "dağıtma dönemi" yaşanmıştı. Bu, 1929 Wall Street krizine kadar on yıl sürdü denebilir.
Dağıtma, ABD'de içki yasağı nedeniyle gizli gizli, bundan kaçıp Avrupa'ya sığınan Amerikan sanatçıları ve aydınları sayesinde de özellikle Paris'te açık açık sürdü. Elbette bu çılgın dönemde, iki yıl kadar devam etmiş olan "İspanyol gribi pandemisinin" de etkisi olmuştu.
Amerika, alkol almanın serbest ama satmanın yasak olduğu dangalak bir dönem yaşıyordu. Bu sayede mafya palazlandı.
Savaşta ve pandemide ölmeyenler, içkinin ve seksin dibine vurdular.
Ortalığı yeni doğan "caz müziği" kapladı. Tango ve "çarliston" dansları yayıldı.
Savaşta yenilen Almanya'nın yaşadığı akıl almaz enflasyon yüzünden de bütün Berlin bir "açık geneleve" dönüştü. Uyuşturucu ve eşcinsellik tavan yaptı.
Biz mi? Biz ölüm kalım derdine düşmüştük. Yenimizle yakamızla uğraşıyorduk.
***
İkinci büyük patlama, İkinci Dünya Savaşı sonrasıdır tabii.
Eh, gene Paris'te.
Amerikan dansları ve "varoluşçuluk" modası şeklinde.
Alman işgali altında dört yıl inim inim inlemiş olan Fransız gençleri, yaşayamadıkları yılların acısını çıkarıyorlardı...
Sonra soğuk savaş herkese korku saldı ve insanların içindeki sevinci sildi götürdü.
Almanlar yıkıntıların arasında aç geziyorlardı, orada da bir seks patlaması yaşandı ama bu, Kızılordu askerlerine seks köleliği, Amerikan askerlerine karşı da gönüllü orospuluk şeklinde tezahür etti.
Bizde mi? Biz savaş görmemiştik ama gene üstte yok, başta yoktu. İnönü bize çok partili sistemi "bahşetmişti" ya, daha neyi kutlayacaktık?
***
İmdi... 2023'te neler olacak?
Kılıçdaroğlu seçimi gene kazanamayacak.
Gençlik dağıtacak.
Bu dağıtma Cihangir çevrelerinde LGBT partileri, Esenyurt dolaylarında da sağa sola ateş etme şeklinde olacak.
Belki arkadan da, ikinci savaş sonrasının "baby boom" kuşağı gibi bir doğum dalgası gelir...
İyi de, Z kuşağının çocuklarına bu sefer ne isim koyacaklar, alfabede harf bitti.
Z artı 1 mi?
Bizim kuşak kutlama falan yapmayacak. Sokaklara dökülüp çılgınca eğlenecek takatimiz yok. "Kız arkadaşlarımızı" çağırmaya kalksak arkamızdan teneke çalarlar. Üstelik bizim kızlar şimdi torun seviyorlar.
"Gitmiş" olanlar gitmiş olacaklar, kalanlar da ölüme bir adım daha yaklaşmış...
***
Onu bunu bıraktım, ben şimdi neye taktım...
Şu "psikiyatrist"ten aklıma geldi...
Spora "sipor" diyen aziz halkımız, nasıl oldu da "tirileçe"yi "trileçe" yapmayı başardı?
Yorum Yazın