Kılıçdaroğlu, HDP milletvekilinin elinde silahla, PKK’lı teröristle çektirdiği fotoğrafın sorumlusu olarak da Erdoğan’ı ilan etti ya, pes doğrusu.
Kılıçdaroğlu’nun ve Akşener’in PKK’lı teröristle fotoğrafı nedeniyle HDP milletvekili Semra Güzel’le ilgili tek bir laf etmemelerini eleştirmiştim. Ama bu kadarını beklemiyordum. Kılıçdaroğlu sorulardan kaçamayacağını anlayınca, “Bu fotoğrafın muhatabı Erdoğan’dır” dedi.
Sen, PKK kampına giden, PKK’lıların giydiği kıyafetleri giyen, eline silah alıp PKK’lı teröristle fotoğraf çektiren HDP milletvekiline tek bir söz söyleme, bir de kalk bu işin faturasını da Erdoğan’a kes.
Sayın Kılıçdaroğlu, Atatürk’ün partisinin genel başkanı olarak siz PKK’lı teröristle fotoğrafa tepki göstermezseniz millet seçimde size gereken cevabı verir.
Ha bir siyasetçinin elinde silah olmaz deseniz, bir siyasetçinin yeri PKK’nın terör kampı değil, Parlamento’dur deseniz, bir siyasetçi teröristlerle birlikte fotoğraf veremez deseniz, ondan sonra çözüm sürecini mi eleştiriyorsunuz başka bir şey mi söylüyorsunuz onun bir anlamı olur.
HDP’Lİ MİLLETVEKİLİNE SESSİZ
Ellerinde binlerce şehidimizin kanı olan PKK’lı teröristlere, onlarla fotoğraf çektiren HDP milletvekiline, elinde silahlı Semra Güzel’e bir çift söz etme, ondan sonra kalk, “Bizim parlamentomuzda, PKK terör örgütünün uzantılarını görmek istemiyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’a faturayı kes. Sayın Kılıçdaroğlu, sizin faturayı keseceğiniz yer Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanlığı makamı değil, Kandil olmalı. Sizin eleştireceğiniz Erdoğan değil; elinde silahlı, PKK’lı teröristle görüntü veren HDP Milletvekili Semra Güzel olmalı. O silah kime karşı kullanılacak? Bir milletvekilinin elinde, Mehmetçiğe doğrultulan terörist silahı olur mu?
HDP İLE İŞBİRLİĞİ SÜRECİ
Cumhurbaşkanı olacağım diye, HDP’lilerin oylarını alacağım diye PKK terörü hakkında dahi bir duruş gösteremiyorsanız, sizin HDP-PKK ile girdiğiniz ilişki soru işaretleriyle dolu demektir. Bu ilişki ürkütücü demektir.
Zaten siz PKK ile mücadele için Irak ve Suriye’de bulunan Mehmetçikle ilgili tezkerenin uzatılması yönünde değil, HDP ile birlikte reddedilmesi yönünde oy kullandınız.
Bundan dolayı PKK yöneticilerinden Murat Karasu size teşekkür etti. Sanıyorum hayatınızda aldığınız en acı teşekkür bu olmalıydı.
PKK’nın Suriye kolu olan ve ABD’nin Türkiye’ye karşı silahlandırdığı YPG için de terör örgütü diyemediniz. YGP’nin terör örgütü olmadığını söylediniz. Genel Başkan Yardımcınız Muharrem Erkek, “Biz kardeşsek sınırımızda başkası olacağına PYD olsun. Bizim için sakıncası yok” diyebildi.
Biz PKK ile, PYD ile, YPG ile, KCK ile kardeş değiliz. Onlar bizim ülkemizi bölmeyi amaçlayan terör örgütleri. Atatürk’ün partisi ne zaman kardeş oldu bilmiyorum.
Belki burada milat, Kılıçdaroğlu’nun Afrin’e girilmesi çıkışı olabilir. PKK şehirlerimizde bombaları patlatırken, terörü kaynağında kurutma konsepti kapsamında Mehmetçik Afrin’e operasyon düzenledi. Buna ABD karşı çıktı, PKK direndi, bir de Kılıçdaroğlu “Afrin’e girilmesin” dedi.
CUMHURBAŞKANI SEÇİLMEK İÇİN
2023 seçimlerinde Erdoğan’ı devirmek için umudunuzu HDP’ye bağlayacaksınız, cumhurbaşkanı seçilmek amacıyla HDP’nin oylarını almak için elinde PKK silahı olan milletvekiline ses çıkaramayacaksanız, yarın cumhurbaşkanı seçilseniz onlara ne tür tavizler verirsiniz düşünmek bile istemiyorum.
BU MİLLET UNUTMAZ
Son söz, Kılıçdaroğlu’nun içine düştüğü durum çok acı. Ulusalcılığın karargâhı olan CHP’nin içine düşürüldüğü durum çok üzüntü verici. Ama şu unutulmasın, bu milletin bir hafızası vardır. 2023 seçimlerinde meydana çıkınca, bunlar tek tek Kılıçdaroğlu’nun önüne gelir.
Siyaset, bir duruş ve tavır işidir. Bu millet PKK’ya taviz veren bir cumhurbaşkanı istemez. PKK silahıyla fotoğraf çektiren HDP’liye tepki göstermeyen birini başında cumhurbaşkanı olarak görmek istemez.
MUHALEFETTE DAVUTOĞLU TRAFİĞİ
2023 seçimlerine uzun bir süre var ama muhalefet cephesinde pazarlıklar şimdiden başladı.
Seçim sürecine girildiğinde, cumhurbaşkanı adaylığı ve paylaşım konusunda kıran kırana bir mücadele yaşanacağı gözüküyor. Kılıçdaroğlu bunu gördüğü için liderler kabinesi modelini yayıyor. Böylece muhalefet liderlerine cumhurbaşkanı yardımcılığı ile sus payı veriyor. Ama iş orada bitmiyor. Bir de bakanlıkların paylaşımı var.
Muhalefet cephesinde son dönemlerde bir trafik dikkatimi çekti. Meral Akşener, Davutoğlu’nu evinde ziyaret etti. Bu pek alışık olunan bir durum değildi. Sonra Kılıçdaroğlu, Davutoğlu ile yemekte bir araya geldi. Sonra Davutoğlu, Akşener’i ziyaret etti.
DAVUTOĞLU’NUN TALEPLERİ
Kılıçdaroğlu ve Akşener’in, Davutoğlu’na yeterince ilgi göstermediği, bunun da Gelecek Partisi’nde rahatsızlığa neden olduğu söyleniyordu. Ama bu görüşmelerin bir gönül alma ziyareti olmadığı ortaya çıktı.
Davutoğlu’nun bazı talepleri olduğu kulislere yansıdı:
1) Millet İttifakı’nda yer alacak partiler, oy oranlarına bakılmaksızın eşit sayılmalı.
2) Parti liderlerinin cumhurbaşkanı yardımcısı olacağı deklare edilmeli.
3) Kabine oluşturulurken partilerin temsili sağlanmalı.
4) Gelecek Partisi açısından çok önemli olan nokta ise Millet İttifakı’ndaki partilerin oy oranlarına bakılmaksızın Meclis’te belli sayıda milletvekili tarafından temsil edilmesi için bir model oluşturulması.
Davutoğlu, Kılıçdaroğlu ve Akşener’i ikna etti mi, onu ileride göreceğiz.
Yorum Yazın