Meclis’e sunulan ek bütçede Cumhurbaşkanı ödeneği yüzde 20.2 oranında artırılıyordu. CHP bunun üzerine millet geçim sıkıntısı altında inim inim inlerken, Erdoğan maaşına zam yapıyor diye algı operasyonuna girişti. Erdoğan’ın maaşını 100 bin 750 TL’den 141 bin 453 liraya çıkaracağını gündeme getirdiler.
Eski cumhurbaşkanlarının, emekli milletvekillerinin, eski başbakanların, eski Meclis başkanlarının maaşları cumhurbaşkanının maaşına endeksli. Erdoğan bu yılın başında maaşına zam istemeyince maaşı cumhurbaşkanına bağlı olanların emekli maaşları da artmadı.
Emekli milletvekilleri iktidar ve muhalefet partileri ile görüşerek maaşlarının düzenlenmesini talep ettiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan istemeyerek de olsa ek bütçede artış yapılmasına onay verdi.
Ama vay sen misin bunu yapan... CHP yöneticileri başta olmak üzere muhalif medya hemen harekete geçti. Akşener ve Kılıçdaroğlu Meclis kürsüsünden, Erdoğan’ı maaşına artış yapmakla suçladılar.
DÜZENLEME YANLIŞ
Emekli milletvekili maaşının, eski cumhurbaşkanlarının, eski başbakanların, eski Meclis başkanlarının emekli maaşlarındaki artışın cumhurbaşkanının maaşına endekslenmesi yanlış bir düzenleme. Çünkü her defasında, her gündeme geldiğinde Cumhurbaşkanlığı yıpratılıyor.
MAAŞ İÇİN CUMHURBAŞKANLIĞI YAPILMAZ
Değil Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir cumhurbaşkanının maaş için cumhurbaşkanlığı yapacağına inanmıyorum. Hiçbir cumhurbaşkanının aman maaşım şu kadar artsın diye bir çaba içinde olduğunu düşünmüyorum. Türkiye Cumhuriyeti gibi bir ülkenin cumhurbaşkanı olmanın onuru onlara yeter. Maaş için cumhurbaşkanlığı yapılmaz.
KILIÇDAROĞLU’NUN MAAŞI
Erdoğan’ın maaşını gündeme getiren Kılıçdaroğlu ise hem emekli milletvekili maaşı hem mevcut milletvekili maaşını alarak çifte maaşa imza atıyor. Erdoğan bu yıl sıfır zam aldı ama Kılıçdaroğlu’nun maaşına yapılacak zam yüzde 83’ü buluyor.
Çok samimi olarak ifade edeyim. CHP Genel Başkanlığı da maaş için yapılmaz. Onurlu bir görevdir. Ama Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı maaş artışının peşinde koşmaz.
ERDOĞAN’IN ÇAĞRISI
Bu tartışmalar gündeme gelince Cumhurbaşkanı Erdoğan maaş artışından vazgeçer mi diye sormuştum. Erdoğan kabine toplantısından sonra beklediğim çağrıyı yaptı.
“Ek bütçe görüşmelerinde muhalefet işi öylesine zıvanadan çıkardı ki bu mihneti daha fazla taşımamız mümkün değildir. Buradan TBMM’ye bir çağrıda bulunmak istiyorum. Ek bütçenin Genel Kurul’daki görüşmelerinde cumhurbaşkanı ödeneğiyle ilgili maddenin kanun metninden çıkarılmasını talep ediyorum” dedi.
Erdoğan, emekli milletvekillerinin mağduriyet yaşamaması için de Meclis’te bir düzenleme yapılmasını önerdi.
Bu duruşun Kılıçdaroğlu’na ders olması lazım. Erdoğan öyle üç kuruşluk artış peşinde koşacak bir cumhurbaşkanı değildir. Tekrar ifade edeyim. Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir cumhurbaşkanı buna tenezzül etmez. Demirel eder miydi? Özal eder miydi? Abdullah Gül eder miydi? Ahmet Necdet Sezer eder miydi?
ÖNERGE
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı üzerine AK Parti grubu harekete geçti. Önerge ile emekli milletvekili maaşlarının cumhurbaşkanının maaşına endekslemesi düzenlemesine son veriliyor. Böylece Cumhurbaşkanlığı makamını yıpratan bir düzenleme kaldırılıyor.
Emekli milletvekillerinin maaş artışı da artık memur maaşı katsayısına bağlı olacak.
SIRA KILIÇDAROĞLU’NDA
Şimdi sıra Erdoğan maaşına zam yapıyor diye yeri göğü yırtan Kılıçdaroğlu’nda. Erdoğan maaş zammından feragat etti, Kemal Bey sıra sizde. Siz de çifte maaşınıza yapılacak zamdan feragat edecek misiniz?
BİR CÜNEYT ARKIN VARDI
CÜNEYT Arkın’ın vefat haberi geldiğinde Türk Medya Ankara temsilcisi Melik Yiğitel ve Optimar’ın sahibi Hilmi Daşdemir, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan ile kahvaltıdaydık.
Orada anladım ki herkesin kendine ait bir Cüneyt Arkın’ı varmış. Kimimizin Malkoçoğlu’su, kimimizin Kara Murat’ıymış.
Misbah Demircan, Beyoğlu Belediye Başkanlığı yapmış, Cüneyt Arkın’ın da içinde yer aldığı sanatçılarımızla özel dostluklar kurmuş bir siyasetçi. Ancak daha çok kültür ve sanat yönü ön planda olan bir İstanbul beyefendisi.
Misbah Demircan, sanatın ne kadar etkili olduğunu, Cüneyt Arkın’ın filmleriyle koskoca bir millete tarihi sevdirdiğini anlattı.
Cüneyt Arkın, küçük kasabalarda dahi sinema salonlarını doldurduğumuz günlerde bizim Malkoçoğlu’muzdu. Tahta kılıçlarımızı alır, onunla kaleler zapt ederdik. Filmleriyle tarihimizi, kahramanlarımızı bize sevdirdi.
Filmin sonunda bilirdik ki Cüneyt Arkın kurtarıcımız olarak gelecek ve Türk’ün zaferini ilan edecekti. Malkoçoğlu’na Allah’tan rahmet diliyorum.
‘BAKANLARIN ORMAN YANGININDA NE İŞİ VAR’MIŞ
Kılıçdaroğlu kendini aştı. Hani orman yangını sırasında Marmaris’e gitmiş, helikopterler, uçaklar yok derken yayındakiler şaşkın bir şekilde başlarından uçan helikoptere bakıyorlardı ya, Kemal Bey yeni bir kehanette bulundu. Marmaris yangınına giden Soylu ve Kirişci’yi kast ederek, “Bakanlar ne yapıyor Allah aşkına?” diye sordu. Marmaris’te yangın çıkınca, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, gece yarısı soluğu yangın bölgesinde aldılar. Kriz masası oluşturup yangın söndürme çalışmalarını koordine ettiler.
Marmaris halkı da, yangın söndürme çalışmalarında görev alan personel de başlarında devletin iki bakanının olduğunu gördü. Süleyman Soylu sadece Suudi Arabistan veliaht Prensi’nin ziyareti için Ankara’ya döndü, sonra gece tekrar Marmaris’te oldu. Kirişci ve Soylu, günde birkaç saatlik uyku ile yangın söndürme çalışmalarını koordine ettiler. Yangın söndürülene kadar Marmaris’te kaldılar.
İŞTE BU YÜZDEN
Normalde orman yangını olduğu zaman bakanlar bölgeye gitmezse muhalefet liderinin eleştirmesi lazım. Ormanlar yanıyor, bakanlar nerede diye hesap sorması gerekir. Ama bizim Kemal Bey, tam tersini yapıyor, “Bakanlar yangın bölgesinde ne yaptı?” diye soruyor.
Bir yaşıma daha girdim.
İşte bu yüzden CHP’nin oyları artmıyor, işte bu yüzden Kılıçdaroğlu halka güven vermiyor. İşte bu yüzden millet bir türlü “Kılıçdaroğlu benim cumhurbaşkanım olsun” demiyor.
Yorum Yazın