Hastalığı atlatıp yeniden yazılarına başlayan sevgili arkadaşım Rauf Tamer, dünkü köşesinde yeni Türkiye'nin siyaset tablosunu şöyle özetlemişti:
Erdoğan'ı indirmek
"Bundan sonrasına artık erken seçim değil, olsa olsa erkenleştirilmiş seçim diyebilirsiniz. Deyin...Bana sorsanız, adına seçim bile demem. Çünkü seçim bir yarıştır. Bazen liyakat yarışır, bazen kadrolar ve liderler yarışır, bazen projeler yarışır, bazen siyasi tercihler... vs.
Bu böyle değil ki... Erdoğan'ı oradan indirecek bir adam aranıyor. Hepsi bu. Kim bu adam? Kim olursa olsun. Yeter ki Erdoğan'ı aşağı indirsin."
Rakipler
Rauf Tamer'in çizdiği siyasi tablo gerçeği yansıtıyor. O kadar gerçek ki İstanbul'un ve Ankara'nın CHP'li belediye başkanları şimdiden yarışa katılmış izlenimi veriyorlar. Kılıçdaroğlu ise adeta bir yol arıyor. HDP'yi kendisine bağlı bir örgüt haline getirse ne iyi olacak...
Bir seçmen olarak benim tercihim ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın siyasi kimliğini oluşturan tutumlara bağlı kalacak.
Mesela soruyorum:
Erdoğan'ın farkı
- FETÖ terör örgütüyle, Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi kararlılıkla ve hiç taviz vermeden sonuna kadar mücadele edecek bir başka isim var mı?
- PKK/PYD birlikteliğini Amerika'nın gözüne sokan ve ittifak gerekçesiyle asla suskun kalmayan bir siyasetçi görebiliyor muyuz?
- Anadolu'nun yüzlerce yıllık terk edilmişliğini altyapı yatırımlarıyla, otoyollarla, havaalanlarıyla, şehir hastaneleriyle aşan bir siyasetçiye, aynı çapta hizmet edemeyecek kişiler rakip olabilir mi?
Yorum Yazın