CHP'nin içindeki ayrılıkçıları ya da Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun günlük gaflarını izlerken, zaman zaman gülümsediğimiz de oluyor. Çünkü muhalefet etmeyi sadece her şeye "Hayır" demek zanneden ve seçmen kitlesine yeni bir proje sunamayan bu partinin, ittifaklarına güvenerek günlerini geçirmesi trajikomik bir durum değil midir?
Demokrasinin zaafı
Fakat dün Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti il kongrelerine gönderdiği mesajları izlerken, artık komik olmayan ve acıklı olma noktasına gelen bir durumun gelip çattığını gördük. Çünkü Cumhurbaşkanı, anamuhalefeti rakip olarak görmediğini çok açık bir dille söylemekteydi. Cumhurbaşkanı'nın bu sözlerinin CHP'lileri uyandırmasını dilerim. Çünkü muhalefeti adam yerine koyulmayan bir ülkede demokrasinin varlığı da tartışmalı olabilir.
CHP'liler uyanır mı?
Erdoğan'ın dünkü mesajlarından bazı bölümleri hatırlatayım:
"- Parti içi kavgalardan AK Parti'yi sorumlu tutmak yüzsüzlüktür. CHP yönetimi ayaklarına taş değse AK Parti'yi suçluyor. Çok net söylüyorum, biz parti olarak mevcut CHP yönetiminden gayet memnunuz. Her hafta bir pot kıran bu CHP Genel Başkanı'ndan da memnunuz. Endişemiz ülkemiz adına."
Kirli senaryolar
"- Bizim sıkıntımız demokrasimiz, Türk siyaseti adınadır. Kendi siyasetimiz adına mumla arasak bulamayacağımız bir rakiple karşı karşıyayız. Çapı, kalibresi asla ölçü değildir. Varsın onlar kirli senaryolarla koltuklarını koruma mücadelesi versinler, biz gözümüzü ufuktan ayırmayacağız."
***
CENGİZ ASLAN VE CAHİT KAYRA
Her geçen gün, sahneden önemli oyuncuların ayrıldıklarını duyuran haberlerle dolu oluyor. Geçen hafta "Turgut Özal'ın doktoru" olarak da bilinen Cengiz Aslan'ı ve daha sonra da Ecevit Hükümeti'nin Enerji Bakanı Cahit Kayra'yı kaybettik.
Cengiz Aslan çok değerli bir dost ve üstün yetenekli bir doktordu. Onunla dostluğumuzdan o kadar çok anım var ki. Bir defasında Özal'la Çin'e gidiyorduk. Uçağın arka bölümünde oturan Vitali Hakko'nun kalbi durdu. Kısacası Hakko öldü. Ne yapacağımızı şaşırdık. Eşi ön bölümdeydi. Nasıl haber vereceğimizi bilemedik. O sırada Cengiz Aslan geldi. Yanındaki çantadan bir şok cihazı çıkardı. Vitali Hakko'nun göğsünü açıp bu cihazı ona uyarladı. Ve Vitali Hakko gözlerini açıp nefes almaya başladı.
Cahit Kayra ile 1974 yılında dost oldum. Müthiş kültürlü ve birikimli bir siyasetçiydi. Asla siyasetin günlük kavgalarına karışmaz ve Türkiye'nin yarınına dönük projelerle ilgilenirdi. Son anına kadar yazdı, çizdi... Sevgili arkadaşım Murat Bardakçı, 104 yaşında vefat eden Cahit Kayra'yı bütün boyutlarıyla çok güzel anlatan bir yazı yazmış.
Yorum Yazın