CHP’de Kurban Bayramı’ndan önce ya da sonra Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığının ilan edilmesi yönünde görüşler vardı. Olmadı. Şimdi eylül deniliyor.
Tabii bu Alpay’ın “Eylülde gel”i değil. CHP’nin ‘Eylülde gel’i... Ama eylülde de Kılıçdaroğlu’nun adaylığı açıklanmayacak. Çünkü 6’lı masada yer alan bazı partiler, YSK seçim kararını açıklayana kadar cumhurbaşkanı adayının açıklanmaması yönünde prensip kararı almış durumda.
Temel Karamollaoğlu’nun ev sahipliğinde yapılacak toplantıdan sonra 6’lı masa ömrünü tamamlayacak. İkinci tur yapılacak mı, o belli değil. Ama seçim kararı alındıktan sonra toplanacaklar. Çünkü hem cumhurbaşkanı adayı belirlenecek hem seçim ittifakı netleşecek.
Kılıçdaroğlu’nun ekibi işi seçim sürecine girmeden bitirmek istiyor. Ali Babacan’ın dediği gibi 1 yıl önce kim konuşuluyordu, şimdi kimin adı geçiyor. 1 yıl önce Ekrem İmamoğlu favoriydi, Kılıçdaroğlu’na prim verilmiyordu. Şimdi Kılıçdaroğlu’nun ismi öne çıktı. Siyasette fırsatlar ebedi değildir.
AKŞENER KAYGISI
Kılıçdaroğlu’nun asıl telaşı Meral Akşener’den kaynaklanıyor. Eğer Akşener tamam dese bu sabah adaylığını ilan eder. Ama Akşener hiç renk vermiyor. Pazar günü Akşener’in ev sahibi olduğu 5’inci buluşma vardı. Kulisleri yokladım. Kılıçdaroğlu orada da Akşener’den beklediği desteği alamamış. Sakın bu sözlerimden Kılıçdaroğlu’nun adaylığı masaya yatırılmış ama Akşener destek vermemiş gibi bir sonucu çıkarmayın. Kılıçdaroğlu ya da başka bir ismin cumhurbaşkanı adaylığı gündeme gelmemiş. Akşener bu yönde bir müzakere açmamış. Zaten Kılıçdaroğlu’nu telaşlandıran da bu durum. Akşener’in başka bir ismi önermesinden ya da karşısına rakip olmasından endişe ediyor. Kılıçdaroğlu için Akşener’in desteği masanın diğer üyelerinden daha önemli. Çünkü hepsini toplasan Akşener etmiyor.
Akşener, 24 Haziran 2018 seçimlerinde Abdullah Gül’ü bir omuz darbesiyle devre dışı bıraktığı için Kılıçdaroğlu aynı akıbete uğramaktan çekiniyor.
6’LI MASADAKİ HAVA
İlk zamanlara göre 6’lı masadaki havanın biraz değişmeye başladığını fark ettim. İlk başlarda cumhurbaşkanı adaylığı konusunda her partinin kendine göre kriterleri vardı. Uzlaşma öne çıktı. “Diğer liderler kimi isterse biz de o karara iştirak ederiz” denilmeye başlandı. Tabii bunda yeni Seçim Yasası’nın da çok büyük katkısı oldu. İlk başlarda altın anahtar küçük partilerin elindeydi, yeni seçim sistemi ile küçük partilerin kaderi büyük partilerin eline geçti. Onlar da bunun farkında. O nedenle cumhurbaşkanı adaylığını pazarlık konusu yapmaktan öte Meclis’te temsil edilmeyi esas alıyorlar.
TAKVİM NASIL İŞLEYECEK
Muhalefet erken seçimi dillendirmesine rağmen seçimlerin normal zamanında yapılacağını kabullenmeye başladılar. Çünkü seçim takvimini 2023 yılı haziran ayında yapılacak seçime göre oluşturmaya başladılar. YSK’nın seçim takvimini ilan ettiği hafta 6 lider, cumhurbaşkanı adayını belirlemek üzere toplanacak. Uzlaşma sağlanırsa ortak aday çıkacak, yoksa ilk tura çoklu adayla girilecek. Genel eğilim ortak adaydan yana. Ama netleşmiş değil. İlk hafta aday konusu karara bağlandıktan sonra ikinci hafta ittifak konusu netleştirilecek. Cumhurbaşkanı adaylığı konusundaki tablo bir anlamda ittifak konusunun da kaderini belirleyecek.
Seçimler 2023 yılının haziranında yapılırsa şöyle bir takvimin işlemesi söz konusu. 23 Haziran Cuma gününe denk geldiği için 18 Haziran’da sandığa gidilmesi bekleniyor. Tabii sınavlar ve Kurban Bayramı nedeniyle mayıs sonu, haziran başına çekilmezse.
18 Haziran’da yapılacak seçimin başlangıç tarihi 19 Nisan oluyor. Aday olacak kamu görevlilerinin istifa etmeleri ise seçim takviminin başlangıcından 1 ay önce. Yani 19 Mart’ta.
Seçim için 14 Mayıs’ın üzerinde duruluyor. Cumhurbaşkanı adayının belirleneceği tarihi buna göre hesap etmek mümkün. Ben seçim tarihi olarak 14 Mayıs’ı esas alıp hesabınızı ona göre yapmanızı öneririm.
14 Mayıs, 1950’de DP’nin tek başına iktidara geldiği seçimlerin yıldönümü olması açısından anlamlı.
ANKET YAPILIYOR
6’lı masadan illerde anket çalışmalarına başlandığı yönünde haberler alıyorum. Bu 6’lı masanın ortak anket yaptırması şeklinde olmayabilir. 6’lı masa içinde bazı partilerin çalışması olarak görünüyor. Cumhurbaşkanı adayını belirlemek ve ittifak kararını alabilmek için partilerin anket yaptırması kadar normal bir şey yok.
ANKETTE NE SORULUYOR
Ankette üç soru sorulduğu ifade ediliyor.
1- Liderler.
2- Siyasi partiler.
3- O şehirde önde gelen isimler.
Yani milletvekili listesine konulduğunda oy getirebilecek kişiler.
Bu anket ne için yapılıyor?
İttifak kurulur, ortak liste ile girilirse o ilde ittifak içinde hangi parti ağırlıktaysa ya da hangi liderin ismi ön plana çıkıyorsa, ankete katılanlar kimin aday gösterilmesini istiyorsa onu belirlemek.
CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞINDA SÜRPRİZ OLUR MU
6’lı masanın cumhurbaşkanı adaylığı konusu tartışılmaya devam ediyor. Sanıyorum adaylar ilan edilene kadar bu sürecek.
Şimdiye kadar Kılıçdaroğlu’nun ortaya koyduğu bir tarif var. Cumhurbaşkanı adayının siyasetten gelme olması, devleti tanıyan birisi olması gibi. 6’lı masada nabız yokladığımda Kılıçdaroğlu seçeneği ciddiyetini korumakla birlikte, “Cumhurbaşkanı adayı siyasetin içinden de dışarıdan da olabilir. Siyasetin dışından olan aday siyasetle hiç ilgisi olmayan bir isim olmaz. Siyasetin hem içinde hem dışında yani şu anda aktif bir görevde olmasa da siyasetten gelme birisi olabilir” deniliyor. Tabii benim aklıma ilk olarak Abdullah Gül geldi. Ama “Abdullah Gül değil” yanıtını aldım.
Ben siyaset dışı bir isme pek prim vermiyorum ama yine de merak ettim siyasetin hem içinde hem dışında olan isim kim olabilir acaba?
Yorum Yazın