Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

Mail: jlgjflkd@hotmail.com

Cumartesi notları: Nükleer silah nükleer mi?

Merak ediyorum...
Tv kanallarının sunucuları ne kadar zaman daha konuklarına "ayyy... ama nükleer silah bütün dünyayı yok etmez mi?" diye saftorik sorular yöneltecekler?
İşte Zelenski de çıktı, Batı'ya nükleer silah kullanarak "önleyici bir saldırı" yapması çağrısında bulundu.
Ukrayna iletişim dairesi sonra bunu düzeltmeye kalkışıp liderlerinin bu çağrıyla 24 Şubat'tan öncesini kastettiğini açıkladı. Sanki bir şey değişirmiş gibi...
Olay nedir?
Bir... Taktik nükleer silahları hiç tartışmadık, dev patlamaların dehşeti üzerinden kurulan "nükleer denge"yle yıllarca afyonlandık, şimdi korkunç gerçek kafamıza dank ediyor.
İki... Putin, Zelenski ve Biden nükleerden bu kadar rahat söz edebildiğine göre acaba taktik nükleer silahlar daha önce de kullanılmış olabilir mi? Mesela Irak Savaşı'nda Felluce'de kullanıldığı doğru mu?

***

Modern insanın özgürlüğü kuyruklu yalan... Dijital aygıtlara su kadar, hava kadar bağlı bir kişinin özgürlüğü neyin nesidir, söyler misiniz?
İndirin şalterleri, elektrik kısıntılarını genişletin, bataryaları bitirecek kadar zaman geçsin, özgürlük falan hikaye!
Dünyamız kararır!

***

Elektrikli otomobil nedir? İklim değişimine karşı etkili bir önlem mi?
Fosil yakıt teknolojisinden yeni bir teknolojiyle seyahat etmenin en acısız yolu mu? Çok tartışılır ama hem yetkililer, hem de uzmanlar (!) bu sorulara "Evet!" diyecekler. Orası malum.
Ama birkaç sene sonra elektrikli otomobilin ucuz bir alternatif olmadığını anladığınızda, bütün bunların aslında kitlelere "çok gezmeyin, o dünya bitti!" demek anlamına geldiğini anlayacaksınız.
O dünya gerçekten de bitiriliyor. Yeni Dünya Düzeni böyle adım adım yerleşiyor.

***

Artık "dışarıda" orta halli bir restoranda yemek sinir bozucu hale gelmeye başladı.
Kapısında havalı biçimde "Trattoria" yazan bir yerde parmesanı geçtim ona benzer bir peynir bulmak bile zor artık.
Bir başkasında o leziz çıtır salata tabakları gitmiş, yerine minik ve soluk yeşillikler ve mayonez bulamaçları gelmiş.
Et lokantaları ve kebabçılardan hiç söz etmeyeyim, daha iyi.
Hesaplarsa enflasyonla uyumlu, uçuyorlar. Bu sistem bu maliyetlerle yürümez. İşletmeler için asıl zor zamanlar şimdi başlıyor. Serviste çalışanların endişeli gözleri her şeyi anlatıyor aslında.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar