Talihe bak arkadaş, sen otuz küsur yıl taraftarı olduğun takım şampiyon olsun diye bekle, hemen hemen her sezon kombine al, bir virüs çıksın takımın şampiyon olduğu sezonda hiçbir maçına gideme, tam virüsten yakayı kurtardım hiç olmazsa şampiyonluk maçına gideyim de yirminci saniyede biletler bitsin!
Biraz zorlasaydım locasına buyur edecek dostlar elbette var, ama nedense kimseyi aramadım.
Bu arada, güzide bir kulübümüzün çok muhterem başkanının demeçleri, açıklamaları sosyal medyada önüme düşmekte!
Ukrayna Rusya Savaşı, Pençe Operasyonu, ABD, Çin , Karabağ, Sudan, Sudanlı Zenci Musa, Nuri Paşa derken, arada spor kanallarına baktığımda kızılca kıyamet kopmakta!
En nihayet, 38 yıl sonra Trabzonspor anasının ak sütü gibi helal bir şampiyonluk kazandı, ama daha üstünden 24 saat geçmedi, niye yalan söyleyeyim takım eşofmanlarımı giyip, torunumu alıp, İstanbul sokaklarında ergenler gibi tur atmak içimden gelmedi.
Ne tuhaf, oysa gencecik yaşımdan beri, ben bugünü bekliyordum.
Ne olduysa, o pankartı gördüğüm anda oldu!
Ne adına ve ne gereği var, Allah aşkına?
Ver hamsinin eline kemençeyi, kanaryaya horon teptirsin(!)
En uç düşüneceğim dersen, ver kemençeyi Sayın Ahmet Ağaoğlu Bey ya da Sayın Abdullah Avcı Hoca'nın eline, artık Sayın Ali Koç'a mı yoksa başkasına mı, kime horon teptiriyorsan teptir(!)
Sayın Ağaoğlu, ''Pankarttan haberim yoktu'' dedi, Sayın Avcı Hoca'nın da soyadı Avcı, yoksa ne kadar hümanist birisi olduğunu cümle alem bilir!
Sayın Ali Koç Beyefendi de çok iyi bilir de Allah yardımcısı olsun, dört senedir başkanın ensesinde boza pişiyor!
Nerede kaldı 2010-2011 gönüllerin, yani yüreklerin şampiyonluğu?
FETÖ milletin arasına nifak soktuğu gibi iki dost güzide kulübün arasına da fesat soktu ve iki takım da hem maddi kayba hem de prestij kaybına uğradılar!
Aslolan yürek değil mi?
Bu pis tezgahı bozmak her iki takımımıza da yakışmaz mı?
Birisi bu vatan için şehit vermiş, diğeri Anadolu çocuklarının da birinci olabileceğini ispat etmiş...
Bakınız Hatayspor'a, ev sahibi olarak şampiyon takım Trabzonspor'u sahaya, alkışlarla davet etti!
Hatay...
1938' de bağımsız bir devlet olup, 1939' da ilhak kararı alıp, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ilhak eden Hatay...
Bir dönemin küçük bir devleti olan Hatay, adeta küçüğe de büyüğe de ders vermiyor mu?
Yetmedi mi, artık bitsin bu husumet!
Sayın Ali Koç Sayın Ahmet Ağaoğlu bir yemek masasında buluşsalar, dertleşseler, her iki kulübün, hatta Türk futbolunun onca sorununu, 2023' te Türk futbolu adına bizlere ne hoşluk yaşatacaklarını konuşsalar, sonra da hesap ödemede, ''Sen ödeyeceksin, ben ödeyeceğim... '' kavgası etseler bizler de seyretsek, çok mu zor?
Her iki başkana da yakışmaz mı?
Hem de nasıl yakışır!
İki yakışıklı başkanımıza...
Yorum Yazın