Galatasaray'da on iki yıl okudum, ilk, orta ve lise.
1958'de girdim, 1970'de çıktım.
Bu on iki yıl boyunca biz "forma" giymedik.
Var olmasına vardı, lacivert ceket, göğüs cebi GS armalı... (Eskiden de bu "gayın-sin" imiş... Yoksa "gayın-sat" mı?) Yılda bir düzenlenen okul çaylarında giyerdik.
Boynumuzda da lastikli kravat.
Bayıldığımızdan da değil. Mahalle baskısından.
Bu baskı ancak orada geçerliydi, ne okulda ne de okuldan çıkınca hiçbirimizin, ama hiçbirimizin forma giydiğini görmedim.
Hatta tam tersine, okul içinde "berduş" gezme modası vardı.
Bu konuda özel bir kanun mu, bir yönetmelik mi vardı? Hayır.
Gelenek vardı.
Peki Galatasaray'ın bir "ayrıcalığı" mı vardı?
Kağıt üstünde hayır, uygulamada evet.
Peki bu nasıl oluyordu da oluyordu?
"İmtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitle" değil miydik?
Kağıt üstünde evet, uygulamada hayır.
Ama demek ki olabiliyordu...
Bizde olan diğer okullarda niçin olmasındı?
O çocuklar niçin sıkıntıya sokuluyordu?
Şimdi niçin sokuluyor?
Kaldırın şu forma saçmalığını.
Başka ülkede yok. Tövbe, Kuzey Kore'de var.
***
Buna karşılık, bol bol "nöbet" tuttuk.
İlkokulda koyu faşist bir herifin eline teslim edildik.
Kulak çekmekten özel bir zevk alırdı. Kulağı çekip bırakmaz, kulak memesini bir süre iki parmağıyla ezer mıncıklardı.
Bu herif hap kadar çocuklara önce beden eğitimi dersinde "uygun adım" yürümeyi öğretti. "Kanat gibi" dönüşler falan... Tuzla Piyade Okulu'ndan daha iyi yürüyorduk.
Sonra da tuttu, okulun çeşitli yerlerine nöbet koydu.
En alakasız yerlere..
Rıhtım nöbeti, üst bahçe nöbeti, alt bahçe nöbeti, üst koridorlar nöbeti, alt koridorlar nöbeti, ön kapı nöbeti, yan kapı nöbeti, yemekhane nöbeti, yatakhane nöbeti...
Neyi koruyorduk? Hangi hayali düşmanlara karşı neyin nöbetini tutuyorduk? Okulda cephanelik mi vardı okul sancağı mı?
Forma yoktu ama kollarımızda "bant" vardı. Nöbetçi bandı. Bir sarı bir kırmızı çizgili.
"İkili devriye" şeklinde tutuyorduk. Sanki birimiz parola soracak, öteki kendini yere atıp tüfeğini doğrultacaktı.
Uzun uzun çizelgeler yaptı, hangi sınıftan kimlere hangi teneffüste nerenin nöbetinin sırası gelecek...
Kuzu kuzu uyduk tabii. Nasıl karşı gelebilirdik?
***
Oh, rahatladım. Altmış yıldır içimde kalmıştı.
Nur içinde yatmasın.
Yorum Yazın