Çırpınırdın Karadeniz
Bakıp Türk'ün bayrağına Ahhh ölmeden bir görseydim Düşebilsem toprağına
Sırmalar sarsam koluna İnciler dizsem yoluna Fırtınalar dursun yana
Yol ver Türk'ün bayrağına
Tam da Turan hayalimize bir ramak kalmışken..!
Ne mi oldu?
Farkında değil misiniz, Karadeniz'in altında birileri koca koca kazanlar kuruyorlar!
Hem de gözümüzün önünde!
Gözümüze soka soka!
Tamam, o koca koca kazanları Karadeniz'in altına koyanları tanıyoruz tanımasına da biz kimiz, biz bizi tanıyor muyuz?
Bizim siyasetçilerimizi, bizim kalem erbabımızı, kanaat önderlerimizi, tanıyabiliyor muyuz ? Mesela, Karabağ savaşımızda, savaşımızda diyorum, Karabağ Türk'ün savaşıdır!
İster Azerbaycanlı, ister Kazakistanlı, ister Özbekistanlı, ister Kırgızistanlı, ister Türkmenistanlı, ister Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetli olsun tek kelime ile Türk'ün, dahası Arab'ın, Acem'in, Kürt'ün, Çerkez'in, Abhaz'ın, tek kelime ile Müslüman'ın savaşıdır !
O Karabağ Savaşı zamanında, sözümona bir hariciye emeklisi, şimdilerde CHP idarecisi biri çıkmıştı da şerefli Türk evladı savaşçısına, "Irak, Suriye'den getirilen teröristler " demişti! Peki, diyeni tanımış mıydık?
Eğer tanımış olsaydık, layık olduğu karşılık önce CHP'den gelir, haddi bildirilirdi!
Neden mi?
CHP'nin kurucu Genel Başkanı merhum Atatürk duruşu, bunu gerektirir de ondan!
Bakınız, yeni olan bir şey yok!
Yok!
Yok!
Dün de aynıydı, bugün de aynı!
Hatırlayın, Yavuz ve Midilli'yi..!
Birinci Dünya Savaşı bitmedi, devam ediyor, sadece nesil değişti!
Karşımızdakilerin hiçbir şeyi unutmadan, hikayelerini sahnelerde, beyaz perdede, tv dizilerinde, şimdilerde de cep telefonları oyunlarında nesilden nesile anlattılar, aktardılar, aklettiler ve geldiler, iki savaş gemisiyle boğaza dayandılar!
Ya anlaşmalara uyup, 15 gün kalıp gerisin geriye dönecekler, "Karadeniz, Karadenizlilerin işidir " deyip gidecekler, ya da..!
Ama, kesin olarak o iki savaş gemisine, bu sefer biz bayrağımızı çekmeyeceğiz!
Nedendir bilmem, şu birkaç gündür bu marş dilimden düşmez oldu!
Hani, nasıl diyeyim bilmem ki?
Son zamanlarda Karabağ ile içli dışlı olmaktan mı, yoksa, geçmişimden mi kaynaklanmakta
bilemedim!
Ortaokul yıllarımda, Ordu Halk Eğitim Merkezi'ndeki Ocak geceleri mesela...
Ama kesin olan bir şey var ki, "Çırpınırdın Karadeniz" marşının dilime pelesenk olması bir yana,
içimden bağıra bağıra söylemek geliyor!
Geliyor geliyor da..!
Biz, bizim bayrağımızın dalgalandığı savaş gemilerimizle, Karadeniz'imizde olduk ilelebet de olacağız!
Türkistandan esen yeller Şimdi sana selam söyler
Kafkaslardan aşacağız Türk'lüğe şan katacağız Türk'ün şanlı bayrağını Turan ile asacağız.
Vefalı Türk geldi yine
Selam Türk'ün bayrağına
Yeter ki biz, "Çırpınırdın Karadeniz" marşımızı unutmayalım, evladımıza öğretelim, birlikte gururla
söyleyelim yeter!
Yorum Yazın