Cougar helikopterin düşmesi sonucu, Osman Erbaş Paşa başta olmak üzere 11 askerimiz şehit oldu.
11 eve ateş düştü, ama bir milletin yüreği yandı.
Bu, Cougar helikopterlerin ilk düşmesi değildi. Biri füze ile vurulmuştu, diğer üçü ise düştü. Cougar helikopterlerin düşmesi ya da düşürülmesi sonucunda 38 askerimiz şehit oldu.
Cougar helikopterin en son Tatvan’da düşmesi üzerine bir iddia ortaya atıldı;
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin istememesine rağmen dönemin başbakanı Tansu Çiller’in Türkiye’nin Gümrük Birliği’ne girmesi karşılığında Fransa’dan Cougar helikopterleri aldığı yönünde.
1993 yılında Fransa’dan 20 adet Cougar helikopter alınmış, 30 tanesi de 1996 yılında TUSAŞ tesislerinde üretilerek Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterine girmişti.
90’lı yıllar PKK ile mücadelenin en şiddetli şekilde devam ettiği yıllardı. Cougar helikopterlerin alındığı dönem Tansu Çiller Başbakan, Doğan Güreş ise Genelkurmay Başkanı’ydı. Türkiye, Gümrük Birliği’ne de Tansu Çiller’in döneminde girdi.
Dönemin başbakanı Tansu Çiller’e ulaştım. Cougar helikopterleri Türk Silahlı Kuvvetleri’nin karşı çıkmasına rağmen Gümrük Birliği’ne girmek için, Fransa’nın desteğini sağlamak amacıyla alındığı iddiasını sordum.
ASKERLER SİLAH ARKADAŞLARIM
Tansu Çiller’i başbakanlığı döneminde de izlemiş bir gazeteciyim. Kadın başbakan olarak terörle mücadele eden Mehmetçiğe moral vermek için Güneydoğu’ya gitmişti. Telefonla konuşurken de o günleri hatırlattı. “Askerle silah arkadaşlarım diye yola çıktım” sözünü konuşması sırasında birkaç kez tekrarladı. Asker, laik Türkiye’nin modern yüzü olarak gördüğü için kadın Başbakan Tansu Çiller’i desteklerdi. Terörle mücadelede Çiller, askere büyük destek verdi. Ta ki Çiller, Erbakan’la koalisyon hükümeti kurana kadar... O zaman Çiller’e karşı askerin tavrı değişti.
Çiller’le zaman zaman konuşuyorum. Cougar helikopterlerin alınmasına ilişkin iddialar karşısında çok üzgün ve kızgın olduğuna tanık oldum.
TSK ÖNERDİĞİ İÇİN ALDIK
Tansu Çiller söze, “Coguar helikopterlerin alındığı dönemi çok iyi hatırlıyorum” diye başladı. O dönem çok net bir şekilde anlattı. “Doğan Güreş Paşa, Genelkurmay Başkanı’ydı. Savunma sanayisinde geniş araştırmalar yapılır, askerler TSK’nın ihtiyaçlarına göre bize önerilerde bulunurdu. Coguar’ların alınmasını askerler önerdi. Onların önermediği bir şeyi almam mümkün mü? O helikopterlerde askerlerimiz taşınacak, onlar benim evlatlarım. Evlatlarıma zarar verecek bir şeyi benim almam mümkün mü? Askerler önerdi, aldık. Onların önermediği bir şeyi almak bana zul gelir” dedi.
KESİNLİKLE REDDEDERDİM
Suçlanan, dönemin başbakanıydı. İddia ise ciddiydi. TSK itiraz etmesine rağmen Cougar helikopterlerin alındığı iddiasını tekrar sordum. Dönemin başbakanı Tansu Çiller, “Altını çizerek söylüyorum. Kesin olarak ifade ediyorum. Benim önüme Cougar’ların alınmamasına ilişkin Türk Silahlı Kuvvetleri’nin itirazı kesinlikle gelmedi. Gelseydi, en ufak bir şekilde tereddüt etmem, reddederdim” karşılığını verdi.
ASKER NEYİ ÖNERDİYSE ALDIM
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne alınacak olan helikopter, savaş uçağı, tankların modernizasyonu, insansız hava aracı gibi ihtiyaçlarıyla ilgili talepler yıllar öncesinden yapılıyor. Tansu Çiller başbakan olduğunda da 90’lı yıllardı. PKK’ya yönelik amansız operasyonlar yapan TSK’nın birliklerini operasyon bölgelerine taşıyacak olan genel maksat helikopterine ihtiyacı büyüktü. Ama TSK, Fransızların Cougar tipi helikopterini mi talep etti, tartışma konusu o.
Dönemin başbakanı Tansu Çiller’e bir de bu açıdan sordum. İstedim ki açık bir nokta kalmasın.
Çiller, “Asker talep etti. Ben onu yerine getirdim. Bana askerin önerdiği neyse yaptım. Terörle mücadele sadece içeride yapılmıyor. Dışarıda da yapılması gerekiyor. Asker içeride PKK ile mücadele ederken ben dış politikasını hazırladım. Hükümet olarak terörle mücadelenin dış politikasını iyi hazırlamanız gerekir. Ben bunu iyi yaptım. Bugün de terörle mücadele başarılı bir şekilde yürütüyor” diye konuştu.
FRANSA TERCİHİM OLMADI
Dönemin başbakanı Çiller’e, “Gümrük Birliği’nde Fransa’nın desteğini sağlamak için TSK’nın itiraz etmesine rağmen Cougar helikopterleri aldınız mı?” diye bir kez daha sordum.
“Kesinlikle hayır. Hayır, katiyen benim bir Fransa tercihim olmadı” diye karşılık verdi. Çiller sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk Silahlı Kuvvetleri’ne alınacak olan helikopter işi teknik bir konuydu. Ben her zaman teknik konuları askere bıraktım. O dönemler istediğiniz her silahı alamadığınız dönemlerdi. Şimdi bile bazı silahlar alınamıyor. Askerler talepte bulununca ben siyaseten bu engelleri aşıp, askerin isteğini yerine getirdim. Terörle mücadele sadece içeride değil, dışarıda da veriliyordu. Ben başbakan olarak dışarıdaki şartları hazırladım. Ama bu tür teknik konuları askere bıraktım. Onlar seçtiler. Ben onların önerilerini elekten eler gibi eleyip, canı pahasına terörle mücadele eden askerin talebini yerine getirdim. Cougar’ları da asker istediği için aldım.”
PAPA O ZAMAN NEREDEYDİ?
PAPA’nın Irak ziyareti üzerinden Vatikan çok başarılı bir algı operasyonu yaptı. Papa’nın Kuran-ı Kerim dinlemesi, ayin yönetmesi, Musul’daki kilise yıkıntılarının önünde üzgün bir şekilde durması üzerinden müthiş bir PR operasyonu yürütüldü.
Peki Papa Irak’ta iç savaş devam ederken neredeydi? Resmi rakamlarla 1.5 milyon insanın öldüğü iç savaş sırasında Vatikan’ın etkin bir girişimi oldu mu? Papa’dan güçlü bir çağrı geldi mi?
Peki Papa, Ebu Gureyb’de kadınlar tecavüze uğrarken neredeydi? Vatikan’dan bu konuda sert bir açıklama yapıldı mı? Kararlı bir tavır konuldu mu?
Peki Papa, DEAŞ, Ezidi kadınları cariye yaparken neredeydi? Vatikan’dan cılız bir-iki açıklama dışında bir şey duyduk mu? Bırakın Müslüman Iraklıları, Vatikan tek bir Ezidiyi aldı mı?
Irak’ta oluk oluk kan akarken, Iraklılar aç, sefil ülkelerini terk ederken Papa neredeydi?
Yorum Yazın