Şebnem Bursalı

Şebnem Bursalı

Mail: hfhddj@hotmail.com

CHP usulü siyasi ahlak!

Siyasetin ana malzemesi insan. Ve siyaset gönüllülük esasına göre yürütülen bir süreç. Yüksek şuur gerektiren, vatan-millet-devlet ve hizmet desturudur aslolan. Ve siyaset yapılan, gönül verilen parti ister muhalefette ister iktidarda olsun, kişilerin yaptıkları-yapacakları olumlu ve olumsuz eylemler, partiye mal olur. Önemli olan burada söz konusu partinin, kişilerin olumlu ya da olumsuz eylemleri ne kadar sahiplendikleri ve nasıl karşılık verdikleridir. Konuyu nereye getireceğimi az çok anladınız sanırım.
Kürşat Ayvatoğlu'nun, kokain içerken ve bir büro elemanı olarak yaşaması mümkün olmayan zenginlikteki lüks yaşamına dair görüntüleri ortaya çıktıktan sonra olan bitenler. Hemen söylemeliyim ki, sigara dahil her tür bağımlılığa karşıtlığımı her platformda aleni olarak savunan ve bununla ilgili "Sporla Kal Güvende Kal" projesini 4 yıldır bakanlıklar ve STK'larla yurdun dört bir yanında uygulayan, yazan, konuşan bir gazeteci olarak, bu tür bağımlıların kamuya açık platformlarda olduğu gibi, siyasette veya görünür yerlerde olmalarına şiddetle ve hiddetle karşıyım.
Ve benim için ilk etapta önemli olan, bu gibi kişilerin ortaya çıkmasının ardından ilgililerin ve yetkililerin ne yaptığıdır. Bakıyorsunuz, AK Parti Genel Merkezi; kendi çalışanı olan bu uygunsuz kişi ifşa olur olmaz iş akdini derhal feshetti, yani gereğini yaptı.
Kullanılan madde itibarıyla görüntülerle ilgili de hem İçişleri hem Adalet bakanlıkları yasalar çerçevesinde gerekeni boşluk bırakmayacak şekilde yaptı. Yapmakla kalmadı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kamuoyuna gerekli açıklamayı da yaptı.

Çarpıtmaya çalışıyorlar
Sosyal medyada ve muhalefet cephesinde bu çapsızdan siyasal bir sonuç çıkarmak için zorlayanlar; siyaset ve devlet ciddiyetiyle atılan adımları ısrarla görmezden gelen ve çarpıtmak için ellerinden geleni yapanlardır.
Ama şunu da eklemeliyim ki, bu çapsızı iktidar partisinin ana karargâhına kadar sokanlara da hesap sorulmalıdır. Ve eğer bunu bilip de bugüne kadar susan ya da bu çapsızı kullananlar varsa, onlardan da hesap sorulmalıdır.
Amma velakin...
Bu süreçte en fazla sesi çıkanlar kim diye bakıyorsunuz; hayrete düşmemek mümkün değil. İl başkanı, meclis üyesi, ilçe başkanı ve belediye başkanlarının, kendi partilisi kadınlara, genç kızlara yaptıkları taciz, tecavüz, şiddet ve mobbing eylemlerine ses çıkarmayan, gereğini yapmayan, hatta sahip çıkan CHP'li isimler, mal bulmuş mağribi gibi veryansın ediyor.
Bakınız a dostlar; yüz kızartıcı eylem, partiye ve kişiye göre değişmez. Balık baştan kokar misali; CHP içinde olan biten her tür çirkinliğe suspus olan, gereğini yapmayan, sahip çıkan Kılıçdaroğlu'nun bu olaylar karşısındaki tutumu ile kadına şiddet başta olmak üzere bağımlılıkla mücadele konularındaki tutumu ve yaptıkları apaçık ortada olan Tayyip Erdoğan'ın ve yönetimindeki partinin son olaydaki tavrının değişmediği yine görüldü.
Kendi evinin içindeki pislikleri temizlemeyip halının altına süpürmeyi tercih eden ama içindeki pisliği derhal kapı dışarı atan bir diğer parti için algı yaratmaya çalışanlar için söylenecek tek söz var: Siyaset ile ahlakı ayıranlar ikisinden de bir şey anlamamış demektir.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar