CHP’deki güç savaşları olabildiğince devam ediyor. Biliyorsunuz Kemal Kılıçdaroğlu bu güç savaşları içinde yara almamak için korkusundan CHP kongresini bile Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimler sonrasına erteledi. CHP’deki öncelikli savaşın konusu Cumhurbaşkanı adayı kim olacak ve daha sonra da CHP Genel Başkanı kim olacak savaşıdır.
Bu savaşların hepsinde de olay Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş arasında geçiyor.
Cumhurbaşkanı adayı bu üç isimden kim olacak?
CHP bu üç isimden kimin elinde kalacak?
Yaklaşık beş ay önce Halk TV’de program yapan CHP’ye yakın yazar Murat Sabuncu "CHP’de Kemalciler, Ekremciler ayrımı büyüyor, partiyi de seçimi de zora sokabilir" içeriğinde bir yazı yazarak, CHP’deki savaşı içeriden biri olarak kamuoyuna duyurmuştu.
CHP içinde şimdi Kemalciler Kemal’i, Ekremciler Ekrem’i, Mansurcular Mansur’u Cumhurbaşkanı adayı yapmak için birbirine karşı her türlü ayak oyununu oynuyorlar.
CHP’de şu an Ekrem İmamoğlu bizzat CHP’liler tarafından linç edilir vaziyettedir.
Ekrem İmamoğlu’nun Karadeniz turunun Kemal Kılıçdaroğlu önderliğindeki CHP yönetimini rahatsız ettiği apaçık bellidir.
Ekrem İmamoğlu’nun linç edilme nedeninin Karadeniz turuna gazeteci Nagehan Alçı’yı götürmesi olarak bahane edilse de bunun bir mantığı inanın yoktur.
Çünkü Nagehan Alçı “Osman Kavala serbest bırakılsın”, “Selahattin Demirtaş tahliye edilsin”, “Başkanlık Sisteminin Fayda Sağlayacağını Söylemiş ve Yanılmış Bir Gazeteciyim” diyerek, HDP’yi savunmak için kurduğu cümlelerle ve buna benzer birçok söylemiyle CHP’lilerden farklı düşünmediğini gösteren biridir.
CHP’liler Ekrem İmamoğlu’na “Ergenekon-Balyoz kumpaslarının savunucusu olan bu kadının elinde Ali Tatar’ın, Kuddusi Okkır’ın ve Türkan Saylan’ın kanı vardır. Nagehan Alçı’nın bindirileceği tek otobüs, cezaevine giden otobüs olmalıdır” diye tepki gösteriyorlar.
Ekrem İmamoğlu Ergenekon-Balyoz kumpaslarının bir numaralı propaganda medyası olan FETÖ’nün televizyonu Samanyolu’nda program yapan kişi değil miydi?
Nagehan Alçı’nın Ekrem İmamoğlu’nun otobüsünde görünmesinden dolayı cinnet geçirmiş rolü oynayanlar, Ekrem İmamoğlu’nun FETÖ ilişkilerine niçin hiç bakmadılar?
Ekrem İmamoğlu'nun, FETÖ'nün 'Belediyeler İmamı' Erkan Karaarslan'la “gelecek planlaması” yapmasını niçin hiç görmemişlerdi?
FETÖ’cü alçakların şehit ettiği 15 Temmuz kahramanı Ömer Halisdemir’in ismini bir caddeye vermemek için “İsim enflasyonu olur. Şehit Ömer Halisdemir’in isminin uygun olup olmadığı da tartışılır“ dediğinde niçin bunların hiçbiri sesini çıkarmıyordu?
Ekrem İmamoğlu’na Nagehan Alçı üzerinden bu linç girişimini Kemal Kılıçdaroğlu’nun kadrosu yapıyorsa, onların önce Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilişkilerine bakması gerekmiyor mu?
Taraf gazetesi biliyorsunuz FETÖ’nün operasyon gazetesi idi. Ergenekon ve Balyoz gibi tüm kumpasların manşeti bu gazete tarafından atılmadı mı? TSK’ya kumpaslar bu gazete üzerinden kurulmadı mı?
Bu manşetleri atan Taraf Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan değil miydi?
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Adana mitinginde isimlerini sayıp serbest bırakılmasını istediği FETÖ’cü gazeteciler arasında Ahmet Altan yok muydu?
Serbest bırakılması için defalarca TBMM kürsüsünden açıklama yapan Kemal Kılıçdaroğlu değil miydi?
Ahmet Altan Genel Yayın Yönetmeni olarak Taraf gazetesine Ergenekon, Balyoz kumpas manşetleri attığı yıllarda Ahmet Altan ile kucaklaşmaya giden Kemal Kılıçdaroğlu değil miydi?
Yani Ekremcilerin Kemalcilere, Kemalcilerin Ekremcilere bu konularda söz söylemeye inanın hakkı yoktur.
Ayrıca şimdi aklıma geldi. İBB Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Yavuz Saltık Ahmet Altan'ı evinde ziyaret ettiğinde bugün Nagehan Alçı üzerinden Ekrem İmamoğlu’na saldıranlar niçin o gün “İBB’de daire başkanı yaptıklarına bak” tepkisi göstermemişlerdi?
Şahan Gökbahar, Gökhan Özoğuz, Fazıl Say ve Ekrem İmamoğlu’nun otobüsünden indiğini söyleyen diğerleri niçin bu durumlara hiç seslerini çıkarmamıştı?
Tüm bunların hepsi gösteriyor ki Kemalcilerin düğmeye basmasıyla Ekrem İmamoğlu linç girişimi yaşamaktadır.
Kemalciler, Ekremciler birbirini yerken aradan Mansur Yavaş sıyrılacak gibidir. Cumhurbaşkanı adayı olması mümkün değildir. Çünkü böyle bir girişimi olduğunda başına ne geleceğini çok iyi bilmektedir. Bagajının nasıl dolu olduğunu en iyi kendisi bilmektedir.
Ama onu siyasette yönlendirenler CHP’yi onunla ele geçirmek isteyebilirler.
2013 yılında MHP’den CHP’ye geçtiğinde “Bugün 40 yıllık geçmişimi geride bırakarak, CHP adayı olmamla, geride kalan tüm tartışmalar bitecektir” demişti. Geçmişini silip 40 yıllık CHP’li gibi davranan Mansur Yavaş CHP Genel Başkanı olursa organ nakli muhakkak uyum sağlayacaktır.
Bakalım CHP’deki güç savaşını kim kazanacak?
Kemalciler Ekrem’i linç ederken, Mansurcular “Bize gün doğdu” diyordur. Bu yapı gün gelecek Mansur Yavaş’ı da yavaş yavaş yiyecektir.
Çünkü CHP’nin gerçekten tuhaf bir kitlesi var. Aynısını Muharrem İnce’ye aday olduğunda ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin sonucunda yapmışlardı.
Muharrem İnce’nin açık ara seçimleri kazanacağına kendilerini inandırıp, seçim akşamı Muharrem İnce’nin kaçırıldığını iddia eden yine bu kitleydi.
Muharrem İnce’nin bunlara cevabı bu kitlenin şifresinin çözülmesini sağlamıştı.
Ne demişti: Şizofrenler
Muharrem İnce kaçtı kurtuldu. Bakalım Ekrem, Kemal, Mansur ne yapacak? Kalarak mı, kaçarak mı kurtulacaklar?
Yorum Yazın