Bu CHP insanı kendinden şüpheye düşürür. Acaba çok mu önyargılıyım diye düşünmeden edemiyorum. Sonuçta bir hazırlık var. "Ortaya bir vizyon konulacak" demişler. 3 Aralık gibi tarih vermişler. Salonu doldurmuşlar. Akademisyeni, siyasetçisi oturmuşlar.
Bu kadar hazırlığı tek bir kalemde çizip atmamak lazım diye düşünüyorum. Bir parti "hiç mi iyi bir şey yapmaz" demekten kendimi alamıyorum. O nedenle de "acaba haksızlık mı ediyorum" diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Elimi vicdanıma koyup teker teker ve derin derin düşünüyorum.
Ama hep aynı sonuca varıyorum. Bunun sorumlusu ben veya benim gibiler olamaz. Bunun sorumlusu CHP'nin kendisi. Atak yapmaya kalkıştıklarında bile kendi kalesine gol atan CHP olduktan sonra bizim elimizden ne gelir?
Artık kanaatim kesindir. CHP düzelmeyecek. Bu partinin beceriksizlik konusunda ısrarlı bir duruşu var. Vizyon programını bile haftalarca duyurup en sonunda eline yüzüne bulaştırdıktan sonra söyleyecek çok fazla söz kalmıyor
Ama bu halin de bir nedeni olmalı. CHP neden aynı hataları ısrarla yapıyor, ona bakmalı. Ülke tarihinin en önemli seçimi olarak gördükleri seçim sürecine girmişiz. Bu sefer kazanacaklarına "çok inandıklarını" söylüyorlar. Helalleşmeden başörtüsüne kadar her türlü kavramı devreye sokmuşlar. Tüm tuşlara birden basıyorlar. Ama yine de olmuyor. Olamıyor. Olacak gibi de durmuyor
SİYASETİ ÖĞRENEMEDİLER
Çünkü siyasetin halk için halkla birlikte yapılacağını akıllarının ucundan bile geçirmiyorlar. Sanırım siyaseti hep kendi çevrelerinde konuştuklarından, parti yapısını korumaktan ibaret sandıklarından, masa başında kotarılacağını düşündüklerinden olsa gerek "acaba bizim düşüncelerimizin vatandaşta karşılığı var mı" diye düşünemez hale gelmişler.
Çünkü korkarım samimi değiller. Vatandaşların birkaç siyasi manevrayla, bir iki reklam kampanyasıyla kandırılabileceği saplantısından kurtulamıyorlar. Samimi bir bağ kurmayı denemiyorlar. Çünkü yine korkarım vatandaşla ortak değerleri yok denecek kadar az.
Belki de bu maneviyat boşluğunu bilimcilik söylemine yansıyan tuhaf bir inanç biçimiyle ikame ettiklerinden olsa gerek bilimciliğin (bilimden bahsetmiyorum tabii ki) geniş kitleleri çekebileceğini sanıyorlar. Teknokrat, bürokrat, akademisyen atamaları yapma vaadinde bulununca vatandaşın bunları kıymetli bulacağına inanıyorlar.
Halbuki biz teknokrat aramıyoruz. Siyasetçi arıyoruz. Ve vatandaş bilir ki, koca koca ünvanların arkasına saklanan birçok isim siyasete girdiğinde bırakın ülke yönetmeyi içine girdiği gerçekliği bile anlayamamıştır. CHP'nin durumu da bundan ibaret.
3 Aralık'ta millete şu mesajı verdiler. "Biz size kuru bir teknokratlar ve bürokratlar yönetimi vaat ediyoruz. Bir de bu işin başına Amerikalı getiriyoruz. Bize güvenmiyorsanız Amerikalı'ya güvenin." Olup biten bundan ibaret.
CHP bu milleti bir kez daha ülke yönetiminden uzaklaştırmayı önermektedir. Yıllarca mücadele ettiğimiz bürokratik vesayeti teklif etmektedir. Bir de bunun anahtarını Amerikalılara vereceğini söylemektedir. Sonra da iktidara geleceğini düşünmektedir. Ne diyeyim? Allah size azıcık siyasi akıl ve millet bilinci versin.
Yorum Yazın