Değerli okurlarım, insan dünyadaki konumu itibarıyla değerli bir varlık olarak yaratılmıştır.
İnsana Yüce Rabbimiz tarafından lütfedilmiş olan akıl nimetiyle, insanoğlu şu fani dünyada nelere muktedir olduğunu kanıtlamış bir canlıdır.
İnsandan yararlı hizmet elde edilebilmesi, yaşamında yeni şeyler üretebilmesi, öncelikle insan canının korunması ile mümkündür.
Büyük umutlarla dünyaya teşrif eden insandan, beklentilerin de büyük olması insana verilen önemin bir başka nedenidir.
Cenabi Allah, Kur’an-ı Kerim’in Mülk Suresi 2nci Ayetinde, ‘ O hanginizin daha güzel iş yapacağınızı denemek için ölümü ve hayatı yarattı, O üstündür, bağışlayandır, buyurmaktadır.
Diğer bir yoruma göre, insan yalnız ve yalnız Allah’a kulluk ve dua etsin, iyi işler yapması hususunda imtihan edilsin diye yaratılmıştır.
Kur’an da insan canının korunması hususunda da Ayet bulunmaktadır. Maide Suresi 32nci Ayette Cenabı Allah şöyle buyurmaktadır:
‘Bir cana kıymanın veya yeryüzünde bozgunluk çıkarmanın cezası olmaksızın kim bir kimseyi öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir canı kurtarırsa sanki bütün insanların hayatını kurtarmış gibi olur.,
İnsana ve insan canına büyük önemin verildiği İslam Dininin ortaya koyduğu bu gerçeğe rağmen, günlük toplumsal yaşamda insan canının hiçe sayıldığı, kadınlara, çocuklara ve yetişkinlere yönelik cinayet haberlerinin her geçen gün bir yenisini yazılı basından okuyor ve görsel medyada izliyoruz.
Bir özlü sözde insan denen canlının doğum şeklinin aynı fakat ölüm şeklinin farklı farklı olduğu söylenir. Gerçekten insan olarak nerede, nasıl öleceğimizi bilemeyiz.
Özellikle toplumsal yaşamda cereyan eden, kronikleşmiş insan cinayetleri sorununa mercek tutmak ve bu cinayetlerin nedenleri ile sonuçları üzerinde durmak, cinayetlerin önüne geçilmese de bir fikir alış verişi açısından faydalı olabilir diye düşünüyorum.
İNSAN YAŞAMINA YÖNELİK CİNAYETLER
Ülkemizde insan canının hiçe sayıldığı, değişik amaçlı cinayetlerin işlendiği olaylara sık sık rastlanılmaktadır.
Faili belli olan cinayetler kadar, failleri belli olmayan, emniyetin uzun süren çalışması sonucu faili bulunan cinayet olayları da yaşanmaktadır.
Bunların yanında katlettiği insanı bilinmeyen bir yere gömüp yıllar sonra çektiği vicdan azabı sonucu itirafta bulunan katillerde olabilmektedir.
Kadınlara yönelik cinayetler ülkemizde bütün hızıyla devam etmekte her geçen gün yeni bir kadın erkek şiddetine kurban gitmektedir. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonunca tutulan 13 yıllık kadın cinayetleri istatistiği 2008 ile 2022 yılının ilk 6 aylık sonucuna göre 3882 kadın yaşamını kaybetmiştir.
Cinayete kurban giden kadınlarımız yer ve isim değiştirmesine, emniyetten koruma talep etmelerine rağmen, erkek şiddetinin kurbanı olmaya devam ediyorlar.
Aile içi cinayetler ise başlı başına içler acısıdır. Anne, baba veya kardeşini katleden evlatlar olduğu gibi evlat katili olan ebeveynler de olabilmektedir.
Bazı aile içi cinayetlerde cinnet geçiren (bir bakıma kendini kaybeden) babalar, tüm aile fertlerini öldürmekte, cinayet sonrası kendi yaşamına intihar ederek son vermektedirler.
Çok basit nedenlerden ötürü işlenen sıra dışı cinayetlerle birlikte kamu çalışanlarına yönelik cinayetlerde üzüntü vericidir. Özellikle sağlık çalışanlarına yönelik geçici bir öfke sonucu işlenen cinayetler; yıllarını mesleğine vermiş, kendisini mesleğine adamış sağlık mensuplarını derin üzüntüye boğmakta ve bunun sonucunda yurt dışına göç eden hekim sayında giderek bir artış gözlenmektedir.
Her insanın canı kutsaldır, insanda yaşamı da değerlidir. Bir canı katleden o canın bedeniyle birlikte geleceğini de yok etmiş olmaktadır.
İnsan canına paha biçilemez. Gerçekte katillere cinayet sonrası verilen cezalarda insan canını karşılamaya yetmez.
Medeni bir topluma ulaşmanın bir yolu da insana ve insan yaşamına hak ettiği değeri vermekten geçer. İnsan Hak ve Hürriyetleri, insan canının önemini idrak eden bir anlayış sonucu kabul edilerek yürürlüğe konuldu.
İnsanlık aleminde var olmamız ve medeniyet yolunda ilerleyebilmemiz, cinayetlerin özellikle faili meçhul cinayetlerin önüne geçmek, insanların yaşam kalitesini yükseltmekle mümkün olacaktır.
Yorum Yazın