Vatandaşın en önemli gündemi pahalılık… Nereye gitsem 'Markete gittim şu kadar ödedim, elektrik faturası bu kadar geldi, doğalgaza zam gelirse aylık şu kadar öderim, suya geçen bu kadar yatırdım, bu ay şu kadar geldi' muhabbeti dönüyor. Herkes haklı… Hükümet de aile bütçelerini zorlayan sorunları çözmek için kafa yormaya, çözümler geliştirmeye başladı. Bir taraftan fırsatçılara göz açtırılmayacak adımlar atılırken diğer taraftan da girdi maliyetlerinin azaltılmasına dönük orta vadeli üretim planlamalarından tutun da aracılık maliyetlerinin düşürülmesine ya da perakende sektörüne çekidüzen verecek düzenlemelere kadar pek çok konuda bir mücadeleye girişildiği açıklamalardan anlaşılıyor.
Peki bunlar yeterli mi?
Alınan önlemlerin kısa vadede fiyatları aşağı çekeceğini düşünmüyorum.
Zira, bir ürünün fiyatı yükseldikten sonra tekrar eski seviyesine inmiyor. İnecekse de bu zaman alıyor.
O halde, bir yandan yapısal sorunların çözümü için adımlar atılırken, diğer yandan da dar gelirli, emekli, memur gibi kesimlerin satın alma gücünü iyileştirecek adımların atılması gerekiyor.
Nasıl mı?
Malum, önümüzde bütçe süreci var. 17 Ekim'de Meclis'e geliyor. Bana göre, bütçede önceliklerin iyi tespit edilmesi şart… 2022'de olmazsa olmaz yatırımların dışında bakanlıklara kaynak transferinin yerine satın alma gücü düşen kesimlere kamunun daha fazla para aktarımının sağlanması gerekiyor. Bunun için bütçede belli bir marj olduğunu düşünüyorum.
Biliyorsunuz, 2021 yılı için öngörülen bütçe açığı hedefi yüzde 4.5'ti. Daha sonra bu oran yüzde 3.5'e indirildi. Hatta yılsonunda oranın bundan daha da iyi olacağı söyleniyor. Geçtiğimiz ay açıklanan Orta Vadeli Program'da 2021 başlangıç tahmin ve hedeflerine yönelik ciddi revizyonlar olduğu görüldü. 244 milyar 993 milyon TL olarak hedeflenen 2021 bütçe açığı, 230 milyar TL'ye indirildi. Önümüzdeki yıl için tahmini rakam 278.4 milyar TL… Milli gelire oranı yüzde 3.5… İki yıldır dünyanın başında bir Kovid belası var. 2022'de de biteceğe benzemiyor. Bütün ülkeler bizimle benzer süreçleri yaşıyor. Herkes enflasyonu düşürme, vatandaşlarının gelirlerini yükseltme derdinde… Dolayısıyla, bütçe açığının oranı Türkiye'de makroekonomik dengeler açısından önemli bir kriter olsa da olağanüstü dönemlerde marjların kullanılmasında sorun olmayabilir.
Tabii, bir de madalyonun özel sektör kısmı var. İş kamuyla bitmiyor. Özel sektörün de çalışanlarının refah kaybını düzenleyecek adımları atması gerekiyor.
Yorum Yazın