Türk solcularının bölünmeyi sevdiklerini ve bu yüzden de iki yakalarının biraraya gelemediğini herkes bilir.
Üzülmesinler, bütün dünyada da tarih boyunca böyle olmuştur.
Çünkü sol "homojen" bir bütün değildir ve çok çeşitli sol tarifleri vardır.
"Sulandırılmış sol" dönem dönem demokratik yollardan iktidara gelebiliyor, komünistler ancak darbe yaparak geliyorlar.
Bir de dönem dönem sol, dönem dönem sağ olan bir cinsi var ki, o tam evlere şenliktir.
Doğu Perinçek'in "Çinci" partisi...
Bir dönem Maocu, bir dönem Atatürkçü.
Bir dönem Türkiye'nin Kıbrıs'taki varlığına karşı çıkar, bir dönem onu savunur.
Bir dönem muhaliftir, bir dönem muvafık, sonra gene muhalif.
Bir gazeteci arkadaş gideceği başka yer kalmayınca bu partinin gazetesine yanlamıştı da, kısa bir süre sonra "Aaa, siz Tayyip'i destekliyormuşsunuz yahu" deyip ayrılmıştı...
Gene kimsenin şüphesi yok: Doğu Perinçek 2023 seçimlerinde cumhurbaşkanlığına gene adaylığını koyacak ve binde bilmemkaç oy alarak mutlu olacaktır...
Böyle bir oyundur bu, sürüp gider, kimine göre eğlenceli, kimine göre hazin.
***
Şimdi, ismi bir zamanlar İşçi Partisi olan Vatan Partisi de bölünmüş.
Ve de ayrılanlar "Milli Demokratik Devrim Hareketi"ni kurmuşlar, MDD.
Mehmet Bedri Gültekin, Hıdır Hokka, Kamil Dede, Bülent Esinoğlu ve de Hikmet Çiçek.
Kendimi bir anda gençliğimde hissettim, elli yıl öncesinde...
MDD o zamanlar çok güçlüydü. Başını çeken de Mihri Belli.
Birbirlerini yeseler de irili ufaklı bütün "goşistler" bu gruptaydı.
Bunlar sosyalizmi şimdilik boşveriyor, "milli burjuvazinin" işbirliğiyle bir milli demokratik devrim arzuluyorlardı. "Bağımsız Türkiye" işte bunların sloganıydı.
Devrimi birlikte yapacaklar, burjuvazi herhalde eşek olduğu için iktidarı bir süre sonra gönüllü olarak Maocu komünistlere devredecekti!
Bu kadar ahmaktı bizim kuşak işte.
Bunun, yükselmekte olan TİP'in yani parlamenter solun önünü kesmek ve gençliği kışkırtarak sokağa dökmek, böylece solu öldürmek için kurulmuş bir Amerikan tezgâhı olduğunu çok sonra anlayacaktık...
Ölen öldükten, kalan kaldıktan sonra.
Şimdi bu ayrılan takım "yeni bir yürüyüş başlatıyormuş"...
Aman ayaklarına da Kemal Bey gibi Batticon sürmeyi ihmal etmesinler.
Bu yürüyüş "cumhuriyet devrimini tamamlayacakmış"... Bunlar tamamlıyorlar, Kemal Bey taçlandırıyordu.
"Emperyalist merkezlerin dayatmasıyla 24 Ocak 1980'den bu yana uygulanan neo-liberal piyasa sistemi, bugün yaşanan çöküşün esas nedenidir" diyorlar.
Doğu Perinçek iktidara gelince bankalardaki döviz hesaplarına el koyacak, ama bunların karşılığını Türk Lirası olarak ödeyecekti...
Bunlar onu da yapmayıp paraların hepten üstüne mi yatacaklar?
Seçimde oy istemek için ne kadar gerçekçi ve tutarlı bir yol...
Şartları yerine getirebilirlerse seçime katılsınlar da binde kaç oy alacaklar görelim.
Bakalım Doğu mu yaman Hıdır mı yaman?
Kimine göre hazin, kimine göre eğlenceli demiştik...
Yorum Yazın