Bugün bayram olmalıydı!
Hem de çifte bayram olmalıydı!
Yanlış okumadınız, Anadolu Türk'ü için Kürt'ü için, kısaca bugün, Al Bayraklı Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşları için çifte bayram olmalıydı!
Bugün Malazgirt'te yapılan törenlere sadece Malazgirt Meydan Muharebesi Zaferi açısından bakarsak, yanlış, eksik bakmış oluruz ve asıl hikayeyi anlayamamış oluruz!
Dahası birkaç gün sonra kutlayacağımız 30 Ağustos Zaferi'ne, sadece Afyon Kocatepe'den bakarsak da yanlış eksik bakmış oluruz!
Zaten bu zamana kadar yanlış, eksik baktığımız içindir ki, 26 Ağustos gününü çifte bayram ilan etmek kimselerin aklına gelmedi!
Çünkü, ne "tevafuk" kelimesi kaldı dillerde ne de "tevafuk" kelimesinin anlamı zihinlerde...
Günümüzün moda kelimesi tesadüf...
Tesadüf kelimesinin hakim olduğu insan, hikayeden uzak kalır!
Oysa, biz bir hikaye yaşıyoruz...
Hazreti Adem'den (as) 26 Ağustos 1071'e, 26 Ağustos 1071'den 26 Ağustos 1922'ye, 26 Ağustos 1922'den 26 Ağustos 2021'e süren, bundan sonrasında da nice 26 Ağustoslara kadar sürecek olan bir hikayenin parçasıyız !
Eğer, 26 Ağustos 1071'in hikayesine vakıf değilseniz, 26 Ağustos 1922'yi bir tesadüf görür, 26 Ağustos 2021'i anlayamazsınız!
Haliyle de değerlerin hikayesini bilmeyen, değerlerin üzerinden geçinen, "Geçinenler" sayısının çoğunlukta olduğu bu zamanda çifte bayramımız olması gereken tarihlerimiz, bırakınız çifte bayram yapmamızı birbirimizi boğazlamamıza sebep oluyor!
Oysa, 26 Ağustos 1071 ile 26 Ağustos 1922 tarihleri bize öyle güzel bir tevafuk ki...!
26 Ağustos 1071 tarihi, Türk'e Kürt'e Anadolu'nun kilidini açtı, 26 Ağustos 1922 tarihi ise, evimiz vatanımızın kilidini kırıp, evimizi hanemizi talan etmeye gelenlere atılan bir tokattı!
26 Ağustos 1071'de dedeler torunları için Anadolu'nun kilidini açtı, 26 Ağustos 1922'de ise torunlar dededen miras evini, hanesini korudu, sahip çıktı!
İşte bundan dolayı, Allah'ın bizlere lütfu bu güzel tevafuk çifte bayram olmalı!
Bunu yapabilseydik, emin olun 1984-2021 arası 26 Ağustos 1071, 26 Ağustos 1922 zaferlerinin kahramanlarının, 100 000 'e yakın Türk Kürt torunları birbirlerini boğazlamayacak tam aksine sırt sırta verebileceklerdi.
Tıpkı, 26 Ağustos 1071 ve 26 Ağustos 1922'de olduğu gibi sırt sırta verdikleri gibi....!
Hikaye, mesuliyeti, aidiyeti pekiştirir, mesuliyet aidiyet de dünya ahiret kardeşliğini pekiştirir!
26 Ağustos 1071 ve 26 Ağustos 1922 şehitlerini rahmet ve şükranla anıyorum!
Ruhları şad olsun!
Allah, bizlere de 26 Ağustos 1071, 26 Ağustos 1922 kahramanlarına layık torunlar olmayı nasip etsin...
Yorum Yazın