Yüksel Aytuğ

Yüksel Aytuğ

Mail: hffhsyt@hotmail.com

Bu ne ilkesizlik?

Yahu siyaset dediğin, ilkeler üzerine kurulur. Bir görüşü benimser, o yolda zikzak yapmadan yürür, insanları bu yürüyüşe katılmaya ikna etmek için çalışırsın.
Şimdi Millet İttifakı'nın ve onu destekleyenlerin son 6 ay içindeki yalpalamalarına kısaca bir göz atalım:
İttifaktan önce İyi Parti ve Meral Akşener, CHP'nin rakibiydi. Ta ki Meral Akşener uzaktan kumandayla dümeni Millet İttifakı'na kırana kadar. Öyle olunca bir anda baştacı edildi. Derken masadan kalkmaya niyetlendi. Aman ki ne aman... Millet İttifakı trolleri, topyekun üzerine çullandılar, demediklerini bırakmadılar. Masaya döndükten sonra ise tüm yazdıklarını, söylediklerini unutup, methiyeler düzdüler.



Memleket Partisi ve onun genel başkanı Muharrem İnce'yi "çantada keklik" gördükleri için ilişmiyorlardı. Ne zamanki İnce, Cumhurbaşkanı adayı oldu, lime lime edildi. Ama kaset kumpasıyla ikna edilip (!) adaylıktan çekilince, Millet İttifakı tarafından "adamın dibi" ilan edildi.
ATA İttifakı'nı kuran Sinan Oğan'dan çok umutluydular. Hatta ilk görüşmeyi Kılıçdaroğlu ile yapınca iyice heveslenip, sosyal medyada adını "gerçek demokrat" filan koydular. O da tercihini Cumhur İttifakı'ndan yana kullanınca, hunharca lince uğradı.
Menşei ne olursa olsun "benden olanı" arş-ı âlâya çıkartıp, olmayanı yerin dibine gömmek hiçbir sol siyasetin üzerinde bu kadar iğreti durmamıştı
Şimdi size soruyorum: Sürekli yalpalayıp, hangi şarampole yuvarlanacağı belli olmayan böyle bir otobüse biner misiniz?

Bu reklam kimin için?
Sosyal medya yeni reklam mecrası haline geldi. Ama burada ciddi bir "güven" sorunu var. Çünkü reklam veren firmalar kurumsal değil. Hatta çoğu, merdiven altı işletmeler. Bazıları ise tamamen insanları dolandırmak için atılan oltalardan ibaret.
Geçenlerde Instagram'da bir reklama rastladım. Vakumlu bir alet tanıtılıyordu. Sözde otomobillerin göçüklerini düzeltmek için kullanılıyormuş. Ama ilk karede adamın biri gelip, vakumlu aleti otomobilin kelebek camına koyuyor ve "şlop" diye "acısız, kansız, kırıksız" camı yerinden çıkartıveriyor.
Peki bu alet en çok kimin işine yarar? Çok düşünmeye gerek yok. Tabii ki oto hırsızlarının.
Sosyal medya reklamlarına denetim şart. Hem de acilen...

Tebrikler D Smart
Geçenlerde D Smart'taki Haftanın Konuğu programına konuk oldum. Harika bir canlı yayın oldu. Malum, şapkalarımdan biri de spor yazarlığı. Yıllardır basın tribünlerinde, salonlarda, antrenman sahalarında biriktirdiğim spor medyasıyla ilgili anılarımı o dönemlere yabancı genç izleyicilerle paylaşma fırsatı buldum. Son kitabım Hayatım Roman'ın rehberliğinde hep birlikte keyifli bir zaman yolculuğuna çıkarken, programın başarısındaki en büyük rol de dersine harika çalışan genç spiker/sunucu Berke Kosova'nındı.



Ama beni asıl etkileyen, program sonrasında yaşadıklarımdı. Daha eve döner dönmez elektronik posta kutuma programın görselleri ve tüm ilginç diyalogların yer aldığı basın bülteni düştü. Ardından da haberin servis edildiği medya sitelerinin görüntüleri...
İşte ben buna "profesyonellik, ciddiyet ve özen" derim. Sonradan hatırladım ki, ekibin başında Aybars Hünalp gibi, benim de yanında yetiştiğim Şansal Büyüka ekolünden bir temsilci var. Aybars ve ekibine kocaman bir alkış...

Gaf kürsüsü
UEFA'nın resmi sitesinde Şampiyonlar Ligi Finalistleri İnter ve Real Madrid olarak anons edildi. Oysa, Real Madrid'i yenen Manchester City finalist olmuştu.

Zap'tiye
Gaziantep'e UFO'lar gelmiş. Elin uzaylısı, deprem yüzünden yerle bir olan şehirlerin iki ayda nasıl ayağa kalktığını incelemek istemiştir zağar.

Ne demiş?
İrem Derici, kalça pozlarını öven ve "Onu da mı yaptırdın? Taş gibi olmuşsun" diyen takipçisine ilginç bir cevap verdi: "Yok be, pörsük. Pozdan öyle çıkmış..."

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar