Allah aşkına, kırmızı beyaz olan forma rengini hemen hemen tüm futbolcusunu Balkan Harbi'nde şehit vererek siyah beyaza çeviren Beşiktaş Spor Kulübü'ne, damarlarında Türk kanı taşıyan hangi Türk evladı zerre miktar art niyet taşıyabilir?
Takımının maçlarına Çanakkale'den cepheden gelen, son maçına ise şehadet şerbeti içtiği için gelemeyip, şehit haberi gelen Arif'in hikayesini dinleyen hangi Türk evladı hüzünlenmez?
Düşünün, Papazın Bağı'nda bir sandalyeye Arif'in formasını giydirip maça çıkan bir Fenerbahçe...!
Ya, cephede şehadet şerbeti içen Hasnun Galip'e ne demeli?
Galatasaraylı Hasnun Galip...
Mesela, bir hafta sonu alın ailenizi İstanbul İstiklal Caddesi üzerindeki Galatasaray Lisesi'ne gidin, merdivenlerden çıkarken de sağ yanınızdaki fotoğraflara bir bakın!
Sadece Hasnun Galip mi...?
Bir hazin bir hikayedir bu: Galatasaray talebeleri Balkan Harbi'ne gönüllü yazılırlar ve cepheden mektuplarını okul müdürüne yollarlar, o da ailelerine iletir. Bir müddet sonra talebelerden mektup gelmez ve okul müdürü onların ağzından ailelerine mektup yazmaya devam eder!
Oyy...!
Hangi birini yazayım?
İzmir Karşıyaka Kulübü'nün renklerindeki İslam'ı simgeleyen yeşil, şehit kanılarını simgeleyen kırmızı rengi mi yazayım?
Yoksa Altay'ı mı...?
Büyük Altay'ı mı yazayım?
Tribünleri tıklım tıklım dolduramasa da tarihi ile büyük Altay'ı mı...?
Gelelim, bendenizin de taraftarı olduğu Trabzonspor'a...
Öncelikle, bir Ordulu olarak neden Trabzonspor taraftarı olduğumu, hemen hemen bu sezona kadar da neden her sezon başında kombine bilet alıp maçlara gittiğimi yazayım.
Trabzonspor'un seri şampiyonlukları, benim çocukluktan gençliğe adım attığım yıllara rastlar. Ben de biz Anadolu çocuklarının da birinci olabileceğini biz Anadolu çocuklarına gösterdiği için, Trabzonspor taraftarı oldum.
Hele hele, Sayın Ünal Karaman Hoca döneminde Medikal Park Stadyumu'nda İstiklal Marşımız okunurken, sporcuların Al Bayrağımıza dönmeleri neticesinde, hayatımda ilk kez Marşımızı iki gözüm iki çeşme halinde okumuştum!
Derken, birdenbire Al Bayrağımıza dönerek İstiklal Marşı okuma güzelliği bitirildi!
Neden diye düşünedururken, Allah nasip etti kırk yıl aradan sonra Trabzonspor şampiyon oldu çok sevindim, lakin şampiyonluk kutlamalarına Yunanistan'dan Türk düşmanlığı ile ön plana çıkan bir kemençeci davet edilmez mi...?!
Neden... Neden...?
Bu soruları sadece şu anda sormuyorum, sürekli sordum, ama ne yazık ki bir cevap almak nasip olmadı!
En nihayetinde de sosyal medyadaki görüntülerden anlaşıldığı kadarıyla, Fener Rum Patriği Sayın Bartholomeos'a arkasında, ''Ekümenik'' sıfatı yazan forma hediye edildi!
İlk fotoğrafta, Sayın Ağaoğlu tarafından Sayın Cumhurbaşkanımıza hediye edilen formanın fotoğrafını görüyoruz ve formada sadece Sayın Cumhurbaşkanımızın adı yazmakta, ikinci fotoğrafta ise Sayın Patriğin adı yazılı, ancak önünde, "Ekümenik" ifadesi yer almakta!
Peki, neden "Ekümenik"...?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vermediği bu sıfatı, kim, ne maksatla verdi?
Sadece, Trabzonspor taraftarları değil, Asil Türk Milleti bu soruya cevap bekliyor.
Yok eğer en hafif bir ifadeyle, bu bir işgüzarın işi ise, kulüp bu konuda bir açıklama yapmayacak mı?
Ha şunu da peşin peşin diyeyim!
Bize her yer Trabzon....
Yorum Yazın