“Korku kültüründe iş zekası değil, yalakalık zekası gelişir” miş! Bakan toplamış üst düzey yöneticileri, genel müdürler, müsteşarlar, daire başkanları, hikaye anlatıyor. Bazıları komik, bazıları komik değil. Bakan ya(!), anlattıklarına herkes gülüyor! Toplulukta anlattıklarına hiç gülmeyen biri dikkatini çekiyor. Siz, ayağa kalkar mısınız, benim anlattıklarıma neden gülmüyorsunuz? Adam cevap veriyor: Efendim, ben sizin bakanlıktan değilim, başka bakanlığın bürokratıyım!
NATO - OTAN
Sessiz sedasız TBMM’den İsveç’in NATO’ya giriş teskeresi(katılım protokolü) Ak Parti ve MHP ağırlıklı olmak üzere diğer partilerin oylarıyla kabul edildi. İsveç’in NATOüyeliğine girişi eleştiri konum değil. İstiyorum ki tüm dünya ülkeleri barış ortamında, hiç bir ülke diğerini tehdit unsuru olarak görmeden yaşamalıdır. Barış esaslı, huzur ve sükunetdünya topluluklarının amacı olmalıdır. Savaşan hiçbir topluluğun kazandığı görülmemiştir. Devletler, barış ve huzur ortamında yaşayabilmek için savunma paktları kurmuşlardır. Çağımızda en önemli pakt ise NATO’dur. 1949 yılında oluşturulan pakta Türkiye, 18 Şubat 1952 Yılında Yunanistan’la birlikte kabul edilmiştir. NATO’ya (Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü) girişin en önemli ilkesi, üye ülkelerin tamamının kabul oyu kullanmasıyla gerçekleşmesidir.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
İsveç ve Finlandiya’nın Nato üyeliği için başvuru yapmalarına karşın, teröristlere ev sahipliği yaptığı gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan sıcak bakmadığını tüm dünyaya deklare etmişti. Erdoğan katıldığı bir programda, “Bu iki ülke hele hele İsveç kesinlikle tam bir terör yuvasıdır. NATO'ya Finlandiya ve İsveç'in girmesine hayır diyeceğiz” ifadelerini kullanmıştı. Bu iki ülke hakkında hele heleİsveç kesinlikle tam bir terör yuvasıdır. Bunlar bize silah noktasında yaptırım da uyguladılar. Biz bir sokulduğumuz delikten bir daha sokulmayı düşünmüyoruz. Kusura bakmasınlar, biz şahsiyetli siyasetten yanayız, şahsiyet yoksunu siyasete Türkiye olarak evet demiyoruz."
DEVLET BAHÇELİ NE DEMİŞTİ?
"Milli varlığımızı tehdit eden, kanlı terör örgütlerine kucak açan, bunların terörist devşirmesine kendi başkentinde göz yuman bir ülkeyle bir güvenlik mimarisinin bünyesinde nasıl buluşacağız? Bunu nasıl hazmedeceğiz? Sadece F-16 ile ilgili parmak sallanıyor diye tamam mı diyeceğiz. İsveç, PKK'nın Avrupa'daki mağarasıdır. Kandil neyse Stockholm aynısıdır" Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında, “İsveç’in terörle arasına mesafe koymaktan ısrarla imtina ettiği malumlarınızdır. Üstelik İsveç hükümetinin Kur’an-ı Kerim’e yönelik şerefsiz ve vandal saldırıları sürekli alttan aldığı, görmezden geldiği, sıkışınca da durumu kurtarmak için cılız kınama mesajları yayımladığı bilinen bir husustur. Türkiye dayatmaları sineye çekecek kabile devleti değildir. NATO’nun açık kapı politikasının maksat ve mahiyeti de milli bekamızdan, egemenlik haklarımızdan, iç ve dış güvenlik mülahazalarından daha mühim, daha öncelikli olamayacaktır” diye konuşmuştu.
KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?
İsveç'in Nato'ya üyeliği dolayısıyla terör örgütü mensuplarını koruduğu, ülkesinde tuttuğu için Türkiye 'biz NATO'ya üyeliğini kabul etmiyoruz' dediler. 'Asla üye olamazlar' diye açık ve net ifadeler kullanıldı. İsveç, geri adım atmadı. Bizim kutsal kitabımız Kuran'ı yaktılar. Ona da iktidar kanadı yeterince tepki göstermedi. Biden telefon etti Erdoğan'a. Erdoğan birden bire 180 derece döndü, İsveç'in NATO'ya girişine evet diyeceğiz, Meclis'e getireceğiz dedi.
SONUÇ
ABD : "Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin aldığı İsveç'in NATO'ya katılımını onaylama kararını büyük bir takdirle karşılıyorum. (ABD Büyükelçisi Jeffry L. Flake)
Yorum Yazın