Koca ülke, işi gücü bıraktık, 1+7'ye koltuk bulmaya uğraşıyoruz. Eskiden en azından "güçlendirilmiş parlamenter sistem", "ortak akıl", "denge-denetleme" gibi janjanlı ifadelerle üstünü örtmeye çalışırlardı. Şimdi o da kalmadı. Açıktan yapılıyor koltuk kavgası.
Sözüm ona imzalar atıldı. Mutabakat topluma duyuruldu. Ama kavga bitmedi. Şimdi de Mansur Yavaş topa girdi. Ne diyor? "Beş genel başkan cumhurbaşkanı yardımcısı olmasın, ben ve İmamoğlu olalım" diyor. Genel başkanlara akıl vermeyi de ihmal etmiyor. "Siz milletvekili olun. Partilerinizin başında durun" diyor. Siyasi teamül, üslup, ahlak yerlerde.
DEVA Partisi durur mu? Yapıştırmış cevabı. "O iş bitti. Genel başkanlar önce vekilliği alacak, sonra kazanırsak cumhurbaşkanı yardımcısı olacak" demeye getiriyor. Ayrıca "Milletvekilliği hesapları 6 genel başkanın kendi arasında konuşacağı bir iştir. Seni ilgilendirmez" diyor. "Varsa tavsiyen önce kendi genel başkanın ile konuş" demeyi de ihmal etmiyor.
Akşener sussa olmaz. O da "Hepimiz cumhurbaşkanı yardımcısı olalım. Genel başkanlar milletvekili olmasın" diyor. CHP'den gelen açıklamalar da ilginç. Bülent Kuşoğlu, belediye başkanlarının aynı zamanda cumhurbaşkanı yardımcısı olamayacağını söylüyor. Yani hepsi kendi koltuğunun peşinde. Yetmezmiş gibi hepsi diğerlerini sahne dışı bırakmaya çalışıyor.
Dört açıklama, dört farklı senaryo, dört farklı komplo. Anlaşılan Mansur Yavaş konumundan rahatsız. Bu zamana kadar pek sesi çıkmıyordu. Ama riskler artık taşınamayacak noktaya geldi gibi. Millet İttifakı kazanırsa kendinin kazanacağı garanti değil. Hatta kaybedeceği garanti diyebilirim. Ama ittifak kaybederse de hep beraber kaybetmiş olacaklar. Akşener zaten, "Ben kaybettiysem hepiniz kaybedin" çizgisine gelmiş durumda. Küçük partiler de en azından milletvekilliklerini garanti etmenin peşinde.
CHP masanın kazananı. Ama masada kazanmak yetmiyor. Kavga artık masanın dışına taşmış durumda. Şimdi yeni bir derdi daha var CHP'nin. Partiden apar topar dışladıkları Muharrem İnce bela oldu bu sefer başlarına. İyi Parti'den kopan önemli bir kitle, İnce'ye yönelmiş gibi. Kılıçdaroğlu'na oy vermek istemeyen ama Akşener'den de umudu kalmayanlar İnce'ye hayat verdi.
Akşener'e yapılan baskının aynısı bugün İnce'ye yapılıyor. Ama sonuç almaları zor. İnce kaybedecek şeyi olmayanlardan. Uzun süredir bu anı bekliyordu. Yeniden hayat buldu. Ve tek şansı olduğunu biliyor. O nedenle korkutarak, sindirerek bu sefer sonuç almaları mümkün değil. İnce sonuna kadar zorlayacak gibi.
Seçimi kaybetse bile potada kalacağını düşünüyor. Belki de seçim kaybedildikten sonra CHP'nin yerine geçmeyi bile düşünüyor olabilir. Ancak potada kalabilmesi için partisinin yüzde 7 barajını aşması lazım ki, şimdilik bu da pek mümkün değil. O nedenle işler daha da karışabilir.
Bütün bu senaryoların içinde görebildiğiniz gibi milletin kendisi yok. Hiç olmadı. Bütün mesele koltuk kavgası. Ve bence şimdiye kadar gördüklerimiz, göreceklerimizin yarısı bile etmez.
Yorum Yazın