2022-Senin pabucun dama atıldı. 2021 yılı yok artık, bundan sonra gündemde ben varım. Eskidin oğlum, sen eskidin.” Eskiye rağbet olsaydı, bit pazarına nur yağardı.” Bundan böyle artık yeni umutların adresi benim.
2021-Senin henüz ne olduğun belli değil. Hele bir zaman geçsin de görelim ne olduğunu. Ama benim ne olduğumu insanlar biliyor. Bırak bit pazarı hikayesini, insanlar “Bal eski petekten yenir” derler.
2022-Sen insanların geçmişisin artık seni değiştirme şansları yok insanların. Seninle yaşanan pişmanlıklar, keşke’ler insanların içinde yaşayacak. Ama ben öyle miyim? İnsanların geçmişte yaşadıkları pişmanlıkları telafi edebilmeleri için bir şans bir imkân olarak önlerinde duruyorum.
2021- Sanki insanlar yeni yıla yeni doğmuş bebek gibi mi geçiyorlar sanıyorsun. Geçmişi içlerinde taşımıyorlar mı? Yeni yıla bakarken eski yılın gözlüğü yine gözlerinde olmayacak mı? İnsanlar “Bir insanın atası neyse ötesi de odur “demiyorlar mı? İnsanların geçmişi ne ise bu gününü de o şekillendirmiyor mu? İnsanların bugün yaşadıkları neyse yarınını o şekillendirmeyecek mi?
2022- Niye geçmişi geleceğin önüne bir gölge gibi yerleştirmek istiyorsun? Her gün yeni bir gündür. Her yıl yeni bir yıldır. Her şey değişiyor. Madem günler, aylar, yıllar insanları pek değiştirmiyor o halde niye insanlar, “Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım” diyor. Eğer değişmese insanlık ilerleyebilir miydi? İlerlediğine göre zaman doğrusaldır ve her yıl yenidir ve değişiklere gebedir.
2021-Sen kişisel gelişim guruları gibi konuşuyorsun. Değişim gelişim vs. Oysa insanlar “Tarih tekerrürden ibarettir” diyor. Demek ki zaman da insan alışkanlıkları da döngüseldir. Yani geçmişte yaşananlar tekrar ediliyor. Eğer senin dediğin gibi olsa insanlar hala birbirini öldürebilir miydi? Hala insan insanı sömürür müydü? Hala bir insan olarak kadınla erkek arasında haksız rekabet olur muydu?
2022-Yav, insanlar yeni yıla girmişler birbirlerine sağlık, mutluluk diliyorlar, yeni yılı bir bayram gibi karşılıyorlar. Bırak yürekleri ferah, umutları sıcak kalsın. Gelecek her zaman yeni bir tazelenme, yeni bir yaşam sevinci sunar. Tamam senden de ibret alsınlar ders alsınlar. Ama gündemlerinden çık bence. Bir sürü felsefi sözlerle insanların aklını karıştırma.
2021-Yav, ben olmasam sen yeni yıl olarak gelebilir miydin? Yani 2021 yılı olmadan 2022 yılı olabilir mi? Beni sıçrama tahtası yapıyorsun. Sonra sanki bütün sıkıntı, dert, hastalık ben de imiş de sen sadece mutluluk, barış sağlamak için gelmişsin gibi kendini anlatıyorsun.
2022-Aslında biz de sanki insanların hastalıklarına kapıldık gibi. Yani zaman bir bütün iken bölünüyoruz sonra da birbirimize rakip gibi davranıyoruz. Evren, dünya, zaman hep bir bütünün parçasıdır. Akan bir nehrin üstüne hayali çizgiler çizilse sonra bu çizgilere büyük anlamlar yüklense nehrin niteliği değişir mi? Akışı şekli değişir mi? Bu hayali çizgilerin nehrin bütünlüğü ve doğasıyla bir ilgisi var mı? Zaman da böyle bir şeydir. Yok birbirimizden farkımız? İnsanlar sadece zihinlerinde değişiklik yaparak bizi değişik görüyorlar. Oysa biz aynı bütünlüğün akışı içinde yolumuza devam ediyoruz.
2021-Sonunda aynı noktaya geldik. Geçmişle gelecek bir bütünün bölümleridir. Birbirine alternatif, rakip ve düşman olamaz. İnsan hayatı zamanın varlığı ile kaimdir. Biz olmasak insan hayatı da olmazdı. İzin verirsen güngörmüş geçirmiş bir yıl olarak son sözü ben söyleyeyim. Zaman iyi veya kötü değildir. Zaman zamandır sadece. İnsanlar da akıl ve yürekleriyle dünyada var olmayı, dünyayla, zamanla uyumlu ve bir bütün olmayı başarırlarsa sağlık, barış ve mutluluk gibi olguları sadece bir dilek olarak değil bir gerçeklik olarak yaşayabileceklerdir. Yaşasın zaman, yaşasın insanlık.
Yorum Yazın