Fakir bir adam padişahın geziye çıkacağını öğrenmiş. Onun yol güzergahındaki bir çeşmenin başında durmuş ve azık olarak aldığı kurumuş ekmeğini suda ıslatarak yerken, belki padişah benim bu halimi görür, acır da bana bir ihsanda bulunur diye düşünmüş. Padişah da tam oradan geçiyormuş, adamın bu halini görünce ona şöyle söylemiş. "Bol bir katık (yağ) bulmuşsun, ekmek yetirebilirsen, ye yiyebildiğin kadar!"
Adam bakmış ki kendi hali padişahın umurunda bile değil, bir kara mizahın karanlığı çökmüş içine. Kendi kendine söylenmiş: “Katık Allahtan, öğüt padişahtan. Ye yiyebilirsen, yaşa yaşayabilirsen”
**
“Bir ülke iyi yönetiliyorsa, yoksulluk ve düşkünlüğün varlığı utanç verici bir şeydir. Bir ülke kötü yönetiliyorsa, zenginlik ve onur gibi şeylerin varlığından utanç duyulmalıdır."
XIII / Konfüçyus - Konuşmalar
Yorum Yazın