Korona virüsün hızla yayılması, haberlerde sürekli yer verilmesi sonucu hayatın merkezine korona konusu oturdu.
İki arkadaş buluşmuşlardı. Biri korona tedavisinden yeni çıkmıştı. Sürekli korona ilgili bilgiler veriyor, yaşadıkları deneyimleri anlatıyordu.
Sohbet korona konusunda odaklaşınca arkadaşı konuyu değiştirmek istedi.
“Son zamanlar evde fazla kalınca yazı yazmaya heveslendim. Bu arada yazarların hayatını okuyorum. İlginç yazma biçimleri var. Örneğin Goethe bir gün Friedrich von Schiller’i ziyarete gidiyor. Eve vardığında Schiller’in eşi Goethe’yi içeri alıyor. Goethe Schiller’in çalışma odasında bekliyor. Bu arada Schiller bahçede gülleri sulamaktadır. Goethe içeride kötü bir koku hissediyor. Kokunun kaynağını arıyor ve çekmecede kokuşmuş altı tane çürük elma buluyor. Tam onları atmaya çalışırken Schiller’in eşi elinde kahve ile içeri giriyor. Goethe’ye çürük elmalara dokunmamasını, Schiller’in onları bilinçli olarak koyduğunu, çürük elma kokusunu hissetmeden yazı yazmadığını bildiriyor.”
Sözün bittiği yerde arkadaşı hemen ekleme yapıyor.
-İyi ki Schiller koronaya yakalanmamış, eğer yakalanmış olsa koku alma duygusunu kaybeder ve yazı da yazamazdı.
Yorum Yazın