Öğrencilerle Emekli Mehmet Efendi sohbet ediyordu. Söz döndü dolaştı, gündemdeki aşırı sıcaklar, kuraklık, orman yangını, ağaç katliamı gibi konulara geldi. Öncelikle aşırı sıcaklığın getirdiği sorunlardan bahsedildi. Bir öğrenci söz aldı:
-Hocam, sıcaklığın etkisini azaltmak için gölgede durmak, gündüz perdeleri kapatmak, elektrikli ev aletlerini gerekmedikçe çalıştırmamak, daha az elektrikle çalışan çevre dostu aletler kullanmak gibi tedbirler alınabilir. İnsan alacağı tedbirlerle sıcaklıktan korunabilir, dedi.
Emekli Mehmet Efendi öğrencinin konuşmasına destek vererek devam etti:
-Evladım, sıcaklığa karşı insanların hem kendiyle ilgili hem de dünya ile ilgili alacağı tedbirler var. Bir İngiliz atasözünde “Kötü hava yoktur, yanlış giyim vardır” der. Yani bireysel olarak tedbirler alınabilir. Diğer yandan yaşadığımız dünya ile ilgili tedbirlerin alınması gerekir. İçinde bulunduğumuz güneş sisteminde en yüksek sıcaklık güneşte bulunur. Güneş yüzeyinin ortama sıcaklığı +5800’ dür. İkinci sıradaki en yüksek sıcaklık dünya çekirdeğindeki sıcaklık ise +5495’ dir. Bizler bu iki sıcaklığın arasında yaşıyoruz. Güneşin o yüksek sıcaklığından atmosfer sayesinde, dünya çekirdeğindeki sıcaklıktan ise toprak sayesinde korunuyoruz. Eğer bizler atmosferi kirletir, toprağı betonlaştırırsak sıcaktan korunmamız mümkün olmaz. Atmosferin akciğeri olan ormanları yakarsak, ağaçları katledersek o bizi korumaz, Toprağı kirletirsek, betona dönüştürürsek o da bizi korumaz. Yani iki ateşin koruma kalkanını ortadan kaldırırsak o ateş bizi yakacaktır. İşte bu durum insanlar için cehennem demektir. Kısaca insan aklını kullanmazsa ya da kötüye kullanırsa kendi cehennemini hazırlamış olacaktır.
Yorum Yazın