Bir Azeri fıkrası.
İki hırsız anlaşmışlar. Kunduracılık yapan birinden ayakkabı çalacaklar. Hırsızın biri onu konuşturacak, biraz yarenlik yapacak. Diğeri de bu arada ayakkabılardan çalacak.
Hırsızlar planlarını uygularlar. Biri kunduracıyı lafa tutar diğeri ayakkabıları çalar ve dışarı çıkar. İşlem tamamlanınca kunduracıyı lafa tutan kişi:
-Epeyce muhabbet ettik, biraz da boşboğazlık edip başını ağrıttım. Dünya ölümlü dünyadır. Hakkını helal et, ben gidiyorum, der.
Adam gittikten sonra kunduracı olayın farkına varır. Çarşı boyunca hem koşar hem de bağırır:
-Duyduk duymadık demeyin. Dünya düzeldi. Artık hırsız bile çaldığı maldan dolayı helallik istiyor!
**
Kadim zamanlardan beri hırsızlık kötü bir davranış olarak kabul edilmiş semavi dinlerde de büyük günahlardan sayılmıştır. Ama kişilerin karakterinde hırsızlık varsa, din bu kişiler için bir ıslah aracı olmamış bilakis insanları kandırmak için bir paravan olmuştur. Sözlere değil, karaktere ve davranışa dikkat etmek gerekir.
Yorum Yazın