Sonradan görme zengin bir kadın, babasının ölümünün 40. günü dolayısıyla bir imam tutmuş mevlit okutmuştu. İmam mevlitten sonra Yasin-i Şerif okumuş, akabinde duaya başlamıştı:
-Allahım!
Okumuş olduğumuz Yasin-i Şerifi yüce katında kabul eyle,
O'ndan hasıl olan sevabı iki cihan güneşi olan sevgili peygamberimizin(s.a.v.) ruh-u şeriflerine hediye eyledik yüce katında kabul eyle!
Yaa Rabbi
Bütün peygamberlerin, sahabelerin, evliyaullahın ve şehitlerinde ruhlarına hediye eyledik kabul eyle.
Yaa Erhamerrahimiyn
Ahiret alemine göçmüş bütün müslüman kardeşlerimizin ve yanısıra anne babalarımızın, atalarımızın ve akrabalarımızın ruhlarına hediye eyledik kabul eyle.
Sıra kadının babasının ruhuna gelmişti ki kadın itiraz etti:
-Hoca hoca parasını ben verip dua okutuyorum, Sen bu duadan hasıl olan sevabı babanın malı gibi herkese dağıtıyorsun. O duadan hasıl olan sevabın babama gitmesi için ben sana para verdim.
İmam bakıyor ki nasıl izah etse kadın anlamayacak, bir de ortamın tadı kaçacak, şöyle izah etti:
-Hanım, hanım ortada toplanan ve dağıtılan bir şey mi var sanki. Bu işler sadece sözle değil mi? Madem ben hasıl olan sevabı herkese dağıttığımı söyledim. Sen de “parasıyla satın aldığım duanın sevapları tarafıma aittir. Mülkiyeti bana ait tüm duanın sevaplarını topluyor babama hediye ediyorum dersin olur biter.
**
Sosyal medyada dini bir merkezle ilgili “Eski tövbeler iptal edilmiş” Yeni tövbeler için yeni masraflar gerekiyormuş şeklinde paylaşımları görünce bu fıkrayı hatırladım.
Yorum Yazın