Polonya’nın bir köyünde kasap dükkanının vitrininde şöyle bir yazı varmış. “Bugün aldıklarınızın parasını ödeyeceksiniz, ama yarın tüm ürünlerimiz bedava”
Ertesi gün ürünlerden alacaklara kasap şöyle diyormuş: “Bakın ne yazıyor orada. Yarın tüm ürünlerimiz bedava. Ama bugün değil, yarın. Bugün satın aldıklarınızın parasını ödeyeceksiniz. Bugün bugündür yarın yarındır.”
**
Bugün bugündür, yarın yarındır. Bugün şimdidir, yarın ise gelecek zamandır. İkisi aynı anda bir arada olmaz. Bugün gerçekliğimizdir, yarın ise henüz hayaldir. Bize hayali mevcut gibi gösterip önümüzdeki gerçekliği görmemizi perdelemek isteyenlere karşı uyanık olmazsak her zaman aldatılırız. Aslında kasabın yaptığı çok somut olduğu için ondaki çelişkiyi, komikliği, saçmalığı hemen anlamımız mümkündür. Bize bu günümüzü unutturup kasabın oyunu gibi hiçbir zaman gelmeyecek yarınla avutanlara karşı uyanık olmazsak beklentilerin hep rüyasını görürüz ama asla gerçeğini göremeyiz.
Nasıl ki “Dünkü güneşle bugünkü çamaşır kurutulmaz” ise “Yarınki güneşle bugünün çamaşırı da kurumaz.” Aynı mantıkla “Yarınki yiyecekle bugünün açlığı giderilmez.” “Dereye su gelinceye kadar kurbağanın gözü patlar. Yarınki odunla bugünün soğuğu ortadan kalkmaz, donarsınız. Yarınki ilaçla bugünkü hastalık iyileşmez, ölürsünüz.
Yorum Yazın