Bilinen bir hikayedir.
Bir dervişin yolu bir köyden geçer. Köyün ağası Şakir Ağa onu misafir eder. Mükellef bir sofra hazırlatır. Derviş durumdan çok memnun bir şekilde ayrılırken, Şakir Ağaya;
-Allah sana zenginlik vermiş, buna şükret, der.
Şakir Ağa bu söze sıradan karşılık verir:
-Bu da geçer.
Gün geçer devran döner, yine dervişin yolu aynı köye düşer. Ancak Şakir Ağa yoksulluğa düşmüş, bir ağanın yanında ırgat olarak çalışmaktadır. Yine Şakir Ağa dervişi misafir eder. Elindekilerle bir sofra hazırlatır. Derviş yine memnundur, ayrılırken:
-Allah seni sınav yapıyor, sabır ve tevekkül eyle, der.
Şakir Ağa yine eski tavrındaki gibi:
-Bu da geçer, der.
Üçüncü kez yolu aynı köye düşen derviş, Şakir Ağayı ziyaret etmek ister. Ancak Şakir Ağanın öldüğünü söylerler. “Bari mezarını ziyaret edip bir fatiha okuyayım” der. Mezarına gider. Bakar ki, mezar taşında “Bu da geçer” yazıyor. Kendi kendine söylenir. “İnsan yaşarken her şey geçiyor da insan mezara girdikten sonra artık değişecek ne var.” Fatihayı okur ayrılır.
Dördüncü kez yine aynı köye yolu düşüyor. Yine Şakir ağanın mezarına gidip Fatiha okumak istiyor. Ancak mezar yerine gidiyor. Mezar falan yok, her taraf düz bir arazi olmuş. Oradan geçen birine soruyor. “Burada bir mezarlık vardı ne oldu.” Köylü, “Valla geçen yıl bir sel geldi, tüm mezarlığı taşları birlikte aldı götürdü” diyor.
**
Her şeyin geçici olduğunu hiçbir şeyin kalıcı olmadığını anlatan bu menkıbeyi Nihat Hatipoğlu ya da Hayati İnanç televizyonda anlatsa dini kesim tarafından ilgiyle izlenir, ve büyük itibar görür.
Şimdi aynı temayı bir sanatçı müziğe dökmüş bunun üzerinden siyaset kavgaları yapılıyor. Kanımca bunu lehe yorum yapıp kutsamak veya aleyhe yorum yapıp lanetlemek aynı zihniyetin ürünüdür. Çünkü işin gerçeği üzerinden akılla yaklaşmak yerine sembol üzerinden duyguyla kavga yapılıyor. Taylan Kara'nın dediği gibi "Karpuz çekirdeğinde, bal peteğinde Allah lafzını arayan zihniyetle, bulutların görüntüsünde, dağ gölgesinde Atatürk silüeti aramak aynı zihniyetin ürünüdür"
Şöyle bir örnek vereyim.
“Kabak çekirdeği yemek prostata faydalıdır” yazıp altına Durdu Güneş Yazdığım zaman pek kıymeti harbiyesi yoktur.
Ancak aynı sözü “Kabak çekirdeği uzvu tenasülün hasarını izale eder.” Yazsam altına Mehmet Bin Durdu Elbistani Hazretleri yazsam. Bir anda yazı kutsal bir metne dönüşecek dini kesimce itibar kazanacaktır.
Sözün özü, gerçek gündemi akılla, bilimle, hukukla yorumlayıp doğru sonuçlara gitmek yerine, saman alevi gibi birkaç günlük parlayıp sönen tartışmalarla geçirmek zaman kaybıdır. Akıldan, izandan yoksun davranmaktır.
Yorum Yazın