Şarlatan Çinlinin biri bir ilan vermiş. İlanda her türlü kamburu düzelteceğini belirtmiş. Gencin biri kambur babasını Çinli şarlatana götürmüş ve babasının kamburunu düzeltmesini istemiş. Çinli şarlatan yaşlı kambur adamı yüzükoyun yere yatırmış ve üzerinden demir bir silindir geçirmiş, adamın sırtı dümdüz olmuş ama adam ölmüş.
Genç, babasının ölümü karşısında Çinli şarlatana bağırmış: “Sen benim babamı öldürdüm”
Çinli şarlatan cevap vermiş: “Ben kamburu düzelttim mi düzelttim, gerisi beni ilgilendirmez”
**
Fikir Coğrafyası Youtube kanalında Prof. Dr. Hasan Boynukara ile Seren Yıldız Öztürk tarafından yapılan İstanbul Sözleşmesi Günah Keçisi mi?” başlıklı bir söyleşi yayımlandı. Öztürk, İstanbul Sözleşmesinde herhangi sakıncalı bir durum bulunmadığını, bazı kavramların yanlış anlaşıldığını, esasında 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun gereğince işlemler yapıldığını, bazı kesimlerin ise LBGT üzerinden bu kanunu işlevsiz kılmaya çalıştıklarını anlattı.
Şiddet güçlü tarafından zayıfa karşı kullanılır. Genelde erkeğin kadına karşı şiddet kullanması; kültürel iklim, ekonomik koşullar ve fiziksel kuvvete bağlı olarak gelişmektedir. Siz bu unsurları dikkate almadan sadece kadın lehine ve erkek aleyhine hukuksal düzenleme yaptığınızda güç dengesi değişmektedir. Bu durumda eli güçlenen taraf diğer tarafı ezmeye başlıyor. Kültürel ve sosyal alt yapı dikkate alınmadan bu güç dengesini tersine çevirmek hem istismarlara hem de yeni cinayetlere yol açıyor. Eğitim, kültür, psikolojik destek gibi unsurlar ile birlikte güç dengesini tersine çevirerek değil, kontrollü bir güç dengesi oluşturarak çözüm üretilebilir. Aksi takdirde kadınları sopadan kurtaralım derken cinayete kurban veriyoruz.
Bir sorun için öngördüğünüz çözüm, sorundan daha büyük hasarlara yol açmamalıdır.
Yorum Yazın