Emekli bir öğretmene araba kullanırken, “yönetmelikte belirlenen hız sınırlarını aşmaktan” para cezası verilmişti. Emekli öğretmen verilen bu cezanın kaldırılması için sulh ceza mahkemesine başvurdu.
Hâkim dosya üzerinde yaptığı inceleme sonucu itiraz eden kişinin kuralları ihlal etmediği kanaatına vardı. Ama yine de durumun tam açıklığa kavuşması için tarafları belirli bir günde ve saatte dinlemek için çağırdı.
Hâkim duruşmada kural ihlali ile ilgili itiraz eden kişinin ilkokuldan öğretmeni olduğunu fark etti. Ödevini yapmadığı bir gün öğretmeninin kendisine 100 kere “Ben ödevlerimi yapacağım” şeklinde yazma cezası aldığını hatırladı. Öğretmene dedi ki;
-Para cezasını kaldırıyorum ancak size 100 kere “trafik kurallarına uyacağım” yazma cezası veriyorum.
**
Bir hastanede başhekimin, servis kontrolleri sırasında serviste bulunmayan hemşireye 500 kez, " Ben salağım, servisimden başka servise gittim" şeklinde yazma cezası verdiğini, bu nedenle soruşturma geçirip görevden alındığı haberini okudum. Üsteki yazdığım bir fıkra idi. Ama başhekim-hemşire olayı haberi güncel ve gerçek. Bertolt Brecht, der ki; “Mizahı olmayan bir ülkede yaşamak zordur. Ama her şeyin mizah olduğu bir ülkede yaşamak daha zordur.” Der. Ne diyelim. “Güleriz ağlanacak halimize!”
Yorum Yazın