Geçen hafta “Hergele eşek” başlıklı bir yazı yazmıştım.
Twitter’da TT olmuştu.
Bu defa 10 saniyelik yarım kalmış bir cümle ile yine TT oldum.
Üstelik bu defa bir gece ve bir gün TT kaldım...
*
Olay perşembe akşamı bir arkadaşımdan gelen telefonla başladı:
“Sen gerçekten Tayyip Erdoğan büyük lider mi dedin?”
“Evet” dedim...
Şaşırdı... Herhalde “Öyle demek istemedim” gibi bir cevap bekliyordu...
*
Olay şuydu...
Radyo mülakatları ile tanınan Adem Metan benimle yaklaşık 40 dakikalık bir YouTube mülakatı yaptı. Akıllı ve elindeki ürünü iyi pazarlamak isteyen her gazeteci gibi, bu mülakatın iki bölümünü de 10’ar saniyelik “teaser”lar haline getirdi.
Yayınlamadan önce bana da gösterdi ve onayımı aldı.
*
O teaser’lardan biri de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliği ile ilgili ne düşündüğüm sorusuydu...
Ben de “Atatürk’ten sonra liderlik vasıflarına sahip büyük bir liderdir” dedim...
İşte gürültü o cümleden sonra koptu. Teaser’ı okuyan daldı bana...
*
Oysa ondan önceki bölümde “Bana göre Atatürk’ten sonraki en büyük insan Turgut Özal’dı” demiştim...
Aynı şeyi 25 yıl önce de söylerdim ve yine dalarlardı bana...
Cumhurbaşkanı Erdoğan için de defalarca şunu söyledim.
“Yaptıklarının yüzde 70’ini hayranlıkla izliyorum. Ama yüzde 30’u var ki onu da eleştiriyorum...”
Tabii artık sosyal medya olduğu için daha kalabalık geldiler üstüme...
*
Adem Metan’dan teaser ve uzun videonun izlenme rakamlarını istedim.
- Kısa teaser videosu 1 milyon 143 bin kere görülmüş.
- Medya görüntüleme 314 bin...
- İkinci bir teaser daha var. O da 634 bin kere görülmüş.
Netice olarak iki kısa teaser toplam 2.5 milyon kere izlenmiş.
Peki ya konuşmamın tamamını izleyen?
20 bin kişi...
Yani 2.5 milyona yakın insan sadece yarım bir cümleye bakarak karar vermiş.
En az bir milyonu da dümdüz gidiyor bana...
*
Hiç önemli değil...
Olur böyle şeyler...
Hakaretlere de alışığım... Düşüncelerimi pervasızca söylememin fıtratında bu da var.
Ama en garibime giden, eşim Tansu’ya ait sosyal medya hesaplarına yazıp beni şikâyet edenler...
Bir bölümü kendini tutamayıp ona da hakaret ediyor.
Yahu arkadaşlar merak etmeyin, ben 50 yıldır karımdan kapitalizm konusunda yeterli fırçayı yiyorum...
Bari ona hakaret etmeyin... Vurun bu şerbetli şeytana...
*
Ama yorulup dayağa ara verdiğinizde size sadece 10 saniyesini izlediğiniz videonun 2.5 dakikalık kısmını da bir anlatayım da bari cümlem yarım kalmasın.
Biliyorum fikriniz değişmez, eliniz sopadan çekilmez... Olsun ben yine de deneyeyim.
Eğer biraz sabrınız varsa, o 2 dakika 20 saniyelik bölümde ne demişim bir de ona bakın, sonra alın sopayı kırın sırtımda....
GERİYE KALAN 2 DAKİKA 20 SANİYEDE NE DEDİM
ADEM Metan’ın sorusu şuydu:
“Tayyip Erdoğan’ın liderliğini nasıl buluyorsunuz?”
Cevabım şuydu:
“Bana göre Atatürk’ten sonra gelmiş, liderlik vasıflarına sahip bir lider. Eleştirdiğim tarafları var o başka bir şey ama liderlik vasıflarına sahip liderlik açısından büyük lider. Bence sadece Türkiye değil dünya çapında da büyük bir lider. Ve takdir ettiğim bir tarafı var. Sorumluluklarını yükleniyor. Beraber çalıştığı insanlarla ilgili sorumlulukları yükleniyor. Benim eleştirdiğim şeyler başka şeyler. O liderliğin üzerine daha güzel başka bir şey inşa edebilirdi. Tayyip Bey başbakan olduktan sonra bir dönem Medeniyetler İttifakı eşbaşkanıydı. O günlerdeki Tayyip Bey olsaydı bugün Nobel Barış Ödülü’nü alacak insan olurdu. Dünyada Hıristiyanlık, Yahudilik ve Müslümanlık arasındaki çatışmalarda eklem görevi yapacak en önemli insan olabilirdi ve bugün dünya başka bir dünya olurdu. Ne Suriye olayı çıkardı ne başka bir şey olurdu.”
Konuşmamın en son bölümünde de şunu söyledim:
“Liderler tarihe yaptıkları yollar, köprülerle değil, insan hakları ve adalet konusundaki sicilleri ile geçiyorlar...”
12 yıldan beri söylüyorum bunları.
10 SANİYEDEN FAZLA SABRI OLANLARA ‘LİDERLİK’ TARİFİ
GOOGLE’a girip “Liderlik nedir” diye sorarsanız şu cevabı alırsınız:
“Liderlik ortak amaçlar için birleşen insanları, amaçları gerçekleştirmek için güdüleme, etkileme ve bu insanların davranışlarını ve çabalarını gönüllü olarak amaçlara yönlendirme sürecidir.”
Peki lider kimdir?
Onun tarifi de şu:
“Bir örgütün en üst düzeyde yönetimiyle görevli, özellikle bir partinin başkanı olan kimse.”
Şimdi gelelim bu tariften gelen sosyolojik ve siyasal gerçeğe...
- 20 yıldır kesintisiz iktidarda kalan...
- Bu süre içinde 10’a yakın seçim kazanan...
- Dış politikaları ile bölgenin dengelerini etkileyebilen...
- Google’a girip, “Tayyip Erdoğan” yazdığınızda, hakkında 34 milyon sayfa açılan...
- Ülkenin yönetim şeklini değiştirmeyi başaran bir lidere “küçük” diyebilir misiniz...
Veya siz “küçük” dediniz diye küçülür mü...
BİR TRİPOT VE BİR KAMERAYLA BAŞKA NELER DE YAPABİLİRSİN
İKİ yıldan beri en çok dinlediğim şarkılardan biri Zeynep Özyılmazel’in “Zaman Olur” adlı parçası...
Hafif caz ritminde çok güzel bir şarkı...
Pandemi yasakları başladıktan sonra ondan pek yeni bir şeyler gelmedi.
Konserler ve gece canlı müzik çalan mekânlar kapanınca tabii ki o da eve kapanmış.
Penceresinin önüne bir tripot kurmuş, bir de cep telefonunu yerleştirmiş.
Her gün aynı saatte evinin aynı penceresinin önünde değişik kıyafetler ve duruşlarla kendi fotoğrafını çekmiş.
Sonunda ortaya gerçekten tablo gibi güzel kadın fotoğrafları ve duruşları çıkmış.
Giysileri 10 numara...
Duruş ve pozlar 10 numara...
Renkler 10 numara...
Bazıları bana Dali’nin ‘Penceredeki Kadın’ tablosunu hatırlattı...
Ayrıca her fotoğrafa çok güzel yazılar da yazmış....
Yalnız bir kadının güncesi gibi...
Bence haftanın en ilginç kitaplarından biri olmuş.
Bir kere daha anladım ki...
Tripot çok önemli....
...................................
- Zeynep Özyılmazel: “Beklenmeyen(e) Yazılar”, Müptela Yay. 2021
BUGÜN MANŞETİM: KALDI 1 İNŞALLAH ALACAĞIZ KUPAYI
CUMA gecesi beni heyecandan öldüren bir maçtan sonra CSKA gibi bir devi devirdi ve EuroLeague’de finale kaldı...
Üstelik her yıl şampiyonluğa adını yazdıran, arkasında Rus oligarklarının sınırsız parası bulunan bir deve karşı kazandı.
Üstelik bu öyle bir defalık tesadüfi bir şey değil...
Anadolu Efes son üç yıldır hep Final Four’u oynuyor...
*
Maçtan sonra koç Ataman’la Anadolu grubunun yönetim kurulu başkanı Tuncay Özilhan’ı birbirine sarılmış seyrederken, sanki ben de oradaydım.
O duyguyla koç Ataman’a şu mesajı yazdım:
“Hocam büyüksün. Takımın büyük. Bize şu karanlık günlerimizde müthiş bir gurur verdiniz. Teşekkürler.”
Biraz sonra Ataman’dan şu mesaj geldi:
“Sağ ol Ertuğrul abi. Kaldı 1. İnşallah alacağız kupayı...”
*
Evet bu akşam finali oynamaya çıkarken Avrupa’da artık adını en büyükler arasına yazdıran koçumuzun mesajı bu...
Gazete yöneticisi arkadaşlar...
Manşetleri ayırın...
Bu gece kaldıracağız o kupayı Türkiye olarak yeniden inşallah...
Hem de NBA Final Four’u kalitesinde bir takımla...
MASKELİ TUNÇ SOYER PANDEMİDE CEP TELEFONUNA ÖYLE BİR ŞEYLER KOYDU Kİ
İZMİR Belediye Başkanı Tunç Soyer, maskeli dönemde çok güzel bir işi başardı.
İzmir’i cep telefonumuza soktu. Nedir bu diyeceksiniz... Anlatayım.
*
Büyükşehir belediye başkanı, turizmde İzmir’in dijital altyapısını tamamladı.
“Visitİzmir” diye bir uygulama hazırlattı. Cep telefonuna indirilebilen Visitİzmir mobil turizm uygulaması sayesinde, İzmir’i gezmek isteyenler şehrin 2 bin 300’den çok noktası hakkında bilgi alarak, dilediği yere dilediği zaman erişebilecek.
Bu uygulamayı onun ağzından dinleyelim:
“Eskiden gezginler farklı noktaları görmek için seyahat ediyordu. Artık yeni hikâyelerin parçası olmak için yola çıkıyorlar.
Turizmdeki bu temel değişimden yola çıkarak Visitİzmir adlı bir uygulama tasarladık. Sayısız ve yeni ‘İzmir Hikayesi’ içeren bir mobil uygulama. Visitİzmir, pandemi sonrası değişen koşullara uyum sağlamış, yeni bir turizm ve tanıtım anlayışı. Böylelikle İzmir, Türkiye’de dijital turizm altyapısını tamamlayan ilk şehir oldu.”
*
Uygulamada 11 farklı bölüm var.
Bunlar tarih ve kültür, doğa, inanç, somut olmayan kültürel miras, konaklama, gastronomi gibi alanlar.
Bunlarla ilgili 2 binden fazla noktaya ait bilgiler var. Dijital ekranda baktığınız an karşınıza çıkıyor.
Ayrıca spor alanları, alışveriş merkezleri ve çarşılar, İzmir’in etkinlik altyapısı, doğal kaplıcalar gibi adresler var.
Yorum Yazın