İlkokuldayken Acıpayam’dan Derlemeler isminde elime bir kitap geçmişti. Kitapta Acıpayam fıkraları vardı. Fıkraları okumuş çok beğenmiştim. Zaman zaman kitapta geçen fıkraları arkadaşlarıma anlatırdım. Mizaha karşı ilgimin oluşmasında bu kitabın rolü vardır diye düşünüyorum.
Elbistanlı Ömer Kaya Acıpayam’da öğretmenlik yaparken orada yaşanan ve anlatılan fıkralara ilgi duymuş ve bunları derleyerek bir kitap haline getirmişti.
Nostalji olsun diye kitabı temin edip yeniden okudum. Çocukken hayran kaldığım fıkralar bana çok sıradan ve çocuksu geldi. Zamanla duygu ve düşünceler değişiyor. Artık ne ben eski benim ne de o kitap aynı kitaptır. Okuyucunun durumuna göre kitap da değişiyor.
İnsanın içinde bulunduğu duruma göre halinin değişeceği bir fıkrayı kitaptan aktarmak istiyorum.
“Köylünün biri Karahöyük Pazarından bir gön çalar. Köylüsünden bir diğeri:
-Pazar nasıl? Diye sorar.
O da,
-Bana göre pazar eyi idi. Göncüye göre nasıldır, bilemem.”
Herkes mevcut durumu kendi haline göre değerlendiriyor. Pazar aynı olsa da malı çalınanla malı çalanın keyfi aynı olmaz.
Yorum Yazın