Engin Ardıç

Engin Ardıç

Mail: jdfdnd@hotmail.com

Bilim adamına saygı

Profesör Cemil Koçak muhterem bir adamdır.
Kolunu sallasan profesöre değen bir ülkede, yabancı dil bilmeden profesör olmuş "kitapsızların" yanında bu özellikle böyledir.
Tek kelime Rumca bilmeden Yunan hayranı kesilen profesörler de görmüştük.
Mikene'de "Burada kimler oturmuş abi" diye soruyorlardı...
Cemil Koçak harıl harıl çalışıyor, eser üstüne eser veriyor.
Cemil Koçak yakın tarihimiz üzerine değerli bir uzmandır.
Tek tek isim vermeyeceğim, bütün kitaplarını okuyunuz. Mutlaka okuyunuz.
Otuzlu yılları ve Milli Şef dönemini ondan iyi anlatan yoktur.

***

Internet'ten SABAH gazetesinin dünkü sayısına da giriniz ve Koçak'ın arkadaşımız İsa Tatlıcan'a vermiş olduğu röportajı da okuyunuz ya da yeniden okuyunuz.
"Darbeler tarihini" yazmış olan Profesör Koçak, "bütün darbelerin arkasında emekli subaylar olduğunu" bir kere daha hatırlatıyor.
Cemal Gürsel de emekli sayılırdı, Menderes'e bağlılığını bir mektupla bildirmiş, İzmir'deki evinde dinlenmeye çekilmiş emekliliğini bekliyordu...
27 Mayıs sabahı apar topar evinden alınıp uçakla Ankara'ya getirildi ve cuntanın başına geçirildi.
"Darbenin ve darbecinin emeklisi olmaz" diyor Koçak.
Magazinci olsaydım şimdi buna "Kılıçdaroğlu'na tokat gibi cevap" diye başlık atardım...
Çünkü ordudan emekli olunur ama olunmaz.
Gizli servis de böyledir, emeklisi vardır ama yoktur.
"Emekliden zarar gelmez" diyecek hamşolar Cemal Madanoğlu'nu da, Talat Aydemir'i de şöyle bir hatırlasınlar.
Gerçi ikisi de fena çuvallamışlardı ama bu meselenin gerçeğini değiştirmez.
"Askerin her açıklaması darbenin ayak sesidir" demiş Koçak.
Azıcık düşünün, Kanal İstanbul projesinin Amerika'nın hiç işine gelmediğini ve buna engel olmak için Türkiye'deki gizli ya da açık elemanlarını harekete geçirdiğini anlayacaksınız.
Savcı da muhtıracı paşalara sorsun bakalım, İHA'ları ve SİHA'ları yani Türkiye'yi NATO boyunduruğundan bir ölçüde çıkaran "milli silahları" istiyorlar mıymış?

***

Bu arada önemsiz ve küçük bir yanlışı da haddimiz olmayarak düzeltelim:
Talat Aydemir, ilk darbe girişimi üzerine İnönü tarafından emekliye sevkedildikten sonra Orduevi'nde çayını içerken Harbiye öğrencilerinin selamını almış değildi...
Kızılay otobüs durağında otobüs bekler ayağından sivil giysileriyle put gibi durmuş, yürüyüş kolunda önünden geçerken kendisine selam veren Harbiyeliler'in selamını çaktırmadan başıyla almıştı.

***


EH BU DA DOĞA BİLİMLERİ UZMANI
"Martın sonu bahar olacak dedik, oldu."
Muharrem Erkek, CHP genel başkan yardımcılarından...

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar