104 emekli amiralin darbe tehdidi içeren bildirisiyle ilgili soruşturma sürüyor.
Gözaltında ifadesi tamamlanan 10 emekli amiralin bugün mahkemeye çıkarılması bekleniyor.
Darbeler ve muhtıralara ağır bedeller ödemiş bir ülke olarak elbette ki bildiriyi tartışacağız. Ama ekranlardan, sosyal medyadan hüküm inşa edip, yargılayıp, karar vermek doğru olmaz.
İKİ ÖNEMLİ İLKE
1- Masumiyet ilkesi esastır.
2- Suçun şahsiliği prensibi unutulmamalıdır.
BAKAN İSMİ VERİLDİ Mİ?
Gözaltındaki emekli amirallerin ifadesi büyük ölçüde tamamlandı. İfadelerde bildirinin yayınlanmadan önce bir bakana gönderildiği şeklinde bir beyan olmadığı söyleniyor. Bildirinin yayınlanmadan önce bir bakana gönderildiğini doğrulamıyorlar. Ama onların bilgisi dışında bir şey olduysa o ayrı.
HTS KAYITLARINDA YOĞUNLAŞMA
Gözaltındaki emekli amirallerin HTS kayıtları zaten gelmişti. HTS kayıtlarının analizlerinin de büyük ölçüde tamamlandığı söyleniyor. Peki HTS kayıtlarında ne var? Bazı isimlerin HTS kayıtlarında dikkat çekici yoğunlaşma tespit edilmiş. Ama bunun suç vasfı nedir, ona yargı karar verecek.
KARGAŞA HÂKİM
Çünkü ekranlara bakacak olursanız 104 emekli amiralin bildirisiyle ilgili 104 ayrı senaryo var. Kimi emekli amiralleri savunmak için, kimi suçlamak için, kimi de ne kadar önemli biri olduğunu göstermek için müthiş bir kargaşaya neden oluyor.
KUMPAS VAR
Bir kumpas var. Orası kesin. Belki Atatürkçülük, laiklik adı altında emekli amirallerin bir kısmı bu kumpasa alet edilmiş olabilir. Ama bu kumpas emekli amirallere kurulmuş bir kumpas değil. Bu kumpas demokrasimize karşı kurulmuş bir kumpas.
ÖNCE KİM YAYINLADI?
- 104 emekli amiralin bildirisi 4 Nisan gece yarısı 22.54’te Veryansın TV isimli internet sitesinde yayınlanmıştı. Ancak Avaz Türk isimli internet sitesinden Zihni Çakır ise bildirinin ilk olarak saat 23.10’da kendisine geldiğini iddia etti. Zihni Çakır ayrıca bildirinin “AKP’li bir bakan” tarafından da görüldüğünü öne sürdü.
BİR BİLDİRİ DAHA VAR
Sanki bildiri mevsimi açılmış gibi bir de “Deniz Aslanları”nın bildirisi gündemde. Deniz Aslanları 1976-1984 yılları arasında Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulu’ndan mezun olanlardan oluşuyormuş. Benzer bir bildiriyi de onlar hazırlamışlar. Bildiriye imza attığı açıklanan bazı isimler imzalarını geri çektiklerini duyurdular. Bir kısmı bildirinin tartışıldığını ama yayınlanmaması kararı alındığını söyledi. Doğru da olabilir. Ama bildiri yayınlama heveslisi bazı gazetelerde yayınlanan bir bildiri var.
BİLDİRİNİN TARİHİ
104 emekli amiralin bildirisine imza atmayan emekli Amiral Semih Çetin, WhatsApp grubundaki bütün konuşmaları incelediklerini belirterek, “Bu bir darbe metnidir, diye üzerinde durdukları birkaç husus var, onlar da son iki saat içerisinde metne dahil edilmiş” diyor.
Semih Çetin, “Yüce Türk milleti” ifadesinin kendisine gönderilen metinde yer almadığını, bildirinin altında 6 Nisan tarihi bulunduğunu ancak 4 Nisan’da yayınlandığını söylüyor. “Yüce Türk milleti ifadesi eklenmiş hali 22.50’de grupta son kez yayınlanmış, 4 dakika sonra da Veryansın TV’de yayınlanmış” diyor.
YÜCE TÜRK MİLLETİ
“Yüce Türk Milletine” ifadesinin suç delili olamayacağını söylüyor. Doğrudur. Suç delili değildir de, darbe ve muhtıralar hep bu hitapla başladığı için, o dili yansıtır. Bir demokrasi bildirisi anlamını taşımaz.
PARMAK SALLANMASI
Ki bence asıl problemli olan cümle, “Aksi halde Türkiye Cumhuriyeti tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama riski ve tehdidi ile karşılaşabilecektir” cümlesidir. Orada millete parmak sallanmaktadır.
BİLDİRİ NASIL YAZILDI?
- Bildirinin perde arkasını bir gazeteci ortaya çıkaramadı. Ama bir avukat bunu başardı. Gözaltındaki amirallerden Türker Ertürk’ün hem sınıf arkadaşı hem de avukatı olduğunu söyleyen Ayhan Yıldızel, gözaltındaki amirallerle görüştüğünü belirterek, bildirinin nasıl yazıldığına ilişkin, oluşturulmak istenen algıyı yıkan bir açıklama yaptı.
10 GÜNDÜR HAZIRLANIYORMUŞ
Ayhan Yıldızel, “Metin üzerinde 10 gündür çalışılmaktadır. Metin yazarı bir kişi değil fakat grup üyesi birden fazla kişidir” diyor. Demek ki, metin üzerinde 10 gündür bir çalışma ve emekli amirallerin WhatsApp grubunda yaşanan bir tartışma söz konusu.
Bu emekli amiraller o sırada TV ekranlarındaydılar ve her şeyi söylüyorlardı.
ERGUN MENGİ’NİN DOKUNUŞLARI
Ayhan Yıldızel, bildiri üzerinde son düzeltmeleri emekli amiral Ergun Mengi’nin yaptığını söylüyor. Mengi’nin ismi İYİ Partili Ahmet Kamil Erozan’ın bir dönem yardımcısı olarak gündeme gelmişti. Gözaltındakilerin avukatlarından Celal Ülgen de Mengi ismini vermişti. “Metnin son düzeltmeleri emekli amiral Ergun Mengi tarafından yapılmış ve tüm bu koordinasyon ancak bittiği ve ertesi gün de 4 Nisan Deniz Şehitleri Günü olduğu için, grupça kararlaştırıldığı üzere, Veryansın TV sitesine yayınlanmak üzere gönderilmiş. İlk defa bu sitede saat 23.02’de yayınlanmıştır” diyor. Birileri tarafından korsan bir şekilde ele geçirilip, değiştirilip, dışarıya sızdırıldığı yönündeki kuşkuları gidermesi açısından, “Grupça kararlaştırıldığı üzere” ifadesi önemli.
SON METİN
Bildiri metni üzerinde de kargaşa olduğu için Av. Ayhan Yıldızel’in şu sözleri çok önemli: “Metnin tartışmalar sırasında farklı versiyonları olmasına rağmen üzerinde mutabık kalınan metin sitede yayınlanan metindir” diyor.
BİR DE UYARIYOR
Gözaltındaki emekli amirallerle görüşerek bu açıklamayı yaptığını belirten Av. Ayhan Yıldızel bir de uyarıda bulunuyor. Bence dikkate alınması gereken önemli bir uyarı: “Bunun dışındaki tüm tartışmalar konuyu özünden uzaklaştırmak ve gereksiz polemik yaratmak dışında bir amaca hizmet etmemektedir.”
KRALDAN ÇOK KRALCILARA
Arkadaşlar bu uyarı da bildiriyi yazıp, yayınlayanlardan daha fazla onları savunmaya çalışanlara geliyor. Kraldan çok kralcılık yaparak aslında onları da memnun etmiyorsunuz.
Emekli amiraller mahkemede ne der onu bilemem ama kraldan çok kralcılar yine bir şeyler bulurlar.
Yorum Yazın