Durun durun!
Durun hele!
İsimlerin peşine takılıp da işin sonunda aynı meydanda kendinizi ipe çekmeyin!
Evet evet..!
Durun ve akledin!
Daha doğrusu akledelim!
İşe, isimler üzerinden bakmayalım!
İşe, devlet, devletin içte ve dışta ortaya koyduğu tavır açısından bakalım!
Bütün bu yaşananlara, bir hikaye gözüyle bakalım!
Her vesileyle dediğim, her vesile ile de diyeceğim, “Biz bir hikaye yaşıyoruz, hepimiz bir hikayenin parçasıyız. Bu hikaye Hazreti Adem’den (as) bugüne, bu günden sonrasına devam eden bir hikaye. Hikayenin de olmazsa olmazı zaman ve mekan ögesidir”!
En büyük eksiğimiz, olaylara hikaye gözüyle bakamamak!
Zaten olaylara hikaye gözüyle bakabilsek, şahısların yaptıklarını kimselerin yorumuna ihtiyaç duymadan görebileceğiz!
Ne geçmişe sövecek ne de tanrısal bir paye giydirip tapınma derecesinde bağlanacağız!
Evet, 100 yılın var olma yok olma mücadelesini veriyoruz!
Allah muhafaza, hemen yanı başımızda kukla, Kürt kardeşlerimizden ziyade emperyalizmin maşası bir kukla Kürt devleti kurulmaya çalışılırken, ağzımızdan çıkan sözlere dikkat etmek lazım!
Keza, Yavuz Selim Han’dan bu yana hassas dengede dünya ahiret kardeşliği kavlinde bir kardeşliğe, kimseler zeval getirmemeli!
Birisi veya birileri buna meyil ediyorsa, usulünce de haddi bildirilmeli!
Yoksa birileri maazallah önümüze Sevr’den daha beter maddeleri dayar!
Bu zamanlarda kitap tavsiye edilecekse, Sayın Abdullah Ağar’ın Abuzer, Firdevs hikayesinin bulunduğu kitap, bizzat kucağında şehit vermiş Sayın Mete Yarar’ın kitapları şiddetle tavsiye edilmeli!
Hele, makamın en yüksek ise..!
Hele, dünyada hiçbir meclise nasip olmamış “Gazi” payesini iki kez almış, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı makamında oturmuşsan..!
Hem de her makamdan, kişiden daha önde, en önde, en sesli, bağıra, bağıra tavsiye etmeli, çünkü Türk’ün mücadelesini 100 yıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisi verdi!
I.Meclis’te de muhalif vardı, hem de ne muhaliflik..!
Lakin, kimse Said idam edilmesin diye propaganda yapmadı!
O zaman da tıpkı, PKK’nın HDP’ye, “insan hakları, demokrasi, adalet” kisvesinde elbise giydirmesi gibi Şeyh Said için de,“Asla asılmak istemiyor , samimi bir müslüman olup, sadece hilafet taraftarıydı” diyenler vardı!
Bugün, HDP’ye de “Ne olacak canım mecliste bir parti” dendiği gibi!
Alın size, hikayeden bir başka mekan ve zamandan bir kahraman daha!
İttihat Terakki’nin Başbakanı Talat Paşa Berlin’de eşinin gözü önünde şehit ediliyor!
Almanya’da Ülkücü derneklerin yasaklanmak istenmesini de ekleyin..!
Dönün şimdi, Bülent Arınç olayında Zat-ı Devletlerinin verdiği karara bakın!
Birleri kendilerini yönetmekten aciz kalırken, Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönetiyor!
Türk Dünyası, İslam Alemi’nin mesuliyetini omuzlarında taşıyor!
Bir dakika bitti!
Şimdi bin dakika, binlerce, yüzbinlerce , milyonlarca , milyarlarca dakika hikayeleri unutmayın!
Yorum Yazın