Yazıya başlamadan önce, şöyle hikayenin başına doğru gideyim dedim.
Hep derim ya, ''Dün bugünü hazırladı, bugün de yarını hazırlayacak''...
Hani, biz bir hikaye yaşıyoruz ya, Hazreti Adem (as) ile başlayıp bugüne, bugünden yarına devam eden, kimimiz kahramanlardan biri, kimimiz kötü adam, kimimiz figüran, kimimiz de arkadan geçen martı misali...
Sorulacak yer, malum Google, ''24 Mayıs'ta tarihte neler oldu'' enter ve Wikipedi...
Sizin anlayacağınız, kim neye bakmamızı, neyi görmemizi, neyi bilmemizi istiyorsa onu bulduğumuz tüm dillerin, dinlerin, renklerin, kısaca dünyanın sorduğu yer!
Vay ki vay!
Hikayedeki rolümüzü, kim mizansen verip, rejisör masasında kim varsa, onun müsaade ettiği kadar oynamak zorunda kalmak ne acı!
Hani, büyük ülkülerin mecnunuyuz ya!
Kızıl elma, Turan...
Nizam-ı alem...
Finlandiya, İsveç, NATO, Türkiye'nin blokajı...
Bir yandan da radyomda bir haber kanalında emekli bir hariciyecimiz...
Devletimizin NATO'daki veto hakkını blokaj olarak koyması tartışılıyor(!)
Ben size şimdi, Fin'ler Türk desem, yazının bundan sonrasını okumazsınız!
Ben demiyorum, hani yukarıda yazdığım Google 'a ''Fin'ler Türk'mü '' yazın...
Ben de onun yalancısıyım!
Neyse, konuşan da yoksa demek ki, ya bilinmiyor ya da bilinmesi istenmiyor.
Konu çok hassas ve ben devletime güveniyorum.
Karşımda Wikipedi 'de, "1040, Selçuklu Devleti kuruldu"...
"1218, V. Haçlı Ordusu, Akka 'yı Eyyubilere bırakıyor"...
Eyyubiler...?
Hani, Selahaddin'i Eyyubi dedemizin devleti...
Anamızın ak sütü gibi, bizim devletimiz...
1040 ile 1218 arasında neler oldu neler?
Dikkat ettiniz mi, V. Haçlı Seferi, varın ötesini siz düşünün!
V. de bitti mi seferler?
Trablusgarp, Yemen, Balkanlar, Çanakkale, Milli Mücadele'de yaşadıklarımız neydi?
Artık, saymaktan bile vazgeçtiğimiz, yalnızca bizim unuttuğumuz, ama I. Haçlı Seferi ne için başlamışsa, aynı sebeplerden devam eden savaşlar...
Yazımın tam da burasında bir haber, Beyazıt Meydanı'nda silahlı çatışma çıkmış, bir polisimiz yaralı...!
Güpegündüz Beyazıt Meydanı ve polisin silahı alınıyor...!
Nesin be kardeşim, James Bond'mu?
Hani, şu Amerikan Sineması'nın James Bond'u...
Amerika dedim da Amerika'yı keşfeden Kolomb 'un gemilerindeki yelkenlerde bayrak mı desem, flama mı desem, en iyisi damga diyeyim, hangi damga var biliyor musunuz?
Birinci resim, I. Haçlı Seferi'nde temsili şövalye...
1218' de Selahaddin-i Eyyubi'nin tokadıyla feleği şaşan şövalye, 274 yıl sonra Amerika'da karaya çıkıyor!
Şu, Beyazıt Meydanı'ndaki 007 James Bond'vari çatışmaya takıldı aklım!
Ah be II. Beyazıt dedemiz, Kolomb' a ''he '' deseydi keşke!
En azından, gündüz gözü Beyazıt Meydanı'nda, "Bondvari" çatışmaya aklım takılmayacaktı.
Hülasa dostlar, şu 2023'ü hayırlısıyla bir geçelim gerisi çok kolay!
Unutmayın 1040-1218 arası...
Onlar ne yapmışlar, onu yapalım yeter!
Biliyor musunuz, bundan tam 980 yıl önce bugün, Çift Başlı Kartal Selçuklu Devletimiz kurulmuş!
Yine, bundan tam 802 yıl önce bugün, dedemiz Selahaddin-i Eyyubi Akka şehrini teslim almış!
Hikayeyi unutmayalım...
Yorum Yazın