Yıldıray Çiçek

Yıldıray Çiçek

Mail: yildiraycicek@turkgun.com

Beklenen bir alçaklık sahneye kondu!

          ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanımlaması kendinden beklenen bir davranış olmuştur. Eğer ABD Başkanı Joe Biden bu konuda farklı davransaydı işte asıl o zaman şüphelenmek gerekirdi. Biden’den önceki ABD başkanları her yıl 24 Nisan tarihinde 1915 olayları için “Ermeni soykırımı” yerine, “büyük felaket” veya “tarihin karanlık dönemi” gibi ifadeler kullanıyordu.

          Joe Biden’in “Her yıl bugün, Osmanlı dönemi Ermeni soykırımında ölenlerin hayatlarını hatırlıyor ve böyle bir zulmün bir daha meydana gelmemesi için kendimizi yeniden taahhüt ediyoruz” ifadeleri “soykırım” iftirasına direkt sarılmak ve Türk milletinin tarihine cephe açmak olmuştur.

          Joe Biden’ın ABD Başkanı olmadan önce yaptığı bir röportajda “Türkiye’deki muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım. Ama benim yaptığım gibi onlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan’ı yenecek duruma gelmeleri için hala var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile...” ifadeleriyle Türkiye üzerinde siyasi hesap yaptığını, “Yani şunu göstermemiz lazım. Türkiye, Rusya’ya bağımlı olmayı istemek zorunda değil. Uzun bir zaman önce o elmadan bir ısırık aldılar. Ama şu ana kadar onlara davrandığımız şekilde davranmaya devam etmeyeceğimizi anlamak zorundalar. Yani çok endişeliyim. Hava üslerimiz ve onlara erişimimize dair de çok endişeliyim. Bence bölgedeki müttefiklerimizle bir araya gelerek, onun bölgedeki faaliyetlerini nasıl izole edeceğimizle ilgilenmek bizim için son derece fazla iş olacak. Özellikle Doğu Akdeniz’de petrolle ilgili faaliyetleri ve görüşülmesi uzun sürecek olan çok sayıda başka şey... Ama cevabım evet, endişeliyim” sözleriyle de bölgesel olarak Türkiye endişelerini yansıtmıştı. Joe Biden’in bu hesapları, bu endişeleri elbette 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanımlamasının ön hazırlığı olarak görülmelidir. Joe Biden aklınca Türkiye’yi kendi çıkarları doğrultusunda terbiye etmeye çalışmaktadır. ABD Başkanı olmadan önce başlattığı Türkiye düşmanlığını olduktan sonra da aynen sürdürmüştür. Şimdi somut olarak bu düşmanlıklarını taçlandırmaktadır.

          Vietnamı baştan sonra yakıp yıkan, 3 milyon insanı kimyasal bombalarla hunharca katleden, Irak işgaliyle birlikte 2 milyon Müslümanı öldürmüş ABD’nin Türk milletinin tarihine iftira atması ve bu iftira üzerinden Türkiye’yi dünya kamuoyu önünde baskı altına almaya çalışması klasik bir emperyalizm alçaklığıdır. Daha diğer ABD’nin bizzat yaptığı, yaptırdığı vahşetleri saymıyorum bile…

          Dünya genelinde milyonlarca insanı öldürmüş, milyonlarca insanı yaralamış, milyonlarca insanın evsiz-barksız, vatansız kalmasını sağlamış ABD’nin kendi siciline bakmadan Türkiye’ye soykırımdan, zulümden bahsetmesi büyük bir ikiyüzlülüktür.

          ABD hiçbir zaman Türkiye’ye müttefik ve stratejik ortak olmadı. Bunların hepsi kâğıt üzerinde yazan sıfatlardır. ABD’nin bu dünyada gerçek manada dost ve düşmanı yoktur. ABD için sadece canavarlaşmış menfaatleri vardır. Türkiye ile olan tüm ilişkilerine de bu gözle bakmaktadır. Türkiye’nin 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası ABD’ye mesafe koyması, ABD terör örgütü YPG’ye tonlarca silah yardımı yaparken Türk ordusunun sırf Afrin’de 4600 teröristi elinde ABD silahlarıyla öldürmesi, Türkiye’nin Akdeniz politikasındaki kararlılığı, Türkiye’nin Azerbaycan’ın yanında yer alarak Ermenistan’ın Karabağ işgalini sonlandıracak adımı atması, Ayasofya’yı ibadete açması, Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı hava savunma sistemi S-400’lere ABD’nin şiddetle karşı çıkması ABD’nin Türkiye’ye alçak tezgâhlar kurmasını tetiklemiştir. Joe Biden’in 1915 olayları için “Ermeni soykırımı” demesi de bunun bir yansımasıdır. Dediğim gibi ABD Başkanı Joe Biden’den beklenen buydu ve o gerçekleşti. Türkiye gerek ABD ilişkilerinde, gerek ise uluslararası arenada bu konuda duruşunu çok net göstererek bu iftiraya karşı tavrını göstermelidir.

İÇİMİZDEKİ BİDEN’LER…

          Biz, ABD Başkanı Joe Biden’in soykırım alçaklığına kızarken, Türkiye içinde de bu soykırım iftirasını atan olursa ne olacak? Bu durum inanın Bidon kafalının yaptıklarından daha ağırdır. Türk devletinin hazinesinden trilyonlarca para alan, devletin her türlü imkânından yararlanan ve birçok partinin, gazetecinin, yargı mensuplarının “Asla kapatılmamalı” diye sahip çıktığı HD(P)KK “Ermeni Soykırımı utancıyla yüzleşin!” açıklamasını yaptı. Boğaziçi eylemlerini organize eden gruplardan Boğaziçi Dayanışması “1915 Ermeni Soykırımı’nın 106’ıncı yıl dönümünde Ermeni halkının acısını paylaşıyor, onurlu direnişlerini saygıyla selamlıyoruz” açıklamasını yaptı.

Ne diyor Dede Korkut?

“Kahpe içerden olunca

Kapı kilit tutmaz oğul!

Halk içinde bozgunluk yapan

Haindir oğul!”

          Şimdi Joe Biden çıkıp “Türkiye’de TBMM’de bile benim görüşlerimin aynısını söyleyen parti var” dese kendine dünya kamuoyundan algı desteği bulacak…

          “HDP kapatılmasın” diyen alçaklar işte bu ihaneti güçlendirmektedir. HDP Türk düşmanlarının içimizdeki sözcüsüdür. Bunu anlamak için daha ne olması gerekmektedir?

          HDP’nin yerel seçim ve siyasi proje ortakları “dostlar alışverişte görsün” misali ABD’ye tepki gösterip, sonra konuyu AK Parti hükümetini eleştirmeye bağladılar ama hala HDP’nin “Ermeni Soykırımı utancıyla yüzleşin!” alçaklığına tepki göstermediler. Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener HDP’ye, Boğaziçi Dayanışması adı altındaki oluşuma tepki göstermek için daha neyi bekliyorsunuz? “Ermeni Soykırımı’na soykırım demekten hiç tereddüt etmedim. Birileri resmi tarihle örttü diye ben buna boyun eğecek değilim” diyen terörist Demirtaş’ın cezaevinde yattığı her günü şeref madalyası olarak gören, “23 Nisan’dan bir sonraki gün neydi? Bilmek istemeyenler için ipucu:1915” ve “Ermeni soykırımı yoktur diyen, geçmişteki acıları görmezden gelen zihniyettir” diyen Canan Kaftancıoğlu gibi birini CHP İstanbul İl Başkanı yapan Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu konuda ortaya koyacağı her tepki de “Hamamın namusunu” kurtarmaya yöneliktir. İnandırıcılığı yoktur. Terörist Demirtaş’ı evinde kahvaltıya bekleyen, Canan Kaftancıoğlu’nu evinde ağırlayan Meral Akşener de Kemal Kılıçdaroğlu’nun yardımcı tiyatrocusudur. Joe Biden’in “Ermeni soykırımı” iftirasına tepkimizi gösterelim ama Türkiye’deki Joe Biden’ın kurşun askerlerini de hep beraber görelim.

          MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin “Türk milletinin şerefli geçmişinde ne soykırım mahcubiyeti ne de katliam zilleti vardır. Tarihimiz her konuda olduğu gibi bu konuda da tertemizdir ve bu kapsamda hiç kimseye ispat borcumuz da yoktur. 1915 olayları etrafında kurulan iftira kampanyası asılsızdır, hayâsızdır” sözleriyle ifade ettiği gibi Türk milletinin tertemiz bir tarihi vardır, bu tarihi kirletmeye kimsenin gücü yetmez.

Ama Dede Korkut’un ifade ettiği “içerdeki kahpelere” karşı daha dikkatli olmalıyız.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar