Köşemizin okurları, dostum ve meslektaşım Muharrem Akduman'ın ismini artık ezberlemiş olmalılar. Hemen her hafta köşemize katkıda bulunan Akduman bu kez de gençliğinde sıkı arkadaş olduğu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la ilgili "ibretlik" bir anısını paylaşmış:
"Yüksel'ciğim, biz, gençliğimizde Sayın Tayyip Bey ile Erokspor'da beraber futbol oynadık. O zamanlardan belliydi büyük bir devlet adamı olacağı. Çok zorluklar yaşadı, yakinen biliyorum. Annesini tedavi ettirmek için sabahın 05.00'inde Okmeydanı SSK Hastanesi'nin kapısına gelip bekliyordu. O zamanlar kapıda bir dosya kağıdına adlarını yazardı bekleyenler. Sonra poliklinik açılınca o liste üzerinden alınırdı hastalar. O kağıdın hiçbir resmi değeri yoktu ama hastalar buna riayet ederdi. Ben de hastanede memurdum. Yıl 1974... (Hem de spor yazarlığı yapmaktaydım) Birkaç kez Tayyip Bey'e 'Sırasız muayene ettireyim anneni' dedim ama kabul etmedi. 'Sıramı beklerim' dedi... Allah işini gücünü rast getirsin, çok insancıl, beyefendi, dürüst, müstesna bir insandır. Allah başımızdan eksik etmesin inşallah. Emine hanım da tıpkı kendisi gibi çok iyiliksever, müstesna bir hanımdır. Onunla ilgili yazdıkların az bile... Gurur duyuyoruz kendileriyle... Sevgiler..."
Merhamet bizim tarihimizde yazılı
Bu kez köşemize katkı sunan, hepimizin tanıdığı bir oyuncu. Fatih Gençalp'in tespitleri gerçekten de ders niteliğinde:
"Sayın Yüksel Aytuğ, yazılarınızı hiçbir zaman kaçırmayan bir kardeşiniz olarak özellikle hayata dair hassasiyetlerinize gerçekten hayranım. Son dönemde öncelikle Disney'in Atatürk yayını konusundaki politikası, akabinde de İsrail'in Gazze'de uyguladığı insanlık dışı muamele konusunda üç maymuna dönen sanatçılarımızı (!) gördükçe gerçekten içim yanıyor. Cumhuriyet'in 100. yılını kutladığımız bugünlerde Atatürk'ü zerre kadar anlamayan, onu sevmenin belli bir kitleye düşmanlık etmek olduğunu zanneden bir güruh ortaya çıktı maalesef. Atatürk'ün 'Yurtta sulh cihanda sulh' sözünün de ne kadar önemli olduğunu bugünlerde daha iyi anlıyoruz. Ayrıca TRT Belgesel'de yayınlanan Savaşın Efsaneleri belgeselinin Hıttin Savaşı (Kudüs'ün Fethi) bölümünde Selahattin Eyyubi'yi canlandırmanın gururunu yaşayan biri olarak, savaşta bile nasıl 'insan' olunacağını bizzat uzaklarda aramadan kendi tarihimizde görebileceğimizi belirtmek isterim.
Kaybetmeye yüz tuttuğumuz insanlık hasletlerinin geri gelmesi temennisi ile size en içten sevgilerimi sunuyorum. Saygılarımla..."
HAFTANIN ŞİİRİ
VATAN SEVDASI
Benzemez hiçbir yârin zülfüne
Meltemin okşadığı o en nazlı bayrak
Ay'ı yıldızına, ben her ikisine vurgun
Rengi kanımdan, güneşten de parlak
O, en sevgilinin gözlerinden zümrüt
Ormanında bir nefes ömre bedel
Gel pınarlarından bir avuç su iç
Kalmaz gönlünde ne gam ne keder
Toprağına yağmur değdiğinde çek içine
Yanında yârin mis kokusu ne ki?
Hele bir düş de gurbetine görürsün
Hiç kalır yanında aşkın kor hasreti
Koca bir asra vardı aziz Cumhuriyetim
Fırtınalar sadece toz aldı kayasından
Dinmez ne şehidine ne gazisine minnetim
Milletimin asaleti bin yıllık mayasından
Hem candan, hem canandan vazgeçerim
Dinmesin diye ezanlarının nidası
Gönül unutur en tutkulu aşkları da
Unutulur mu vatan sevdası
Yüksel Aytuğ - 2023
Gaf'let kürsüsü
"Gazze'de bulunan tek masum kişiler, Hamas'ın elindeki 249 rehinedir. Onlar ülkelerine döndükten sonra bütün hastaneleri bombalayacağız." (Sokakta röportaj yapılan bir İsrailli kadının sözleri)
Zap'tiye
Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki Süper Kupa Finali, Cumhuriyet ateşinin yakıldığı Samsun'da oynansın. Tüm geliri de Filistin'e gönderilsin.
Ne demiş?
"Gelecek beklenmez, ona doğru gidilir…" (Giyim firmasının şahane reklam sloganı)
Yorum Yazın