HDP Eş Başkanı iken âdeta bir sırtlan gibiydi. Şimdi aldığı akılla birlikte süt dökmüş kedi gibi…
Bir yazı kaleme almış ve o yazı içinde “Barışımız için daha cesur olmanın zamanı çoktan geldi de geçiyor”, “Silahı ve şiddeti çözüm yöntemi olarak görmek yerine demokratik siyaseti esas almamız gerekir”, “İktidarın bir barış arayışı söz konusu değil. Hatta barışın iktidarın işine gelmediği net olarak anlaşılıyor”, “Her şeye rağmen artık barış umutlarını büyütme zamanıdır. Biz barış isteyenler, buna hazırız”, “Ölümlere sessiz kalmak, ölümleri seyretmek insanlığımızdan kaybettirir, barış mümkündür” şeklinde cümleler kurmuş…
Bu cümleleri kuran, “terörist” sıfatı taşıyan Selahattin Demirtaş’tan başkası değildir.
Elbette bu teröristi cezaevinden kurtarmak için bir imaj çalışması yapılmaktadır.
Hendek-çukur-Kobani olaylarında askerimizi, polisimizi ve masum vatandaşlarımızı şehit edenleri azmettiriyor, motive ediyor, yönlendiriyordu. Bu kanlı olayların tamamında 846 kişi hayatını kaybetmişti. Sırf hendek-çukur olaylarında toplamda 793 askerimiz, polisimiz şehit olmuştu.
50 bin kişiye yakın insanın ölümünden sorumlu silahlı terör örgütü için HDP Eş Başkanı iken “Biz PKK’yı silahlı bir halk hareketi olarak tanımlıyoruz. Biz bugüne kadar, 1990’dan bu yana kurulmuş hiçbir partimiz PKK’yi terör örgütü olarak tanımlamadı” açıklaması yapan terörist Demirtaş şimdi “Silahı, şiddeti reddederek barış zamanı demeliyiz” diyor.
Benim anlamadığım bir husus da cezaevindeki PKK’lı bir terörist bu kadar rahat nasıl propaganda yapabilmektedir?
Kafasına göre istediği vakit twit atıyor, gazete ve haber sayfalarına röportaj yapıyor, yazı yazıyor. Bu kadar canın azmettirici katiline bu hak nasıl veriliyor?
Avukatları yanında mı yatıyor, yoksa kendisi internetli bir telefon, bilgisayar mı kullanıyor?
Yaptığı propagandalarda hükümete akıl veriyor, muhalefete akıl veriyor, teröristbaşı Öcalan’a bağlılığını ifade ediyor, HDP seçmenine “CHP ve İyi Parti’ye oy verin” çağrısı yapıyor.
ABD’den, Avrupa’dan, AİHM’den ve CHP’nin başındaki Heval Kemal ve yancı ortaklarından “Demirtaş’ı serbest bırakın” atmosferi oluşturuldukça Demirtaş’ın propaganda yapma iştahı artıyor ve bol bol barış nutukları atıyor.
HDP’nin başında etkili, yetkili kişi iken niçin barışı yaşatmıyordu?
Sürekli PKK’lı teröristlerin ölüsüne, dirisine sahip çıkmıştı. PKK’lı teröristlerin tüm terör eylemlerini desteklemişti.
Bugüne kadar terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı olarak kurulan partilerin başkanları içinde en azgın olanı bu teröristti.
“Küçük Öcalan” derseniz inanın abartılı bir tarif olmaz.
Şimdi barış kavramı üzerinden şarlatanlıklar yaptığına bakmayın, PKK’lı teröristler kudurdukça “Hendek kazanların ellerinden öpüyorum” diyordu, “Şanlı direniş gösteriyorlar” diyerek PKK’lı teröristlerin terör eylemlerini kutsuyordu.
O günlerin terör sırtlanı Demirtaş şimdi pişman olduğundan mı pamuk şeker gibi oldu? Asla…
Şimdi rol yapıyor, kendini kurtarmak isteyenlerin elini güçlendirmeye çalışıyor.
Dün “SeloKAN” olan terörist şimdi “Selo- CAN” maskesiyle rolünü oynuyor.
Gerçek manada hukuk, gerçek manada adalet olsa terörist Demirtaş gün yüzü göremez ama bu terörist cezaevinden kanaat önderi gibi sürekli açıklama yapıyor.
Her yerinden kan akarken, PKK’lı teröristleri azmettirerek bunca canın hayatını kaybetmesine sebebiyet veren kendi değilmiş gibi sürekli “barış” nutukları atıyor.
Böyle birinin barış nutuklarına inanan hafızasızlar olduğu gibi, bunun eli kanlı katil olduğunu bile bile serbest bırakılmasını isteyen alçaklar vardır. İşin tuhaf tarafı ise terörist Demirtaş’ın serbest bırakılmasını CHP’liler HDP’lilerden daha fazla istemektedir.
Hz. Ali “Her şeyi affedin ama vatana ihanet edeni asla affetmeyin” diyerek ne güzel söylemiş… Terörist Demirtaş’ın ihaneti vatana olduğu gibi, aynı zamanda ölümüne sebebiyet verdiği, yaralanmasına vesile olduğu binlerce vatandaş vardır.
Hendek-çukur-Kobani olaylarında o kadar canın hesabını vermeden Demirtaş’ın kurtulmasını istemek, bu vatana yapılan ihanete ortak olmak ve katilliğe suç ortağı olmak demektir.
PKK’lı olarak barış getireceğini söyleyen, askeri, polisi şehit ederek barış getireceğini söyleyen Demirtaş gibilerle kurulan her muhabbet Türk milletine büyük ihanettir.
ABD, AB ve diğer dış güçlerin Demirtaş’a yönelik sahiplenmesi yanında hizalanan Türkiye’deki muhalefet bu ihanette büyük pay sahibi olmuştur.
Türkiye’deki yargı terörist Demirtaş’ın yargılanmasını hızlandırmalı ve artık bu ismin gündem olmasını bitirmelidir.
Terörist Demirtaş’ın bu kadar suça rağmen kanaat önderi gibi cezaevinden pozlar vermesi artık son bulmalıdır.
Barış teröristlerin muhatap alınmasıyla değil, teröristlerin yok edilmesi ve en ağır cezaları almasıyla mümkündür. Terörist Demirtaş ile bu işi hızlandırmak gerekiyor. Yargı üzerine düşeni acil yapsın…
Yorum Yazın