Geçen gün bir arkadaşım gönderdi...
Japonya’da yapılmış video...
Kim yapmış, sözleri nedir hiç bilmiyorum.
Ama içinde bir kelime var ki....
Beni çok etkiledi.
*
Video önce İzmir’i tanıtarak başlıyor.
Arkasından İzmir’de işgalci Yunan ordusuna karşı başlatılan milli mücadele çok güzel çizimlerle anlatılıyor.
Arkasından “İzmir’in dağlarında çiçekler açar” marşı başlıyor...
*
Japonca, Türkçeye göre insanın kulağına daha heyecanlı gelen bir dil ve ona uygun bir vurgulaması var.
İzmir’in Dağları marşını Japonca dinlemek çok değişik duygular veriyor insana...
Ama en etkileyici bölümü marşın “Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa” nakaratının bulunduğu bölüm...
*
İşte bu bölümü anladım...
Çünkü Japoncada en çok bildiğim üç-beş kelimeden biri olan “banzai” geçiyordu.
Nakarat şöyle olmuştu:
“Banzai Mustafa Kemal Paşa banzai...”
*
“Banzai” Japoncada “Çok yaşa” anlamına geliyor.
Google’da karşılıklarına baktığımda sık sık geçen bir cümle var.
“Banzai” Japonya’da daha çok imparator için kullanılan bir kelimeymiş.
İkinci Dünya Savaşı’nda Japon askerleri ölüme giderken banzai diye bağırırmış...
*
Videoyu yapanlar kimse, ayrıca Atatürk’ü müthiş stilize ederek çizmişler.
Aynı günlerde bir de ABD’nin eski başkanı Kennedy’nin Atatürk hakkında yaptığı bir konuşmanın videosu geldi önüme...
Onu dünya tarihinde öyle bir yere oturtarak anlatıyordu ki...
Bir Türk olarak çok etkilendim.
*
Farkında mısınız...
Dün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 101’inci yılını kutladık.
Yani bu ülke tam bir asırdır parlamentosu halk tarafından seçilen bir Cumhuriyet rejimi ile yönetiliyor.
Bir düşünün...
Hadi, Müslüman âleminden vazgeçtim...
Dünyada kaç ülke var ki bunu başarabildi...
*
O yüzden ben de haykırıyorum.
Banzai Mustafa Kemal Paşa banzai....
Ebediyete kadar banzai...
NEDEN SEVDİM
DÜN GAZETELERDEKİ EN GÜZEL 23 NİSAN İLANI
HÜRRİYET’in arka sayfasındaki Türk Telekom’un 23 Nisan ilanını çok sevdim.
Nedenini de 4 maddede özetleyeyim.
- BİR: Fonda harika bir Atatürk fotoğrafı ile çok güzel bir tasarım hazırlanmış.
- İKİ: Ön plandaki çocukların yüz ifadeleri ve hareketleri harika.
- ÜÇ: Seçilen 4 çocuğun kız erkek dağılımı çok iyi yapılmış.
- DÖRT: Çocukların temsil ettikleri mesleklerin seçiminde klasik “cinsiyete bağlı rol ayrımlaşması” yapılmamış. Tam aksine pilotluk gibi bir görev de kızlara verilmiş.
Türk Telekom’u böyle harika bir 23 Nisan ilanı yayınladığı için kutluyorum.
Bunu hazırlayan, tasarımlarını yapan hangi reklam şirketi veya tasarım ofisi ise onları da kutluyor ve teşekkür ediyorum.
DÜN INSTAGRAM’DA EN GÜZEL 23 NİSAN PAYLAŞIMI
BU paylaşımı Saffet Emre Tonguç’un sayfasında gördüm. Ama başka birçok kişi de paylaştı.
Galata Kulesi’nin önünde çekilmiş bu fotoğraf çok güzel ve etkileyiciydi.
Saffet Emre’nin sayfasında okuduğuma göre fotoğrafı İlkin Karacan çekmiş...
Hemen onu da takibe aldım.
EN GÜZEL 23 NİSAN İLLÜSTRASYONU BUYDU
GÜRBÜZ Doğan Ekşioğlu, bana göre modern Türk illüstrasyon sanatının bir numarası...
Instagram sayfasının hastasıyım...
Dün bu 23 Nisan çizimini paylaştı...
Çocukluk, masumiyet, gülücük, içtenlik ancak bu kadar güzel anlatılabilir.
Tebrikler Gürbüz...
‘BACILAR BÖLÜĞÜ’NÜN KOMİSER PERİHAN’I BİR ‘SCARPETTA’ MI
“OKSİJEN” gazetesinde okudum.
Tuna Kiremitçi’nin son romanı bir polisiyeymiş.
Kitabı henüz okumadım, ama kaçırmayacağım tabii ki...
Sibel Oral, Tuna Kiremitçi ile bir mülakat yapmış.
Orada okudum.
Perihan komiserin yardımcısı da bir kadınmış ve polis teşkilatında onlara “Bacılar Bölüğü” diyorlarmış.
Tabii aklıma hemen Patricia Cornwell’in adli tıp ve polisiye romanları geldi.
Ana karakteri Kay Scarpetta adlı bir kadın adli tabipti. İlk fırsatta okuyacağım tabii ki...
Şu pandemi günlerinde bir kadın dedektifin neler yapabileceğini okumak iyi gelebilir.
BİR TÜRKÜSEVER BANA ÇOK KIZMIŞ VE DÜZELTMEZSEM MAHKEMEYE VERECEKMİŞ
DÜN Instagram sayfama ilginç bir yorum geldi.
Bir takipçim, türkü ve türkülerle ilgili yazıma çok kızmış...
Diyor ki:
“Türkülerimize, sanat müziğimize dil uzatan insanların müzikle yakından uzaktan alakası olamaz...”
Ve ekliyor:
“1 Mayıs’a kadar düzeltmezsen seni mahkemeye vereceğim...”
*
Ya ne yazdığımı hiç anlamamış... Ya da çok önyargılı... O nedenle ben de onun ne dediğini hiç anlamadım.
O yazıyı bu köşede yazdığım için cevabını da buradan vereyim.
*
Kardeşim ben türküye veya Türk sanat müziğine dil falan uzatmadım.
Sadece şunu söyledim:
“Türk halkı artık türkü ve Türk sanat müziği değil, Türk hip hop’ı ve Türk popu dinliyor...”
Bunu göstermek için de son 2 yıllık, son aylık ve son haftalık Top 50 listelerini verdim. Bir tane türkü ve bir tane Türk sanat müziği parçası yok...
Buna karşılık Türk popu veya hip hop veya disko olarak düzenlenmiş türküler var.
*
Ben bunu söylüyorum.
Elinizde başka rakam olan varsa gelin onu tartışalım...
Bir de şu “müzikten anlamak” lafını da anlamıyorum...
Ne demektir müzikten anlamak...
Tamam anlamıyorum ama dinliyorum...
Çok iyi anladığını söyleyenler de gelsin girsin bu tartışmaya...
Yorum Yazın