Zamanında Enderun Mektebi'nin duvarında bir yazı asılıymış. "Burada hiçbir balık uçmaya, hiçbir kuş yüzmeye zorlanmaz." Bu, belki de günümüzün eğitim sistemine verilmesi gereken güzel bir mesajdır. 18 yaşına kadar tüm çocukları birebir aynı eğitimden geçirerek, neredeyse yetişkin oldukları vakitte, artık fidanlıktan ağaçlığa geçmek üzere oldukları dönemde, özelliklerine göre ayırmaya çalışıyoruz. Lakin, bu cümleyi sadece çocuklar ve öğrencilerden ziyade, her yaştaki insan için anlamak gerekir.
Bu aralar itfaiye gibi bazı ağır iş kollarında, özgürlük, eşitlik perdesi altında, kadınların çalışması için yönlendirmeler sıkça karşımıza çıkarılıyor. Hali hazırda çalışan itfaiyeci kadınlarımızı emekleri ve başarıları için ayrı ayrı tebrik ediyorum. Yaptıkları işin zorluğu konusunda, eminim gören herkes aynı fikirdedir. İtfaiye dediğimizde, işin zihinsel veya duygusal güçten ziyade, tamamen beden gücüne bağlı olduğu hususunda da herkes hemfikirdir. İtfaiyecinin yeri geldiğinde fiziksel gücünü kullanarak, alevlerin arasına atlaması gerekecek, yeri geldiğinde alevlerin arasında kalmış bir çocuğu, bir kadını, hatta bir erkeği sırtlayıp, katlarca taşıması gerekecek. Her meslek grubu için olmasa da bazı meslek gruplarında, fiziksel üstünlükler söz konusu olabiliyor. Hatta, erkekler arasında bile fiziksel olarak yüksek kalibrede kişilerin tercih edildiği meslek gruplarında, "eşitlik" ilkesi ile perdeleme yapılarak, kadınlardan böylesine bir fedakarlık beklenmesinin doğru olduğunu düşünmüyorum.
Bu konu, yıllardır süregelen tartışmalara sebep olmuştur. Endüstrileşmenin tamamlandığı ve gereğinden fazla üretim yapan fabrikalarda, işçi açıkları yaşanmaya başladığında, emperyalist zihniyet iş gücü olarak kadınlara göz dikmişti. Her konuda yaptıkları manipülasyon gibi, o konuda da kadınlara eşitlik ve özgürlük kisvesi altında, köle gibi çalıştırılmayı, ağır sanayinin altında ezilmeyi tatlı göstermeye çalışmışlardı. Kökü, ta o zamanlara dayanan bu propaganda, günümüzde de devam etmektedir. Tekrar ediyorum, erkekler arasında dahi fiziksel gücü yeterli olmayan insanların seçilmediği, omuzlarına o yükün yüklenmesinin doğru bulunmadığı alanlara, kadınların yönlendirilmesi ve onların omuzlarına bu gibi ağır işlerin yüklenmesinin ne kadınlara ne de topluma bir faydası olmadığı düşüncesindeyim.
Dünyadan ne gibi haberler geliyor diye, bakacak olursak: Dünya Müslümanlarının hac mekanını da bünyesinde bulunduran ve İslam Devleti olmasıyla tanınan Suudi Arabistan'daki Al Nassr futbol kulübü, futbolcu Ronaldo'ya 700 Milyon Euro verecekmiş. Al Hilal takımı da Lionel Messi'ye, 1 Milyar Euro yıllık maaş teklif etmiş. Tüm bunlar yaşanırken, 900 kilometre ötedeki Yemen'nde, her 10 dakikada bir çocuk açlıktan hayatını kaybediyor.
Diğer taraftan, Dünya Müslüman Topluluklar Konseyi Başkanı Ali Rashid Al Nuaimi, Çin'in Doğu Türkistan'daki zulmünü, "Terörle Mücadele" olarak nitelendirerek, Çin'e teşekkürlerini sundu.
Tekrar ülkemize dönecek olursak; 02.01.2023 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na çok önemli bir soru önergesi veren Konya Milletvekili Sayın Abdülkadir KARADUMAN'ı bu adımından ötürü tebrik ediyorum. Kendisi gibi binlerce vatandaşımız, önergeye verilecek cevapları merakla beklemekteler. Kalın sağlıcakla.
Yorum Yazın