Çağan Irmak'ın hepimizi gözyaşlarına boğan Babam ve Oğlum filminin o unutulmaz final sahnesi yeniden çekildi. Nerede mi? Müge Anlı'nın stüdyosunda...
Perşembe günü Müge Anlı ve ekibinin stüdyoda köşeye sıkıştırdığı adam, karakolda sevgilisi Arzu Aygün'ü öldürüp, bir ormana attığını itiraf etti. Haberi alan baba Seyfullah Aygün stüdyoda gözyaşları içinde kendini suçluyordu: "Kızım söz dinlemezdi. Bütün hata bende. Sözümü dinletemedim. Ben babalık yapmayı beceremedim. O adama gitmemesi için onu durduramadım, durduramadım..."
Gözümün önünde Babam ve Oğlum'un o sahnesi canlandı. Hani finalde baba Çetin Tekindor, bir zaman gitmesine mani olamadığı oğlu için kendini suçlayıp, iki kolunu yana açarak diyordu ya, "Gollarımı şöyle iki yana açıvereydim, tutuvereydim onu, gidemeyiverecekti. Tutamadım, tutamadım..." Sonra Şerif Sezer, babanın yarım akıllı oğluna diyordu ki, "Koş, yık babanı. Yıkmazsan öldürürüm seni.." Yetkin Dikinciler bir omuzda yıkıp geçiyordu babayı. Şerif Sezer, Çetin Tekindor'u yerden kaldırırken diyordu ki, "Gördün mü? Gitcem diyenin önünde dağ bile duramaz..."
Çağan'ın mesajı açıktı:
Pişmanlık geri getiremez geçen zamanı. Çünkü kaderin önünde kimse duramaz...
Bekledim ki, Müge de kaldırsın o yaşlı, yaslı ve gözü yaşlı babayı, kollarını iki yana açtırsın. Sonra hızla koşup, bir omuzda yıksın onu stüdyonun ortasına...
Babam ve Oğlum'un gerçek versiyonu Babası ve Kızı'nı izlerken bir kez daha doldu gözlerim. Kulağımda Sezen Aksu'nun son şarkısı çınlarken... "Giden gitmiştir zaten, kesemem, kesemem yolunu."
Şimdi sıra bizde Hira
Hira kim mi? Hakkari'de yaşayan 9 yaşındaki bir kızımız. Onun en büyük hayali bir gün Anıtkabir'i ziyaret edebilmekmiş. Ancak inşaat işçisi babası bunu gerçekleştirecek imkanlardan uzakmış. Bilirsiniz, 'Baba' isminin soyadı 'Fedakarlık'tır. Mehmet Şerif Karahan kardeşimiz de kızının hayalini bir ölçüde gerçekleştirebilmek adına sıvamış kollarını. Karlardan, önce Aslanlı Yolu, sonra yolun başındaki aslanları, ardından Anıtkabir'in merdivenlerini ve nihayet sütunlu girişini inşa etmiş. Hira da büyük bir keyifle Hakkari'deki Anıtkabir'i ziyaret edip, Atatürk'e sevgi ve saygılarını sunmuş.
Babası ve küçük Hira gerekeni yapmış. Şimdi sıra bizde. Özellikle de Hakkari Valiliği'nde... Sadece Hira ile ailesini alıp, Ankara'ya getirmek yetmez. Anıtkabir'i ziyaret etmek isteyen ve ekonomik güçleri buna yetmeyen bölgedeki tüm çocukları toplayıp, Ankara'ya getirmeliyiz. Getirmeliyiz ki, Kandil Dağı ile Anıttepe'nin farkını daha iyi anlayabilsinler...
Selena, İrem'i kopyalayınca
Yani ne kadar düğün bayram etsek az. (!) Dünyaca ünlü pop yıldızı Selena Gomez, bizim pop starımız İrem Derici'nin son klibinde yer alan dekor ve kostümleri yeni klibinde aynen kullanmış. İrem Derici hayranları bu duruma isyan etmişler.
Şimdi gözler Selena Gomez'den gelecek açıklamaya çevrildi. Korkum, şöyle bir cevap vermesi: "Türk klip yönetmenleri yıllardır batıdan kopyaladıkları kliplere saysınlar..."
Gaf kürsüsü
CHP'li Berhan Şimşek. KRT'de katıldığı Şimdiki Zaman programında "Diyanet'in yüzünden, hutbeden önce farzı kılıp çıkıyoruz. Camiye 50 kâr için gelip, 150 zararla ayrılıyoruz" deyince mizah konusu oldu.
Zap'tiye
Aranan şüpheli ve suçlular için en büyük intizar: "Allah seni de bir gün Müge Anlı'nın stüdyosuna düşürsün!"
Ne demiş?
"Evlenip mobilyacı gezeceğinize, dünyayı gezin." (İlber Ortaylı'nın sözü)
Yorum Yazın