Hadi artık biraz da bize dönelim...
Kendimize.
Ne yediğimizin, ne içtiğimizin; sosyal medyaya verdiğimiz mesajların ötesine ama...
Yani nasıl yaşadığımıza, nasıl hissettiğimize...
Hayattan nasıl kaçıp nasıl yakalandığımıza dönüp bakalım.
***
Dünyadan çok konuştuk, yine konuşacağız ama onunla göbek bağı hiç kopmayan kendi küçük dünyamızdan konuşmayı neredeyse unuttuk...
Makro politikayla yattık, güncel politikayla kalktık ama "gündelik hayatın politikası"nı rafa kaldırıp geyikle idare ediyoruz epeydir...
***
Sonra gelsin beylik laflar...
Z kuşağı şöyle, toplumsal ahlak böyle, adaletin hâli fena...
E iyi de sen X kuşağısın, Y kuşağısın mesela...
Ne verdin Z kuşağına?
Kendi hayata bakışın ve davranış tarzından emin misin?
Gençler bakıp da nerene "Hah, bu iyi, bak buradan ilerlemek gerek" diyecekler, işin bu yanını düşündün mü?
Mesela kredilerle sürdürdüğün vasat hayatından hep sızlandın ama "kredi" gerçeğine şöyle radikal bir isyan patlatıp yaşam rotanı değiştirdin mi?
Gündelik ahlakın güçlenmesi için ne yaptın?
Söyleyeyim; hep erteledin ama başkaları ertelediğinde bozuluyorsun...
Hep kibirlenecek bir şeyler aradın kendinde ama başkalarından mütevazılık bekledin...
Bu liste uzar gider, malum.
***
Pandemiyle sosyal "hiza"ya sokulduk ve orada donup kaldık...
Ağırlığı sürüyor hâlâ...
Eh, ardından enflasyonla yere serileceğimiz belliydi.
Üzerine çok ağır bir deprem felaketi yaşadık, sarsıldık ama şükür ki çarçabuk toparlanma yoluna girdik.
Ve ardından seçim süreci geldi.
Muhalefet cephesinin işi ülke düşmanlığına kadar sürüklemesi bizi hem öfkelendirdi hem de politik bakımdan kemikleştirdi ama bu aşamayı da hayırlısıyla geçtik.
***
Şimdi...
Makro politikadan, gözümüzü sürekli geniş bir ufka dikip bakmaktan yorulmuş olabiliriz.
Ancak kendimize dönüp hâlimizi tavrımızı; hayata dair seçimlerimizi tartmaktan artık kaçamayız.
İçimizden de, dışımızdan da, ailemizle de, iş arkadaşlarımızla da biraz da bunları konuşup sorgulayalım...
Vakit azalıyor.
***
NOT DEFTERİ
Bir insanın özü ancak onu kaybettiğimizi izlemek zorunda kaldığımızda; veda sürecine girdiğinde ortaya çıkar. (THOMAS BERNHARD / Sarsıntı)
Yorum Yazın