Dile kolay, Atv tam 8 yıldır reytinglerin zirvesinde. Rekabet koşullarının her geçen gün biraz daha çetin hale geldiği televizyon sektöründe, bağımsız ölçüm şirketlerinin güvenilir reyting verileri Atv'yi tam 8 yıldır şampiyon ilan ediyor.
Peki bu büyük başarının sebepleri neler?
Öncelikle Atv "dişi" bir kanal. Yani odağında daima kadın var. Malum, kadınlar televizyonun en vefalı izleyicileri. Atv'de ekrana gelen her yapımın birinci önceliği de kadınlar. Gündüz kuşağında Müge Anlı ile Esra Erol'un fenomen haline gelişlerinde kadın ruhundan iyi anlamalarının, onlarla özdeş olmalarının rolü büyük.
Atv'de ekrana gelen dramalar da genellikle kadın ve aile odaklı. En "bıyıklı" olması gereken mafyatik dizi Ben Bu Cihana Sığmazam'da bile ipler hep kadınların elinde. Reklam verenler bu önemli özelliğin ne kadar farkında bilmem ama kadın aynı zamanda evin ekonomiden sorumlu devlet bakanıdır. Yani eve ne alınacağına kadın karar verir. Bu nedenle Atv kuşaklarına verilen her reklam, hedefi 12'den vurur.
Atv ne yaparsa "en iyisini" yapmayı görev edinmiştir. Seyirci kendisinden bunu bekler çünkü. Örnek vermem gerekirse, Prof. Nihat Hatipoğlu'nun programlarını gösterebilirim. Yıllardır dini programlar kategorisinde kimse yanına yaklaşamadı.
"Dizi Atv'de izlenir" sözü ise bir slogandan öte Atv'nin "yazgısı" haline geldi. Atv dizileri her dönem haftanın en az 3-4 gününün reyting birincisidir. Çünkü Atv'de "kuşak doldurmak için" dizi yayınlanmaz.
Atv izleyicisi maaile dizi izlerken kendini güvende hisseder. Çoluk çocuk ekran başındayken utanmasına yol açacak "sürpriz" sahnelerin ya da diyalogların bir anda karşısına çıkma ihtimali sıfırdır.
İşte bu nedenle 8 yıldır birinci değil, "İkinci kim olacak?" diye merak edilir.
Bravo A Spor
Digitürk'te onca Başakşehir maçı izledim ama statlarında Baykuş Yuvası adı verilen, küçük seyircilerin ebeveynleri eşliğinde eğlenmelerine olanak veren özel bir bölüm olduğunu Rams Başakşehir- Atakaş Hatayspor kupa maçını yayınlayan A Spor sayesinde öğrendim.
Dünyada başka örneği olduğunu sanmıyorum. Başakşehir'e gönül veren minikler hem maç izliyor hem de tahterevalliler, salıncaklar, kaydıraklar üzerinde eğleniyorlardı.
Kim akıl ettiyse beynine sağlık. Ama en önemli tebrik, maç yayınının yönetmeni Teoman Kozan ve ekibine. Onlar yansıtmasa böyle bir güzellikten çoğumuz haberdar olmayacaktık.
Bu arada bilmeyenler için de küçük bir bilgi: Başakşehir'in sembolü baykuş. Taraftar grubu da Boz Baykuşlar olarak anılıyor. İşte miniklerin faydalandığı o özel tribüne de o yüzden Baykuş Yuvası demişler.
Ferdi bu lige fazla
Fenerbahçeli Ferdi Kadıoğlu çöl kuraklığındaki ligimize bir vaha gibi can veriyor. Bunca kalitesizliğin içinde tek başına pırıl pırıl parlıyor.
Bugüne kadar oynamadığı bir tek kaleci mevkii kaldı. Günümüz futbolunda teknik direktörler ellerini rahatlatacak bu tür oyuncuların peşinde. Üstelik istikrarlı. Ben bugüne kadar Ferdi'nin kötü oynadığı bir maçını izlemedim. Hatırlayan varsa söylesin.
İyi defans yapıyor. Dikine oynama alışkanlığıyla iyi top sürüyor, iyi adam eksiltiyor, iyi orta yapıyor, iyi şut çekiyor. Daha ne olsun diyeceğim ama dahası da var. Efendi, iyi huylu, uyumlu, centilmen ve hepsinden önemlisi vefalı. Sezon başında Avrupa'nın pek çok kulübü peşinden koşarken, o "Daha kulübüme borcum bitmedi" deyip Fenerbahçe'de kaldı.
Ben de Atatürk gibi sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim. Bir de vefalısını...
Şeref kürsüsü
Fenerbahçeli İsmail Yüksek, yönetim ile görüşerek bu ayki maaşının şehit ailelerine bağışlanmasını istedi.
Zap'tiye
İstanbul'un nüfusu ilk kez azalmış. Ekrem İmamoğlu'ndan hizmet beklerken hayal kırıklığına uğrayanların pislik, kaos ve trafikten yılıp göç etmeleri yüzündendir belki...
Ne demiş?
Fenerbahçe'nin eski futbolcusu ve futbol yorumcusu Abdülkerim Durmaz: "Fenerbahçe'nin 103 golle şampiyon olduğu sezon, benimle birlikte 7-8 kişiyi kovmasalardı Fenerbahçe şampiyon olamazdı o sezon. Bizi kovarak çok isabetli bir karar almıştı yönetim."
Yorum Yazın