Hikaye bu ya, bizim Temel şapka ustası olup, memleketi Trabzon'da geçinememiş, kalkmış İstanbul 'a gelmiş.
Başlamış şapka yapıp satmaya, lakin İstanbul'da da geçinememiş ve almış kafasını iki elinin arasına ve kara kara düşünmeye başlamış!
Düşünmüş düşünmüş en nihayet, ''Afrika sıcak bir kıta, ben en iyisi kalkıp bir Afrika ülkesine gideyim" demiş ve gitmiş.
Başlamış şapka yapıp, köy, kent geze geze satmaya. İşleri de umduğundan çok daha iyi.
Bir gün dolaşmaktan yorulmuş bir ağacın altına oturup dinlenirken, içi geçmiş, uyumuş.
Uyandığında bir bakmış, şapkalar yok!
Bir de bakmış ki, karşı ağacın dallarında, başlarında şapka, maymunlar...!
Ne yapacağını şaşıran Temel, başlamış olduğu yerde debelenmeye!
Lakin, o ne yaparsa maymunlar da aynını yapıyor.
Temel, maymunlar benimle bir de dalga geçiyorlar deyip, sinirlenmiş başındaki son şapkayı da başından çıkarıp yere atmış.
O da ne, maymunlar da başlarındaki şapkayı çıkarıp yere atmışlar ve Temel şapkaları alıp işine devam etmiş.
Eve geldiğinde oğlunu yanına çağırıp, ilerde olur da o da aynı şeyi yaşarsa, ne yapması gerektiğini anlatmış.
Hak vaki olmuş Temel ölmüş, işi oğlu İdris devralmış.
Tevafuk bu ya, İdris de babasının yaşadığının aynını yaşamış ve babası ne demişse aynını yapmış!
İdris de eve gelince oğlu Cemal'e aynı öğüdü vermiş.
Hak vaki olup İdris de öldüğünde, işi oğlu, yani Temel'in torunu Cemal almış. Cemal de dedesi Temel ve babası İdris'in yaşadığı olayı yaşamış!
Başlamış olduğu yerde hareketler yapmaya, maymunlar da aynı hareketi yapmaya başlamışlar!
Cemal başındaki şapkayı alıp yere atmış, lakin maymunlar bu sefer şapkayı atmamışlar!
Cemal şaşkın şaşkın maymunlara bakakaldığında maymunlardan biri, ''Eeee sizin dedeniz var da bizim dedemiz yok mu?" demişler!
Bu fıkra kime aittir bilmiyorum, ama ben bu fıkrayı Ağrı Belediye Başkanı Sayın Savcı Sayan Bey'den dinledim!
Bugün siyaseti, bundan daha iyi anlatan bir ifade tarzı yoktur, kanımca...
Evet, sanat, siyaset, ticaret, eğitim, dış politika ve sosyal hadiselerde yaşadığımız hal, aynen budur!
Birileri hala, bizim mahalleyi eskisi gibi bilmekte...!
Onlar ne derse, biz onu yapacağız...
Onlar seslerini yükselttiklerinde biz susacağız...
Olmadı, onlar Avrupa, ABD, Rusya'dan ağababalarını imdada çağırırlar!
Ancak, onların hesaba katmadıkları bizim dedelerimiz!
Biz, dedelerimizden dinledik, 1960 darbesini...
Oğul olduk, 1980'i yaşadık, 28 Şubat'ı yaşadık!
En nihayetinde, 15 Temmuz Başarısız İşgal Girişimi...!
Lakin, artık biz de dede olduk ve artık şapkayı başımızdan çıkarıp da yere atmayacağız!
Çünkü, dedelerimizde acılarla yoğrulmuş, onlardan öyle öğütler aldık ki...!
Yorum Yazın